
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş TBMM’de yaptığı konuşmada 2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası ile Aydın topraklarının yüzde 80’inin jeotermal santrallerin kullanımına açıldığını hatırlatarak, “Türkiye’de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85’i ise Aydınımızda yer alıyor. Aydın’ı etrafından bir örümcek ağı gibi saran santralleri ve bu santraller yüzünden bitmeye yüz tutan ekolojik hayatı anlatmak istiyorum” dedi.
"AYDIN’DA HERKESİN DİLİNDE JES VAR"
Karakaş, “Evliya Çelebi’nin ‘Ovalarından bal, dağlarından yağ akar’ diye tarif ettiği güzel Aydınımızın doğal kaynakları bir nimet iken, bir külfet haline gelmiş durumda. Aydın ve çevresinde uzun süredir bir yandan maden ve enerji yatırımlarının sayısı ve kapsamı artarken; yöre halkı da doğal kaynaklarını, yaşam ve tarım alanlarını korumak için ciddi bir mücadele veriyor. Seçim bölgem olan Aydın’da gezerken kimin elini sıksam, kimin kapısını çalsam; herkesin dilinde bir Jeotermal Enerji Santrali. Anlayacağınız, bu santraller tüm Aydın halkının dilinde. Ancak bu santrallerden Aydınlılar yararlanamıyor. Bölgede kurulan santrallerin işletmeleri Aydınlı olmayan, Aydın’a da hiçbir katkısı olmayan enerji şirketlerine verilmiş. Bu santraller sadece elektrik üretiminde kullanılıyor. Başka herhangi bir alanda faaliyetleri, katkıları söz konusu değil. Oysa Aydınımızın kaynakları resmen özel şirketlere peşkeş çekilmiş durumda. Bir zamanlar Heredot’un “Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” dediği; tohumu taşa atsan, taşın filizleneceği bu bereketli topraklar, şuanda adeta bir sömürge kültürünün esiri haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
“ŞİRKET PARA KAZANSIN DİYE BEREKETLİ TOPRAKLAR YOK EDİLİYOR”
Karakaş, JES şirketlerinin para kazanması uğruna; köylünün geçim kaynağı olan toprakların, birer birer yok edildiğini söyleyerek “Artık Aydınlı bu verimli topraklara tohum ekip, zehir biçer hale geldi. Santrallerin yakınlarındaki köylerde zeytin üretilemez durumda. İncir ise tükendi. Bu köylerde sadece yonca ekimi yapılabiliyor; onun dışında üretilebilen bir şey kalmadı. Köylü perişan, dertli, çaresiz. Bu projeler kağıt üzerinde sanki hiçbir zararı yokmuş gibi gözüküyor. Fakat, ülkemizde her alanda olduğu gibi JES’lerde de ne kurallara uyuluyor ne de yeterli denetim yapılıyor” diye konuştu.
“HANGİ İŞİ KURALINA UYGUN DENETLİYORSUNUZ?”
Aydın KYK’da yaşanan asansör kazasına da atıf yapan İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, “Yurt asansörleri denetlenmiyor, madenler denetlenmiyor, JES’ler denetlenmiyor. Siz bu memleketteki hangi işi kuralına uygun yapıyor, hangi işi kuralına uygun denetliyorsunuz? Her yerde olduğu gibi denetim de kayırmacılık söz konusu. Şirket sahiplerinin baskısı gerçek denetimin önüne geçiyor” dedi.
“AVRUPA’NIN ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GETİRDİNİZ”
G20 liderlerine ‘Türkiye’nin sıfır atık yolculuğu’ kitabını hediye ettiniz. Sonra da nehirleri ve yeraltını zehirli atıklarla doldurup; ülkemize Avrupa’dan çöp ithal edip, Avrupa’nın çöplüğü haline getirdiniz. Menderes havzasına ve çevresine geçmişte hayat veren Büyük Menderes Nehri; artık içinde yaşayan canlılara bile hayat veremez hale geldi. Ağustos ayının sonundan bu yana, nehirde ciddi balık ölümleri yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DE ANLATTI
Karakaş konuşmasında çözüm önerilerine de yer verdi. “Öncelikle, valiliğin öncülüğünde bir heyet oluşturulmalı. Bu heyette STK ve yöre halkının temsilcileri olmalı. Bu heyet; incelenmesi gereken tüm bölgeleri denetlemeli ve numuneler almalı. Denetleme ve numune sonuçları da şeffaf olarak tüm Aydınlılarla paylaşılmalı. Sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek, sorunları en aza indirgemek ve jeotermal enerjiyi daha verimli, çevre dostu bir şekilde kullanmak için gayret göstermeliyiz. Unutmayın ki Menderes Aydınımızın can damarıdır. Onu korumak ve gelecek nesillere temiz bir Menderes bırakmak hepimizin asli görevi olmalıdır”
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA DA KONUŞTU
Öte yandan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında da söz alan İYİ Partili Karakaş, “Ülkemizde, kabul etsek de etmesek de hepimizin bildiği çok büyük bir ekonomik kriz var. Ekonominin yükü sanayicilerimizin ve ticaret yapan tüm vatandaşlarımızın omuzlarında. Seçim bölgem Aydın, ülkemize katma değer veren, zirai ve tarımsal ürünlerin en ön plana çıktığı Ege Bölgesi'nin verimli topraklarındandır fakat bölgemizin büyüyen ihracat potansiyeline karşı sanayi alanları aynı hızla büyümemektedir. Aydın'ımızın potansiyelini harekete geçirecek bir siyasi iradeyi ortaya koymamız gerekiyor. Doğru uygulanacak altyapı çalışmalarıyla, teşvik politikalarıyla Aydın'da yeni yatırımcıları ortaya çıkaracak, katma değer üretecek bir sanayi alanı yaratılması mutlaka desteklenmelidir” dedi.
“OSB’LERDE YATIRIMCILARIN TALEPLERİNE CEVAP VERİLEMİYOR”
Karakaş, “Aydın'da ve ilçelerinde toplam 8 tane organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Toplam 115 hektarlık alanda faaliyet gösteren Aydın Organize Sanayi Bölgesinde 85 hektar alanda 56 adet sanayi parseli bulunuyor. Şu anda bu alanda hiç boş parsel yok ama son bir yıl içerisinde sadece Aydın Organize Sanayi Bölgesi’ne yeni yatırımcının 500 dönümlük alan talebi bulunmaktadır. Aydınlı sanayicilerimiz organize sanayi bölgelerindeki yer ve genişleme sıkıntıları nedeniyle yeni yatırımcı taleplerine cevap verememektedirler. Çok fazla yatırım talebi bulunmasına karşın Aydın, maalesef, bu potansiyelini kullanamıyor. Bazı ilçelerimizde yapılması planlanan yeni sanayi bölgeleri olmakla beraber belirlenmiş yerlerin yaklaşık bir yıldır henüz inşaatına bile başlanmamıştır. Yeni sanayi bölgelerinin bir an önce projelendirilerek yatırıma açılması gerekmektedir. Devletimize ait hazine arazilerinde organize sanayi bölgesi kurulmaya uygun bölgeler tespit edilmeli, Bakanlığımızın öncülüğünde bu alanların da kullanıma açılması, Aydın'ımıza yatırım yapmak isteyen müteşebbislerin önünü açmamız gerekmektedir” diye konuştu.
SANAYİCİLERİN TALEPLERİNİ AKTARDI
Karakaş, Aydın'daki bölge yatırım teşvikleri konusunda sanayicilerin öncelikli talebinin bölge yatırım teşviklerinin kaldırılması veya yeniden objektif bir şekilde değerlendirilmesi olduğunu aktardı. “Ayrıca ilçeler arasında yapılan teşvik farklılıkları kimilerinde 3'üncü bölge, kimilerinde 2'nci bölge şeklinde uygulanmakta; bu farkların ortadan kaldırılması gerekmektedir.”
TEKNOKENT BİNASININ YAPILMASINI İSTEDİ
“Bir de Aydın'ımızda tek bir üniversitemiz var, devlet üniversitesi; Aydın Adnan Menderes Üniversitesi. Altı yıl önce buraya Teknokent kurulmuş ancak maalesef altı yıldır hâlâ inşaatı başlamamış, teknokent konteynerlerde devam ediyor. Firmalara verilen bina sözüne rağmen buraya hiçbir çivi çakılmamış, teknokentte faaliyete başlayan firmalar birer birer tekrar şehir merkezlerine geri dönmeye başlamış durumdalar. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını yaşadığımız bugünlerde, bir an önce verilen sözlerin tutularak binamızın ivedilikle yapılmasını şahsınızdan ve arkadaşlarımızdan talep ediyoruz.”
KOBİ’LERİN BANKA BORÇLARINA DİKKAT ÇEKTİ
"İşler yolunda görünümü verilmeye çalışılan ekonomide bir de KOBİ'lerimizin durumunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. KOBİ'lerin bankalara olan kredi borçları eylül ayında 70,5 milyar lira artarken ilk kez 3 trilyon lira sınırını aşmış ve 3 trilyon 34 milyar liraya kadar çıkmıştır. Bu rekor borçlanma yanlış ekonomi politikalarında "Ben ekonomistim." diyerek ısrar eden, hukuku yerle bir eden, demokrasiyi tamamen ortadan kaldıran siyasi anlayışın faturası olarak maalesef, sanayicilerimizin önüne konulmaktadır. Ülkemizde ekonominin lokomotifi olan sanayicilerimizin sorunlarının çözülmesi için Bakanlığımız tarafından gerekli adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz. Doğru teşvikler, doğru istihdam, doğru ihracat politikaları ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacaktır. İktidar, muhalefet demeden birlik beraberlik içerisinde ülkemizin sorunlarını birlikte çözmemiz gerekmektedir.” (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.