
AK Parti Aydın Milletvekili Aday Adayı Gökhan Ökten’in evine konuk olduk. AK Parti’nin Aydın’a başarısız olma nedenlerinden, parti içi hatalardan, kendisinin siyasetteki çalışmalarından ve 2015 seçimlerinde AK Parti’yi Aydın açısından neler beklediğini konuştuk.
AK Parti’yle başladığı siyasi hayatında Aydın’da İl Gençlik Kolları Başkanlığı, İl Yöneticiliği ve İlçe başkanlığı gibi farklı kademelerde görev yapan Gökhan Ökten’in kendine güveni tam. Vatandaşın ne istediğini biliyor ve milletvekili sıfatının tüm özelliklerinin kendisinde depolandığını söylüyor Gökhan Ökten. Seçilirse milletvekilliği döneminde Aydın’ın ne kazanacağını sorduğumuzda, partisine o kadar bağlı ki hizmetin yanında, AK Parti’nin gerek milletvekili gerek seçmen sayısını arttıracağını ve bunun için durmaksızın çalışacağını söylüyor. Ökten, 7 Haziran seçimlerini Aydın için bir dönüm noktası olarak görüyor.
Genç yaşta mı evlendiniz? İki tane evlat sahibisiniz.
Üniversite biter bitmez evlendik. 23 yaşındaydım.
Üniversitede mi tanıştınız eşinizle?
Gökhan Ökten: Evet sayılır
İrem Burcu Ökten (eş): (Eşi İrem Hanım esprili bir dille uyarıyor Gökhan Beyi) Üniversite mi?
Gökhan Ökten: Üniversiteye hazırlanırken diyelim o zaman. Lise birinci sınıftaydık. Eşim, kuzenimle aynı sınıftaydı, oradan tanışmıştık.
Bu konulara yine geleceğiz ama, önce daha eskiye inelim mi, nasıl bir anne babanın evladı Gökhan Ökten?
Anne baba ikisi de Çine Çöğürlük köyünde. Evlenmeyle birlikte Aydın Güzelhisar Mahallesine taşınmışlar. Annem ev hanımı, babam ilk zamanlar şekerleme lokum üzerine ve fırında ekmek dağıtımı gibi çeşitli işlerde çalışmış. Daha sonra taksi satın almış ve emekli oluncaya kadar taksi şoförlüğü yaptı.
Eğitiminizi nerelerde tamamladınız?
7 Eylül İlkokulu ve Andan Menderes Anadolu Lisesi. Daha sonra 9 Eylül Hukuk Fakültesi.
Başarılı bir öğrenciydiniz sanıyorum…
Hukuk Fakültesini 4 senede bitirdim. Not ortalaması olarak yüksek değildi ama Dokuz Eylül Hukuk’u 4 senede bitirmek de zordur.
Daha sonra?
Abim ve ablam var. Ablam 9, abim 12 yaş büyük benden. Ablam evlilikle birlikte Ankara’ya yerleşti. Abim de Albay. Ortaokulda İzmir Harp Lisesi’ne gitmekle birlikte evden çıktı. Burada büyüklerin yanında kalabilecek tek evlat ben varım. Hukuk Fakültesi’nde okurken de avukatlık yapma düşüncem vardı. Kaymakamlık, hakimlik, savcılık gibi düşüncelerim hiç olmadı. Okul bitince hemen Aydın’a geldim ve staja başladım. Staj bitmeden evlendik. Evlendikten sonra da askere gittim.
"PARTİMDE NE GÖREV OLURSA YAPARIM"
Peki siyasete nasıl başladınız?
Hukukta okuyan öğrencilerin genelde alışkanlığıdır. Üniversitede de arkadaşlarda çok vardı. Ama abimin subay olmasından dolayı babam hep bana ‘Oğlum siyasete bulaşma, sağ sol kavgalarına girme’ derdi. Mezun olup kendi işime başlayıncaya kadar hiçbir partiye ne üye oldum ne teşkilat görevim oldu. Askerden döndükten sonra AK Parti’ye üye oldum. 2003’teki kongrelerde, Merkez İlçe Kongresinde Cüneyt Beyin listesindeydim. Kaybetti, biz de kaybetmiş olduk. Nebil Alparslan’ın il listesinde Disiplin Kurulu Başkanı olarak yazmıştı, o da nasip olmadı. Daha sonra AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanlığı nasip oldu. 3 yıl Gençlik Kolları İl Başkanlığı yaptım. 2008 kongresinde devrettim. Bir ay sonra Genel Merkez Merkez İlçe Başkanlığı ataması yaptı. Bir süre Merkez İlçe Başkanlığı yaptım. Daha sonra 2009 seçimlerinden sonra İl Kongresinde İl Yönetimine geçtim. 3 yıl İl Başkan Yardımcılığı yaptım. Tekrar İlçe Başkanlığı teklif ettiler. Partimde ne görev olursa yaparım dedim. 2012’de tekrar Merkez İlçe Başkanı olarak atama yapıldı. 1 buçuk ay sonra kongre yaptık. Kongrede de göreve devam ettim. Efeler’in kuruluşuyla ilgili yetki verdiler. Kasım'da görevi devrettim. Teşkilatta da siyasette de görevlerimiz bunlar.
"AK PARTİ'NİN HALKLA BULUŞMASI GÖNLÜMÜZDEKİ GİBİ ZENGİN OLAMADI"
AK Parti’de neredeyse kuruluşundan bu yana siyasetin içindesiniz. Diğer tarafta AK Parti Aydın’a başarısız. Siz bu anlamda başarısızlığın bir aktörü müsünüz, yoksa AK Parti’yi Aydın’da başarıya götürecek kişi misiniz?
Türkiye’de bakıldığında iki seçmenden biri AK Parti’ye oy veriyor. Bu manada AK Parti’nin Türkiye partisi olması algı olarak seçmenle buluşması çok güzel. Aydın’da AK Parti’nin halkla buluşması bizim gönlümüzdeki kadar zengin bir şekilde olamadı. Ama 2004 Yerel Seçimlerinde AK Parti’ye bir teveccüh vardı. Aydın’da da güzel oylar alınmıştı. Bir kısım partimizin yaptığı hatalar, belki parti içinde kişisel davranışlar sebebiyle maalesef o yakalanan ivme diğer seçimde geriye doğru düştü. Aydın Belediyesi’ni kaybettik. 2014’te de yerel seçimlerde büyükşehirde de istenilen başarıyı alamadık.
Benim Gençlik Kollarında da AK Parti’deki siyasi duruşum genç arkadaşların siyasetin içerisinde yer alması ve devam etmesiydi. 4 kez ilçe yönetimi yaptım. Her kurduğum ilçe yönetiminde partiye yeni ve genç arkadaşlar kazandırmak üzere çalışmalar yaptık. Sadece sizin çalışmanızla alakalı değil. Aydın’daki en büyük eksikliğimiz birlikte düşünebilme, birlikte hareket edebilme ve birlikte siyaset yapabilme konusunda biraz zayıf kaldık. Daha başarılı olan illerle aramızda en büyük ayırıcı husus burası diye düşünüyorum. Birlikte hareket ettiğinizde daha güçlü olursunuz. Ayrışık durduğunuzda vatandaş da sizden o gücü ve enerjiyi alamıyor.
AK Parti kendi içinde birleşemedi mi Aydın’da?
Her bir yerel aktör kendi görüşüyle, kendi düşüncesiyle siyasetle iştigal olduğunda ayrı, bir de birlikte ortak istişare ederek hareket ettiğinde ayrı. Bu sinerjiyi yakalayamadı. 2004 sonrası adımlarda yeterli istişare yapılamamasından da kaynaklı olarak bazı hatalar yapıldı. Bu hataların sonucu da sandıkta sizin seçim kaybetmiş ya da belediye kaybetmiş olmanıza sebep oluyor.
Somut örnek verir misiniz ne tür hatalardan söz ediyorsunuz?
2004’te belediye kazandık ama birlikte seçime girdiğimiz Belediye Başkanı partiden istifa etti. 2009’da o başka partiden aday oldu. 18 bin civarı oy aldı. Biz de AK Parti olarak 25 bin civarı oy aldık. İlhami Ortekin’in almış aldığı oyun içerisinde çok ciddi manada AK Parti’den taşınan oylar var. Bu bile o dönemdeki belki Aydın’daki siyasi çizginin değişmesine sebep olan bir faktör.
"ÖZLEM ÇERÇİOĞLU TÜRKİYE'DE EN AZ OYLA SEÇİLEN BELEDİYE BAŞKANI"
Peki, Özlem Çerçioğlu faktörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
2009’daki seçimleri değerlendirdiğinizde Türkiye’deki en düşük oy ve oy oranıyla seçilen bir Belediye Başkanı. Yüzde 26 ile bir İl Belediye Başkanı seçiliyorsunuz. O dönemde bir özlem Çerçioğlu faktörü veya Özlem Çerçioğlu ya da bir CHP başarısı diye bir şey yok. Ama Belediye Başkanı olduktan sonraki süreçte algı yönetimi, daha çok hizmet yerine, reklam üzerine çalışılan bir dönem...
Özlem Çerçioğlu’nun karşısındakiler başarısızlığı değerlendirirken, ‘Biz sarılmasını bilemiyoruz’ diyor. AK Parti Aydın’da halka sarılamadı sanıyorum…
2004’ten sonra seçtiğiniz Belediye Başkanıyla Meclis Üyeleri arasında çatışma yaşandı. Bu partide kamuoyunda da sıkıntı yaşanmasına sebep oldu.
Mehmet Erdem ve İlhami Ortekin savaşı mı?
Eğer 2009’da mevcut Belediye Başkanıyla seçime gitmiş olsaydınız belki şu an Aydın’da çok farklı bir tablo olacaktı. 2014’teki Büyükşehir Belediyesinde belki yüzde 50 civarında oyla AK Parti alacaktı.
“AK PARTİ SİYASET OKULU GİBİ”
Biraz da Milletvekili Aday Adaylığı sürecinizden de bahsetmek gerekirse, neden aday adayı oldunuz?
Yaklaşık 10 yılın üzerinde partide teşkilatçılık görevlerim oldu. Çok farklı kademelerde her birimde ayrı ayrı partiye hizmetim oldu. Parti’nin de bize emeği oldu. AK Parti siyaset okulu gibi. Parti için eğitimlere ağırlık veren belli bir disiplinle çalışan bir teşkilat yapısı var. AK Parti’nin de bana bir yüklemesi oldu. Bana Milletvekilliği sürecinin dışında kalmak, AK Parti’nin verdiği emeğin burada boşa çıkması gibi bir duruş olacaktı. Bu açıdan bu süreç önemliydi.
Ne değişecek 2015 seçimlerinde?
2015 yılının Aydın’ın belli bir kader çizgisinin toparlanacağı, düzeleceği, AK Parti’nin Türkiye’deki buluşmasının eksik kalmış Aydın yanının tamamlama yönündeki bir başlangıç tarihi olarak görüyorum.
Dönüm noktası olarak görüyorsunuz yani bu seçimi?
Evet. 2015’le birlikle başlayacak bu sürecin 2019’da Türkiye’nin ortalamasıyla aynı noktada bir buluşma olacağını görüyorum.
“ÖZGÜVENİM TAM”
Listenin hangi sırasında göreceğiz sizi?
Müracaat yaparken de duam hem şuydu: Önce kendim değil, önce Aydın ve partim için daha sonra kendim için hayırlı olacaksa nasip olsun. Biz müracaatımızı yaptık, sonuçlar Allah’ın takdiri. Eğer ismim olursa hem Aydın hem partimiz için faydalı olacağıma inanıyorum. Bu konudaki inancım ve özgüvenim tam. Olmazsa da partimde verilecek her türlü görevde hizmet etmeye devam ederiz.
Nasıl bir milletvekili olursunuz, hangi konularda çalışmalar yaparsınız?
Çok gözlem yapan bir insanım. Farklı kademelerdeki çalışmalarımda da hep gözlemledim. Gençlik Kolları penceresinden, İlçe penceresinden, il yönetiminde pencereden vatandaşa siyasete halka bakış. Bunların bende bir birikimi oldu. Vatandaşın milletvekili beklentisi bende depolanmış durumda.
Aydın sizin milletvekilliğinizde ne kazanır?
İddialı bir biçimde söylüyorum, şu an 4 tane belediyemiz varsa bir dahaki seçimde bunu 8-9-10 yapabilmenin enerjisini ortaya koyabilmek ve bunu başarabilmek için çalışacağım. AK Parti Aydın Milletvekili sayısını arttırabilmek de teşkilat açısından en büyük hedefimiz. Aydın açısından da Aydın’a hizmet toplayabilmek. Başka illerin aldığı fakat Aydın’ın faydalanamadığı hizmetlerin alınması yönünden de gerek gençliğim, enerjim, gerekse çalışmalarımla faydalı olacağımı düşünüyorum.
Somut birkaç örnek?
Hep söyleniyor ama söylemde kalıyor. Aydın’a yapılabilecek en büyük hizmet Didim ve Kuşadası'nın derlenip toparlanıp, Aydın’daki turizm istihdamının arttırılması. Jeotermal üzerinden turizm ve Afyon’dan geri kalmaz jeotermal yataklarımız olmasına rağmen şu an yarışamayacak kapasiteyle hizmet veriyor Aydın. ADÜ çok önemli, onun gelişimi. Belki ikinci bir üniversite. Hep konuşulan havaalanı.
Biraz da eşinize soru yöneltmek istiyorum. Nasıl biri Gökhan Ökten?
Eşiyle, çocuklarıyla, ailesiyle ilgilenen bir baba. Aile dışında kahve gibi alışkanlıkları olmayan biri. Mutfakta bana yardım eder. Çok iyi bulaşık yıkar. Üniversitede öğrenciliği döneminde çok iyi yemekler yapıyormuş. Şimdi fazla giremiyor mutfağa. Ama iyi de bir aşçıdır. Öğrenciyken bile sadece yumurta makarna değil, fırın yemekleri yaparmış. Evcil bir insandır. Çok da yardımseverdir. Kendisine verilen görevi mutlaka yerine getirir. Başbakan’ın Aydın’a geleceği günün gecesinde hiç eve girmeden sabahlayıp çalıştığını, gençlerle birlikte bayrak astığını biliyorum. Verdiği işlerin de takipçisidir. Bayrak asacak çok kişi olmasına rağmen kendisi de gençlerin başında onlarla birlikte çalışmıştı.
Sizin ve çocuklarınızın isimleri hep çift, İrem Burcu, Ezgi Zeynep ve Emir Batu. Gökhan Bey tek kalmış?
Onun aslında bizden fazla ismi var ama nüfusta tek. Kulağına ezan okuyup isimi söylendiğinde Mehmet Serdar Gökhan denilmiş. Nüfusa Gökhan yazılmış sadece.
Peki Gökhan Bey avukat olmasıydınız ne olurdunuz?
Okumasaydım baba mesleği taksi şoförü olurdum ama okusaydım mimar olurdum. Çizimleri çok seviyorum. Evde de çoğu mobilyayı ya da dekorasyonu kendim çizip yaptım.
“AYDIN ZİHİNLER ARASINDA KALMIŞ BİR ŞEHİR”
Hedefiniz nedir?
Aydın şehir açısından, şehir mimarisi açısından eksikleri var. Çok geride kalmış. Bugün nasip olur milletvekili olabiliriz ama ben isterim ki elim şehre desin isterim.
Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istiyorsunuz yani?
(Gülüyor) Siyasetin tuzağı bunlar.
Aydın hep Denizli ve İzmir arasında sıkışıp kalmış bir şehir olarak görülüyor ya, siz Aydın’ın bu sözden kurtulmasını istiyorsunuz anladığımız kadarıyla…
Ben öyle düşünmüyorum. Aydın zihinler arasında kalmış bir şehir. Bu algıyı bile kendimiz yaratıyoruz başka illeri konuşarak, Aydın kendi içinde bir şehir. Aydın bu durumdaysa sorumlusu Belediye Başkaları, bundan önce bu kentim kaderini değiştirebilecek kişilerdir. Denizli’nin geçmişteki seçim propagandaları ‘Aydın gibi bir şehir girişimiz olacak’ şeklindeydi. Aydın’a gıptayla bakıyorlardı. Bu yüzden 2015’i önemsiyorum. 2015, Aydın’ı, İzmir’in ve Denizli’nin tekrar örnek göstereceği bir şehir olarak görme noktasında başlangıç olacak.
(GAMZE KORKMAZ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.