
Aydın Merkez’de yaşayan ve yoğun iş temposuna rağmen bize sofra kuran sigortacı Arzu Nalbant (37), “Yemek yapmayı annem döve döve öğretti. İyi ki de öğretmiş. 15 yıllık evlilik ve iş yaşamımda gördüm ki; sağlıklı yaşamın sigortası ev yemekleriymiş” dedi.
(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN)
Eşi Ahmet Nalbant (40) ile birlikte sigortacılık yapan Arzu Hanım, yemek yapmayı çok seviyor ve evdeki en önemli görevi olarak görüyor. Oğulları Butuhan (14) ve Emirkan’ı (7) sağlıklı beslemenin yolunun kendi yemeklerinden geçtiğine inanıyor.
Kıymalı erişteli çorba, saray kebabı, sıkma, etli domatesli bulgur pilavı, çoban salata, börülce telatörü, erik hoşafı ve dondurmalı şeftali tatlısından oluşan bir sofra kuran Arzu hanım, Aydın’a Çakırbeyli Köyü’nden gelin geldim. Eşimle hem hayat, hem de iş ortağıyız. Yemek yapmayı da annemden öğrendim. Genç kızlık dönemimde yemek yapmayı pek sevmesem de annem döve döve öğretti. İyi ki de öğretmiş” dedi.
“YABANCI YEMEK PROGRAMLARINI BİLE İZLERİM”
Yeni yemekler öğrenmeyi ve öğrendiklerini hemen uygulamayı çok sevdiğini anlatan Nalbant, “Yabancı televizyon kanallarındaki yemek programlarını bile izlerim. Onlar domuz etiyle bir yemek yapıyorsa, ben onu dana etiyle denerim. Çalıştığım için pratik olmak zorundayım. Hafta sonları sıkmayı (yuvarlama) çokça yapıp buzluğa atarım. Nohudumu haşlar dolaba kaldırırım. Domatesimi yazdan doğrar, buzluğa atarım. Çocuklarımda yemekleri çok seviyor. Köyde yetiştiğim için yeşilliksiz asla yapamam. Soframızdan sarımsak, soğan, biber eksik olmaz. Çocuklarımı ev yemekleri ile beslemek istiyorum. Aperatif yemek kültürüne karşıyım” diye konuştu.
“DÜZEN ÇOK ÖNEMLİ”
Yemek yaparken düzenli olmak gerektiğine işaret eden Nalbant, “Neyi ne zaman yapacağını bilmeli insan. Geç pişen yemek önce yapılmalı ki o pişene değin arada diğerlerini yapabilesin. 6'da işten çıkıyorum. Gelir gelmez üstümü değiştirmeden geç pişecekleri ocağa koyar sonra üzerimi değiştirir öyle devam ederim. Böylelikle kısa sürede çok güzel bir sofra kurulabilir” şeklinde konuştu.
“YEMEĞİ DAMAKTAN ÖĞRENİYORUZ”
Yemek öğrenme konusunda sınır tanımayan Arzu Nalbant, “Yemeğe farklı bir şey koyduğumda hoşuma gitmişse onu kullanmaya devam ederim. Başka yerde yediğim yemeği beğenmişsem; malzemelerini çözer aynı tadı yakalayana kadar yaparım. Çocuklarımın damak zevki olsun istiyorum. Damak tadının gelişmiş olması için de 6 aylıktan sonra çocuğa her şeyin yedirilmesi gerekir. Dili kulaktan öğrendiğimiz gibi, yemeği de damaktan öğreniyoruz” dedi.
“PATLICAN KAVURMASINI ANNEMDEN DAHA İYİ YAPIYOR”
Oğulları Batuhan ve Emirkan, annesinin yemeklerini çok seviyor. Kocası Ahmet Bey de, eşinin evin mutfağını da işin mutfağını da çok iyi götürdüğünü söylüyor. Ahmet Nalbant, “Ben Aydın Sigortacılar Derneği Başkanı ve Türkiye Sigortacılar Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyim. Buna rağmen sigortacılığı Arzu benden daha iyi bilir. Çünkü ben işin pazarlama boyutundayım. Mevzuatı ve uygulamayı o yapıyor. Yani evde olduğu gibi işin de mutfağında eşim çok başarılı. Yemek konusunda da şanslıyım. Görüntüme yansımasa da çok yemek yerim. Arzu’nun yemeklerini de çok severim. Patlıcan kavurmasını annemden bile iyi yapar. Hangi ara yaptığını anlamayız ama işten geldikten kısa bir süre sonra önümüze kocaman sofra kurar” dedi.
Malzemeleri ve yapılışlarıyla Arzu Nalbant’ın yemekleri;
KIYMALI ERİŞTELİ ÇORBA
Malzemeleri: 250 gram kıyma, 1 su bardağı erişte, Salça, Kırmızı biber, su ve karabiber.
Yapılışı: Kıyma yağla kavurduktan sonra, kırmızı biber, salça ve baharatlarla iki dakika daha kavrulur. 5 bardak kadar su ilave edilir. Su kaynamaya başlayınca erişte ilave edilir. Erişte kıvam alıncaya kadar pişirildikten sonra, servise hazır.
SARAY KEBABI
Malzemeler: 6 adet orta boy patates, yarım kilo kuşbası kuzu eti, yarım kilo süzme yoğurt, kırmızı toz biber ve tereyağı.
Yapılışı: Patatesler kuşbaşı şeklinde doğranıp yağda kızartılır. Sarımsaklı yoğurt bütün patatesin üzerine dökülür. Kuzu etleri kavurulur üzerine atılır. En üste de tereyağlı kırmızı toz biber sosu dökülür.
ETLİ DOMATESLİ BULGUR PİLAVI
Malzemeler: 2 su bardağı bulgur, 2 adet orta boy domates, 250 gram kuşbaşı dana eti ve tuz
Yapılışı: Dana eti yağda kavrulur, üzerine iki tane domates doğranır, tuz ilave edilir ve su eklenir. Su kaynadıktan sonra iki bardak yıkanmış bulgur katılır, bulgur suyunu çekene kadar pişirilir.
BÖRÜLCE TELATÖRÜ
Malzemeler: Yarım kili taze börülce, 2 adet domates, 10 adet biber, sarımsak, zeytinyağı, tuz ve koruk ekşisi.
Yapılışı: Bir baş sarımsak soyulur ve tuzla dövülür, Zeytinyağı ile iyice karıştırılır. Üzerine ekşi ilave edilir iyice karıştırılır. Börülceleri haşlayıp servis tabağına koyduktan sonra, üzerine kızartılmış domates ve biberlerle süslenir. Hazırlanan sos üzerine ilave edilir. (Bir saat bekledikten sonra yenmesi tavsiye edilir)
ERİK HOŞAFI
Malzemeler: Taze erik (mevsiminde ise dalından değilse buzluktan yazdan eriklerin kabuklarını soyar dolaba kaldırırım, onun hoşafı daha iyi olur) Şeker, su ve limon…
Yapılışı: Bir tencerenin içerisine eriğin miktarına göre su ve şeker konur. (3 bardak toz şeker, yarım kilo erik için yeterlidir) hepsi aynı kapın içinde kaynatılır, indirmeden 5 dakika önce bir kaç damla limon sıkılır. Soğutulur.
DONDURMALI ŞEFTALİ TATLISI
Malzemeler: 6 adet iri şeftali, 1 kaşık tereyağı ve dondurma.
Yapılışı: Şeftaliler yıkadıktan sonra ikiye ayrılır. Kaşıkla içi oyulur. Her birinin içine bir çay kaşığı tereyağı konur. Üzerinden şeker ekilir, göbeğine de bir tatlı kaşığı şeker bırakılır. Fırında 45 dakika pişirilir. (Şekerler karamelleştikten sonra fırından alınır.) Ortasındaki boşluğa arzu edilen miktarda dondurma koyularak servis edilir. (EMİN AYDIN/MADRAN AJANS)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.