'Güçlü Kadınlar' yazı dizimizin en sağlıklı sohbetini yaptığımı söyleyebilirim. Sağlıklı, leziz, hoş kokan bilgiler, deneyimler ve daha fazlası... Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Leylant Ova Demirtaş'la kadın sağlığından estetiğe, sanata, hayata ve yaşama dair dolu dolu bir söyleyişiye imza attık. Aynı zamanda Aydın Özel Medinova Hastanesi ortaklarından olan Demirtaş'ın mesleki deneyimleri ve hayata bakışından kendinize dair notlar çıkartacağınıza eminim. İşte sizler için uzun ve keyifli sohbetten detaylar...
Leylant Ova Demirtaş kimdir?
1976 Tunceli Ovacık’ta doğdum, 2 kardeşiz. Babam öğretmen, annem de ebe. 5 yaşına kadar Tunceli’de yaşadık, sonrasında eğitim hayatımızı sürdürmek için İzmir’e taşındık. 15 yaşına kadar İzmir’in köylerindeydik, çocukluğum ve gençliğim burada geçti diyebilirim. Karşıyaka Lisesi’nde okudum. 1998’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun oldum. Aynı fakültede okuduğum ve üniversite 1. sınıfta tanıştığım Dr. Özgür Demirtaş’la 2001’de evlendim, 2 çocuğumuz oldu. Karya (16) ve Kerem (6).
MESLEĞE ADIM ADIM...
Kadın Hastalıkları ve Doğum alanını neden tercih ettiniz?
Üniversite bittikten sonra bir yol ayrımına girdim, alan seçmem lazımdı ve ben kadın doğum alanını çok istiyordum. Annemin ebe olması, çok sevdiğim bir arkadaşımın babasının da bu alanda olması beni çok etkiledi. Doğumhanelerde çok zaman geçirdim. Gece nöbetleri ve gazlı bez sarmaları derken bu alan benim hayalim oldu. Sonrasında uzmanlık sınavıyla İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Kadın Doğum bölümünü kazandım ve mesleğe adım adım girmiş oldum.
HAYATLARA DOKUNMA İSTEĞİ...
Mesleğinizi yapmaktan mutlu musunuz?
Duygusal olsam da gerçekçi bir insanım. Yaptığım işten net verim aldığımda mutlu oluyorum. Emek üretip hastayla birebir iletişimde olmak benim için çok önemli, bu nedenle de serbest çalışıyorum diyebilirim. Aşırı aktif ve dinamik bir branş. Tek sevmediğim tarafı bağlayıcı bir meslek. Benim gibi özgür ruhlu, seyahati seven bir kadın için zor. Doğum olayına felsefik olarak baktığınızda yaşamla ölüm arasındaki çizgidir. Mesleğimi seçmemdeki bir neden de başlangıç çizgisine olan hayranlığım. Çok mutlu bir olaya tanık olmak keyifli bir şey. Aslına bakarsak doktor olma fikri ‘hayatlara dokunma’ isteğiyle geldi. Çocukluğumdan itibaren annemin de etkisiyle insanların hayatına dokunmak, değişiklik yapmak ve şifa olmak çok istediğim bir şeydi. Bunu kadın doğum bölümünde somut olarak yapabiliyorum. Sadece kadın doğum alanında değil; mesela gebe kalamayanlar, çeşitli hastalıkları olanlara dokunmak, onların hayatına sağlık katmak alanımın en güzel yanları. Geri bildirimi net olan bir mesleğim var. Bir de kadınları çok seviyorum, kadın olarak hayata gelmenin bir şans olduğuna inanıyorum.
GÜVEN VERMENİN HAZZI, MUTLULUĞU
Mesleki felsefeniz nedir?
Hasta hekim ilişkisinde bağlılığa önem veririm. Benimle tanışan hastanın hayatına dokunmak adına o anki sorunuyla uğraşmıyorum da sanki bir daha hiç gelmeyecek gibi her şeyi anlatma ihtiyacı hissediyorum. Gelmese de aklında kalacak bilgiler vermeye çalışıyorum. Bağ ve güven kurmayı istiyorum, güvenilir bir hekim olduğumu düşünüyorum. Hastalarımdan “Size güveniyoruz, öneriniz bizim için önemli” sözlerini duymak gurur verici bir şey.
HASTA HEKİM İLİŞKİSİNDE MESAFE
Temas ve mesafe kavramlarını uygulayabiliyor musunuz?
Hekim kimliğinin getirdiği otorite zaten mesafeyi getiriyor. Biz hekimler yaşadıklarımızdan fazlasıyla etkilenebiliyoruz. Onlara verdiğimiz olumsuz haberler hayatımızda iz bırakabiliyor. Hasta hekim ilişkisini anne çocuk ilişkisi gibi düşünebiliriz. Sevgi ve saygı bağı kurulmuş bir durum söz konusu.
BENİM BAŞARIMIN SIRRI, KENDİME ODAKLANMAMDAN GEÇİYOR
Mesleki başarınızın arkasındaki güç nedir?
Hayatım boyunca nasıl başarılı olduğumu sorarlardı. İnsan sadece kendisine odaklandığı zaman kendisi için bir şeyler yaparken başkası ile uğraşma gereği duymuyor. Kendiyle uğraşırken de ne başkasının aldığı yolu kıskanıyor ne de engel olarak görüyor. Hedefine yöneldiğin zaman tek derdin bu oluyor. Başarısız olunca da tek sorumlu kendiniz oluyorsunuz, bu da başkasına takılmamak için önemli bir neden.
HAYATIMIN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ...
İşimde bu kadar başarılı olmamda eşimin çok büyük desteği var. Bir kadın bu kadar dışarıda ve işine motive olduysa evi ve çocukları aksatabiliyor, arkaya dönüp merak ediyor ama yoğunluk bunlara engel olabiliyor. Yemelerinden derslerine kadar bir çok detay var. Bunlarla ve daha fazla detayla ilgilenen bir baba var. Motivasyonumu yükselten en büyük etken eşimdir. Eşimin bana güç verdiğini söyleyebilirim. Aynı zamanda güne daha uyanmış bir Leylant olarak başlamak da en güzel motivasyonlarım arasındadır ve başarı için iyi bir adımdır.
SAKİN ŞEHİR
Aydın’ı tercih etme sebebiniz nedir?
Eşim Dr. Özgür Demirtaş’la birlikte bir süre zorunlu görev için gittiğimiz Mardin Kızıltepe’de çalıştık. 2007’de Aydın’a geldik. Küçük yaşanır merkezi bir şehir olmasından dolayı Aydın’ı tercih ettik. Daha butik ve daha kolay bir yaşam var burada. Yaklaşık 2 yıl Aydın Kadın Doğum Hastanesi’nde çalıştım. Kendi muayenemi açtım, aynı zamanda özel bir hastanede görev aldım. Sonra hastanenin satılmasıyla işini iyi bilen, güvendiğim doktor arkadaşlarımla bir araya gelerek 2016’da Özel Medinova Hastanesi’ni satın aldık, şu anda da ortaklarından birisiyim. Aydın’a asıl geliş nedenimiz ailelerimize yakın bir il seçmekti. Muğla ve İzmir’e yakın, sakin, huzurlu ve butik bir şehir olması bizim için yeterliydi. Aydın'da yaşam sakin ve kolay. Büyükşehirler gibi yaşam zorlukları yok. Hayatınızı kolaylaştıran etkenler fazla. Benim için zaman çok kıymetlidir, trafikte akıp gitmiyor. . .
Doğal ve organik beslenme açısından da Aydın vazgeçilmezimdir. Çevre temizliği konusunda da birçok ile rağmen iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Daha farklı zararsız enerji modelleriyle de hayatımızı sürdürebiliriz.
AYDIN SAĞLIKTA ŞANSLI
Aydın kadın sağlığı konusunda nasıl?
Toplumsal değerlendirme şehirden şehire, kişiden kişiye değişebilir. Kişinin sosyoekonomik düzeyi arttıkça kendine, sağlığına önem verme oranı artıyor. Maddi imkansızlıklardan dolayı hekime ulaşamayacağını düşünenler var. Kendi hasta profilim, düzenli ve sağlık tetkiklerini takip edebiliyor. Kadınların yüzde 20’si sağlık kontrollerini düzenli yaptırabiliyorlar. Aydın sağlık konusunda çok şanslı bir il. Ulaşım kolay, hekim kalitesi çok iyi. Hastaneler çok dolu değil. Bu kadar fırsat varken sağlık kontrollerini aksatmalarına bazen şaşırıyorum. Hastalık olmadan korumaya önem veriyorum.
ROMANTİK, HOŞGÖRÜLÜ, ÇALIŞKAN VE İNATÇI
Leylant Ova Demirtaş'ı hekim kimliğinin dışında da tanımak istiyorum. Kendinizi anlatır mısınız?
Romantik bir kadınım. Kendimi çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. Bu tanışıklığımın da 30’lu yaşlardan sonra şekillendiğini söyleyebilirim. Mücadeleler, acı olaylar, sevinçler derken hayattan iyi çıkarımlarım oldu. Ne istediğini ve istemediğini bilen bir kadınım. Eksikliklerimle ve güzelliklerimle bir bütünüm. Kendimle barışığım. Ben çalışkan ve net bir kadınım. İçimden ne geçiyorsa biriktirmeden söyleyebiliyorum. Birikmeyince de insan daha huzurlu oluyor. Enerjik bir yaradılışım var, pozitifim, insanların yaşamını sorgulamam. Hoşgörülü ve anlayışlıyımdır. İnatçıyımdır ama kavgacı değilimdir.
OĞLAK BURCU KADINI
Oğlak burcuyum ve özellikleri birebir beni tanımlıyor. Öğrenmeyi seviyorum, paylaşımlarımda geri bildirim almayı da önemsiyorum. Güçlü ve bağımlı bir kadınım. Güçlü bir karakterim ve çok sevilmese de dominantım. Oğlak burcunda aynı zamanda lider özelliği vardır; ben de bu kritere çok uyumluyum. Burcuma uymayan tek bir tarafım da karamsarlık. Hiç bir zaman karamsar değilimdir. Pozitif ve yapıcıyımdır.
HAYAT FELSEFESİ; BUGÜNÜ YAŞA
Hayat Felsefeniz nedir?
Bugünü yaşa. Geleceğe dair kaygılar beslemeyen, anı aşırı anlamlandırarak yaşamaya çalışan birisiyim. Eşimle Ölü Ozanlar Derneği’ndeki Carpe Diem bizim için anlamlı bir cümledir. Üniversitede bu kitabı beraber okumuştuk. Sonra da hayat felsefesi yapmıştık. Müzikte söz güzelse dinliyorum. Örneğin Teoman çok beğendiğim bir müzisyendir. Onun şarkılarındaki yaşam felsefi benim felsefeme çok uygun.
DİSİPLİNLİ VE KURALCI
Mesleğiniz disiplinli olmayı gerektiriyor. Günlük yaşamınızda da böyle misiniz?
İşimde, hayatımda çok disiplinli ve kuralcıyımdır. Bu hallerimi hastalarıma da yansıtabiliyorum. Arkadaş ve hekim çizgisini iyi koruyarak kontrolcü olabiliyorum. Çalışanlarıma ve aileme karşı da böyleyim diyebilirim. Hatta bazen evde 'anne burası iş yerin değil' uyarısını bile alıyorum.(Gülümseyerek anlatıyor)
ZOR AMA İYİ BİR ARKADAŞ
Nasıl bir arkadaşsınız?
Kurallarımdan dolayı zaman zaman sıkıcı, güvenilir bir arkadaşım. Gerçek Leylant’ı bilen Dr. Arzu Çuhalı ve Dr. Merve Biçer’dir. Beni ben olarak kabul eden bu iki insanın hayatımdaki değeri başkadır. Yanlış anlaşılmalar çıkmasın, Aydın'da da çok değerli arkadaşlarım var. Ama yaşanmışlıklar ve birikimler bazı insanları farklı kılabiliyor. Onlarla gardımı almadan konuşabilir ve güvenirim. Özlediğim ve yanında olmak istediğim kişilerdir. En iyi arkadaşlarımdan birisi de eşimdir. Her şeyimi bilir, beni iyi tanır. Açıkçası zor ama iyi bir arkadaş olduğum söylenebilir.
SINIRLARIMI KENDİM ÇİZERİM VE ONA GÖRE YAŞARIM
Politikanın hayatınızdaki yeri nedir, politik misiniz?
Siyaseti sevmem, hayatıma ve işime de asla karıştırmam. Bana göre politika içinde hesapları barındıran bir kavram. Yani politik değilim. Sadece kendimi yaşarım, sınırlarımı kendim çizerim ve ona göre yaşarım. Bana huzur veren kişi ve ortamlarda bulunurum. Politik kararlar ve tavırlar içerisinde yer almayı tercih etmiyorum.
HAYATIMDA SADECE KIZIMI PLANLADIM
Planlayan bir mesleğe sahipsiniz. Peki kendi hayatınızda planlı mısınız?
Geleceğe dair çok planlı değilim. Sessiz isteklerim vardır. Bunları elde etmek için de sessiz sessiz çalışırım. Hayatımda sadece kızımı planladım. Onun ne zaman olacağını biliyordum. Ama işim gereği çok iyi planlamalar yapmam gerekiyor. Bağımlı bir mesleğim olduğu için her şeyi planlamak zorundayım. Kendi hayatımı değil ama insanların mutluluklarını planlıyorum. Bir kadının ne zaman gebe kalacağını, doğum yapacağını...
AİLE, İŞ, SOSYAL HAYAT...
İş ile aile yaşamını nasıl bütünlüyorsunuz?
Yoğunluğumuza rağmen eşimle aile bütünlüğümüze çok dikkat ediyoruz. Özellik son yıllar hayatı çok planlamasam da yaşamımızı dengelediğimizi düşünüyorum. Meslek hayatımızın ilk zamanlarında işe fazla zaman ayırmaktan ailem ve çocuklarıma zaman ayırmamıştım. Sonrasında bu durumu eşimle birlikte daha kontrol edilebilir bir hale getirdik. Bir kız bir oğlan çocuğum var, aramız çok iyi. Kızımla iletişimimiz çok güçlü, arkadaş gibi olduğumuz için sırlarını paylaşan ve sırlarımı alıp tutmayı bilen bir çocuk. Kızımın bana güvendiğini çok iyi biliyorum. Onun da her anlamda arkasında olduğumu çok iyi bildiğini düşünüyorum. Aile başarının anahtarıdır.
HIZLI AKAN ZAMANDA KEYİFLİ YAŞAMAK
Mesleki deneyimlerinizin yanında yaşamın size kattıkları da var. 40'lı yaşların deneyimini, güzelliğini anlatır mısınız?
Zamanın çok hızlı aktığını ve yavaşlatmak gerektiğini hissediyorum. Mesela önceden işte yoğun olmayı tercih ederken şimdi yoğunluğumu ev endeksli düşünüyorum. Aile ve arkadaşların önemi çok artıyor. Daha az yorulmak istiyorsun. Daha dingin ve hoşgörülü bakıyorsun. Kimseyi değiştirme çaban olmuyor, kendini kabul eden insanlarla birlikte olmayı tercih ediyorsun. Annelik duygusunu kızımın da büyümesiyle ciddi yaşıyorum. 40’lı yaşların bana getirdiği en güzel şey; kızımla iletişimimin daha da yoğunlaşmasıdır. 30’lu yaşlarda müthiş bir koşuşturmaca içindeydim. Kendimi ispatlama gayretim vardı. Bazen benden memnun olmayanlara açıklama yapma gereği duyar, ikna etmeye çalışırdım. Herkesin benle ilgili güzel şeyler düşünmesini isterdim. Ama bunu bıraktım; kendimi iyi anlattığımdan değil bunun gerekli olmadığından yaptım. Herkes birbirini sevmeyebilir ama bilinmelidir ki; senin hayatın seni seven ve kabul edenlerle daha huzurlu. Kalabalık bir iletişimdense az kişiyle yol almanın keyfini gördüm. 30’lu yaş koşuşturmacasını bıraktım. Birde yaş almakla birlikte sağlığıma çok daha özen göstermeye başladım. Spora zaman harcamak, seyahati yoğunlaştırmak... Hayatı kaçırıyormuşum hissiyle her şeyi deneyimleme hissim arttı. Artık dedikoduları umursamıyorum. Göz önünde olunca akıl almaz şeyler konuşulabiliyor. Küçük şehirlerde olmanın dezavantajı da bu; dedikodu çok çabuk üreyebiliyor. Önceden çok fazla kafaya takıyordum, şimdi hiç takmıyorum.
ŞİİR VE FELSEFE OKUMALARI VAZGEÇİLMEZLERİMDEN
Romantik bir kadın olduğunuzu söylediniz. Peki, kültür sanata ilginiz nasıl?
Sanat olmadan olmaz tabi ki. Özellikle kitap ve şiir kısmıyla ilgiliyimdir. İyi bir okurum felsefe ve şiir vazgeçilmezimdir. Ahmet Telli, Şükrü Erbaş baş şairlerimdir. Orhan Veli, Edip Cansever ve Cemal Süreya orta okul yıllarımın kahramanıdır. Kitabı da ilkokuldan itibaren okurum. Sevdiğim yazarların bütün kitaplarını okumuşumdur. Sadık bir okurum. Mesela Orhan Pamuk’un bütün kitaplarını okumuşumdur. O da ben de değiştim, okuduğum kitaplarım da değişti. Felsefe okumalarını severim.
Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli
Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.
Metin Altıok
"ENERJİSİ YÜKSEK İNSANLARI SEVİYORUM"
Kendinizİ nasıl motive ediyorsunuz?
Motivasyona çok gereksinim duymuyorum. Enerjisi yüksek bir kadınım. Yorulduğum zaman kendime ayıracağım zamana odaklanıyorum. Kolay kolay yorulmam. Motivasyonumu ne düşürür derseniz; negatif insanlar. Kapalı havayı sevmem, mutlaka güneş görmek isterim. Enerjisi yüksek insanları severim.
Sosyal sorumluk projelerine zaman ayırıyor musunuz?
İş yoğunluğundan çok fazla zaman ayıramıyorum. Ama son olarak glutensiz beslenme ile ilgili bir projede yer almıştım. Dikkat çekme anlamında doğru projeler içerisinde yer almak isterim. Bir çok yardım derneğinin arka planında yer almayı tercih ediyorum. Maddi manevi yardım anlamında aşırı duyarlılığım vardır. Öğrenci okutmak, burs vermek en hassas noktalarımdır.
ESTETİK BİR KENT, BİSİKLETLİ YAŞAM
Yerel yönetici siz olsaydınız ilk ne yapmak isterdiniz?
Sokakların görüntüsünü değiştirmek isterdim. Daha estetik bir şehrim olsun isterdim ve bisikletli yaşamı artırırdım.
ESTETİK KADINI SEVER, ZARAFETİ BEKLER
Kadın varlığının estetik zemin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Zarafet ,duruş ve sunum estetiği mutlaka olması gerekiyor. Kaş göz anlamında değil ama duruşu ve kendine öz güveni ile bu estetikliğin sağlanabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda kilo kadın estetiğini bozuyor diye düşünüyorum.
En zayıf ve en güçlü taraflarınız nelerdir?
En zayıf tarafım hayattaki adaletsizlik, buna aşırı tahammülsüzüm. Aslında beni, en çok üzen durum diyebiliriz. En güçlü veya ön plana çıkan özelliğimse kararlı bir kadınımdır. Güzel giyinmeyi ve bakımlı olmayı seviyorum. Bana kendimi iyi hissettiriyor.
SEVDİKLERİM
Günbatımı
Teoman
Kitaplarım
Şiir
Romantizm
Sürpriz
Yeşil ve turuncu
Kerem, Elif, Ali
SEVMEDİKLERİM
Dedikodu
Ön yargı
Tembellik (AYŞE YILMAZ)
























ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.