AyFm 100.5
  • 27 Aralık 2025, Cumartesi 11:27

“Patrikhane” tartışması büyüyor: Hedef ne?

tvDEN ekranlarında hukukçu-sosyolog Zekai Savaşlar’ın sunduğu “Kuş Bakışı” programında; Fener Rum Patrikhanesi’nin tarihsel rolü, Ortodoks–Katolik ayrışması üzerinden İznik Konsili’nin 1700. yılı çerçevesinde yürütüldüğü öne sürülen Vatikan temasları, “ekümeniklik” iddiası, Heybeliada Ruhban Okulu tartışması, Osmanlı’nın gerileme döneminde büyük güçlerin casusluk ve misyonerlik faaliyetleri, Balkan isyanları ve Mora İsyanı, Rusya’nın “Ortodoksluğun hamisi” söylemi, I. Dünya Savaşı arifesinde Patrikhane’nin talepleri ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında patrikhanenin konumu üzerinden kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Programın kapanışında ise Savaşlar, Aydın’da art arda yaşanan kazaları hatırlatarak “moto terör” uyarısını yineledi.

“TEZİMİZ ŞUYDU” DİYEREK BAŞLADI

Savaşlar, önceki bölümde ortaya koyduğu yaklaşımı hatırlatarak, Patrikhane ile “Patrick” olarak andığı isim arasında yürüyen görüşmelerin arka planını değerlendirmeyi sürdürdüğünü belirtti. İznik Konsili’nin 1700. yılı üzerinden Papa’nın Türkiye’ye olası ziyareti gündemini de bu çerçevede ele alan Savaşlar, bu temasların “bir tanıtım hamlesi” değil, “küresel bir proje” olduğu kanaatini dile getirdi.

Programda bu yaklaşımını tarihsel örneklerle güçlendirmek istediğini vurgulayan Savaşlar, “Bugünü anlamak için tarihe dönmek lazım” diyerek Osmanlı’nın gerileme döneminden itibaren büyük güçlerin bölge politikalarına uzanan geniş bir hat çizdi.

OSMANLI’NIN GERİLEME DÖNEMİNE “BÜYÜK GÜÇLER” MERCEĞİ

Savaşlar, 1700’lerin sonu ve 1800’lerin başını işaret ederek İngiltere’nin denizaşırı genişlemesini, Rusya’nın ise jeopolitik zorunluluklarla komşuları aleyhine genişleme stratejisi güttüğünü anlattı. Bu çerçevede Karadeniz’in kuzeyi, Balkanlar ve Osmanlı coğrafyasının rekabet alanına dönüştüğünü ileri sürdü.

Programda, Osmanlı’nın aleyhine sonuçlanan anlaşmalar ve bölgedeki etkileri de hatırlatıldı; Savaşlar, Küçük Kaynarca gibi dönemin anlaşmalarını anımsatarak, Rusya’nın Balkanlardaki Ortodoks topluluklar üzerinden etkisini artırmaya çalıştığını savundu.

“MİSYONER OKULLAR, KAPİTÜLASYONLAR, CASUSLUK” VURGUSU

Savaşlar, 1800’lerin başında Osmanlı topraklarında casusluk faaliyetleri, misyoner okullar ve kapitülasyonların sağladığı imkânlarla yabancı devletlerin hareket alanı bulduğunu öne sürdü. Bu dönemde etnik grupların bağımsız devletçiklere dönüştürülmesi sürecinin hızlandığını belirten Savaşlar, Balkanlar ve Anadolu’daki Hristiyan tebaa üzerinde “ajitasyon ve kışkırtma” faaliyetleri yürütüldüğünü iddia etti.

Osmanlı yöneticilerinin bu süreçte baskı altında kaldığını da savunan Savaşlar, devlet otoritesini tesis etmeye çalışan bazı görevlilerin “yabancı taleplerle görevden alındığı” yönündeki değerlendirmesini paylaştı.

MORA İSYANI ANLATIMI: “BÜYÜK KIRILMA”

Programda 1821’e uzanan süreçte Mora İsyanı özel bir başlık olarak ele alındı. Savaşlar, isyanın yalnızca bölgesel bir hadise olmadığını, büyük güçlerin hamleleriyle şekillendiğini iddia etti. Bu bölümde, Osmanlı mirasının bölgede görünmez hale geldiğini ileri süren Savaşlar, Mora’da Osmanlı döneminden izlerin kalmadığını savundu.

“PATRİK İDAMI” VE PROPAGANDA İDDİASI

Savaşlar, isyanla ilişkili olduğu gerekçesiyle dönemin patriğinin idam edildiğini hatırlatarak, bunun “din nedeniyle değil, devlete karşı faaliyet iddiası” üzerinden gerçekleştiğini dile getirdi. Bu olayın dışarıya “dini baskı” şeklinde yansıtıldığını öne süren Savaşlar, tarihte benzer propaganda örnekleri bulunduğunu savundu.

Bu çerçevede programda, Cumhuriyet’in ilk yıllarında idam edilen bazı isimler üzerinden de tartışma açan Savaşlar, tarihsel olayların “başka gerekçelerle” yeniden anlatıldığı görüşünü paylaştı.

RUSYA: “ÜÇÜNCÜ ROMA” SÖYLEMİ VE OSMANLI’YA TALEPLER

Programda Rusya’nın “Ortodoksluğun hamisi” söylemi üzerinden Osmanlı’ya baskı kurduğunu ileri süren Savaşlar, “Üçüncü Roma” yaklaşımını şu iddiayla ilişkilendirdi: Moskova’nın, Ortodoks kurumları üzerinde denetim talep ettiği ve bunu Osmanlı egemenliğine müdahale aracı olarak kullandığı.

Savaşlar, bu bağlamda Rusya’nın Osmanlı’dan talep ettiği ileri sürülen başlıkları sıralarken; vergiler, kilise–okul–manastır alanında denetim ve Osmanlı’nın müdahale etmemesi gibi unsurların “bugüne uzanan tartışmalarla” benzeştiğini öne sürdü.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU TARTIŞMASINA BAĞLADI

Savaşlar, tarihsel taleplerin günümüzdeki Heybeliada Ruhban Okulu tartışmasıyla benzerlik taşıdığını savundu. Programda, okulun açılması meselesinde temel düğümün “denetim” olduğunu ileri süren Savaşlar, eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK denetimi çerçevesine atıf yaparak, patrikhanenin ise buna karşı çıktığını iddia etti.

Bu bölümde Savaşlar, “Dün de bugün de aynı talep: ‘Denetlemeyin, karışmayın’” diyerek yaklaşımını sertleştirdi.

I. DÜNYA SAVAŞI ARİFESİNDE “TALEP LİSTESİ” İDDİASI

Programda Savaşlar, I. Dünya Savaşı yıllarında patrikhanenin devletten “kabul edilemeyecek” talepler ileri sürdüğünü savunarak; orduda papaz bulundurulması, gayrimüslim askerlerin ayrı birliklerde toplanması, askeri okullara kabul gibi başlıklardan söz etti. Bu taleplerin “dış müdahaleye zemin oluşturmak için” gündeme getirildiğini ileri süren Savaşlar, dönemin siyasal atmosferini “devlet içinde paralel yapı” benzetmesiyle yorumladı.

CEMAL PAŞA HATIRATI VE “İBRET” VURGUSU

Savaşlar, İttihat ve Terakki dönemine dair anlatımında Cemal Paşa’nın hatıratına atıf yaparak, Balkanlarda Müslümanlara yönelik şiddet riskine karşı uygulandığını söylediği nüfus hareketlerini (mübadele/tehcir) “devlet refleksi” çerçevesinde ele aldı.

Bu bölümde, Osmanlı Meclisi’nde görev alan bazı isimlerin ilerleyen süreçte silahlı örgüt bağlantılarıyla anıldığını ileri süren Savaşlar, “tarihten ibret alınması gerektiğini” söyledi ve şu ifadeyi kullandı:

“Tarih ibret alma sahnesidir… Ecdat yaşamış, gafil davranmış, tedbirleri almamış; sonundaki acı, sefaleti, mağlubiyeti tatmıştır.”

CUMHURİYET YILLARI: “TAŞINSIN” İDDİASI

Savaşlar, Cumhuriyet’in ilk döneminde patrikhanenin Türkiye dışına taşınmasının gündeme geldiğini, ancak bunun gerçekleşmediğini savundu. Mübadele sürecinde Karamanlı Ortodoks Türkler başlığına da değinen Savaşlar, bu toplulukların gönderilmesinin “devletin yaşadığı travmalarla ilişkili” olduğunu ileri sürdü; süreçte duygusal kırılmalar yaşandığını iddia etti.

“BARTOLOMAİOS” ELEŞTİRİSİ VE DIŞ TEMASLAR

Programın güncel siyaset başlığında Savaşlar, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Patrikhanenin dini alanla sınırlı kalması gerektiğini savunan Savaşlar, Patriğin yurt dışı temaslarının Türkiye aleyhine sonuçlar doğurabileceğini ileri sürdü.

Savaşlar, “ekümeniklik” iddiasını da bu çerçevede ele alırken, Patrikhanenin geçmişte Rusya, bugün ise ABD üzerinden benzer bir hat izlediğini savundu. Konuşmasında, kamuya yansıyan bazı görüşme ve temasların “daha geniş bir perde arkası” olabileceğini dile getirerek, “Bilinmeyen daha neler vardır” ifadelerini kullandı.

EGE–YUNANİSTAN HATTI: “PATRİKHANE BULUŞMALARI” İDDİASI

Programda Savaşlar, bazı buluşma ve diplomatik temasların Patrikhane ekseninde gerçekleştiğini ileri sürerek bunun “siyasi bir organizasyon” olduğunu savundu. Geçmiş belediye başkanlarıyla kıyaslama yapan Savaşlar, bu temasların “neden şimdi” sorusuyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

UKRAYNA–RUSYA BAŞLIĞI: “SİYASETİN İÇİNDE” DEĞERLENDİRMESİ

Savaşlar, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığına dair tartışmaların ardından Rusya–Ukrayna savaşını hatırlatarak, din–siyaset ilişkisinin bölgesel çatışmalarla iç içe geçtiğini ileri sürdü. Bu bölümde Savaşlar, patrikhanenin bu başlıklarda taraf etkisi doğuracak adımlar atmaması gerektiğini savundu.

“MOTO TERÖR” UYARISI

Programın sonunda Savaşlar, her hafta gündeme taşıdığını söylediği “moto terör” başlığına döndü. Aydın’ın Yenipazar ilçesinde yaşanan bir kazayı örnek gösteren Savaşlar, ehliyetsiz sürüş ve genç yaşta motosiklet kullanımına dikkat çekti; “gün geçmiyor ki ölüm olmasın” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

Savaşlar, “Şu işe bir el atın” ifadesiyle denetim ve önlem beklentisini yineleyip programı “sağlık ve esenlik” dilekleriyle noktaladı. (HAZEL BAYIK)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.