Aydın Söke’ye bağlı Karacahayıt Mahallesi’nde, bir maden firmasının mahalle sınırları içerisinde kuvars, feldispat ve kuvarsit ocağı açma girişimi, mahalle sınırları içerisinde yaşayan yöre sakinlerinin tepkisine neden oldu.
Karacahayıt Mahallesi’nde yerleşim alanına yakın noktada bulunan Çatalkaya ve Kuzuri mevkiinde, bir maden firması tarafından açılması planlanan kuvars, feldispat ve kuvarsit ocağına karşı çıkan yöre sakinleri, topladıkları 500 imzalı dilekçeyi Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aydın Valiliği’ne gönderdi.
“ÇED TOPLANTISI YENİDEN YAPILSIN”
Yöre sakinleri adına konuşan Karacahayıt Mahallesi Muhtar Azası Nebil Kırca, “Köyümüzde maden ocağı açılmak istenmektedir. Eğer bu maden ocakları açılırsa mahallemiz yaşanmaz hale gelecek. Bununla ilgili yetkili mercilere de başvurduk, gerekli imzaları topladık. Maden ocaklarının açılmaması için topladığımız imzalarla birlikte sunduğumuz dilekçeye yetkili mercilerden cevap henüz gelmedi. Bu ocakların açılmasıyla ilgili olarak Yeşilköy Mahallesi’nde halka haber verilmeden ÇED toplantısı yapılmış. Bu toplantıdan Karacahayıt halkının haberi yok, sadece muhtar katılmış. Biz bu ÇED toplantısının tekrar yapılmasını istiyoruz. Bununla ilgili olarak da yetkililere başvuruda bulunduk. Halkımızın aydınlatılmasını istiyoruz” diye konuştu.
“MADENCİLİK FAALİYETLERİNE İZİN VERİLMEMELİDİR”
Karacahayıt Mahallesi’nde yerleşim alanına çok yakın noktadaki Çatalkaya ve Kuzuri mevkiinde madencilik faaliyetinin yapılacağı bölgenin, Karacahayıt ve Yeşilköy Mahallesi sınırları arasında olduğunu söyleyen Kırca, “Bu maden ocakları organik diye gurur duyduğumuz zeytin tarımına büyük bir darbe vuracaktır. Zeytin yaprakları toz tutmaya elverişli olduğu için zeytin ağaçlarının büyüme ve gelişmeleri yavaşlayacak ve verimin azalmasına neden olacaktır. Her iki mahallede de zeytinin yanı sıra tahıl ve sebze gibi yoğun tarım yapılan alanlar mevcut. Toz emisyonu açısından öngörülemeyen zararlarla birlikte bölgedeki hayvancılık da olumsuz etkileneceği için madencilik faaliyetlerine izin verilmemelidir” dedi.
“TARIM VE HAYVANCILIĞI OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
8 bin yıllık tarih öncesi kaya resimleri, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına ait pek çok önemli kültürel miras ve Türkiye’de eşine ender rastlanan kaya resimlerinin bulunduğu bölgenin aynı zamanda Türkiye’deki en önemli 122 doğa alanında biri olduğunu belirten Kırca, “Bölgemizde 7 endemik, 22 adet tehlike altında bitki taksonu yer almaktadır. Bunlardan 2 tanesi küresel, 6’sı Avrupa ölçeğinde, 14’ü ise ulusal ölçekte tehlike altındadır. Bölgede açılacak olan maden ocakları başta halk sağlığı olmak üzere en önemli geçim kaynaklarımız olan zeytinciliği, tarımı ve hayvancılığı olumsuz etkileyecektir. Maden faaliyetleri doğal ve yaban hayatına darbe vuracak, gölümüzü, göletimizi ve yer altı sularımızı kirletecek ve bölgemizi yaşanabilir olmaktan çıkaracaktır. Karacahayıt ve Yeşilköy mahallelerinde yaşayanlar olarak tüm bu hassasiyetlerimizin dikkate alınmasını ve bu sahalarda madencilik faaliyetine izin verilmemesini istiyoruz” diye konuştu.
“YAŞAMI NEREDEYSE YOK EDECEK”
Mahalleye yerleşme kararı almasının ardından maden ocaklarının açılacağını öğrendiklerini söyleyen mahalle sakinlerinden Kadir Bozkan, “Bu açılacak olan maden köyün hemen sırtında ve çok yakınında bulunuyor. Bu köyde hayvancılık hem çok gelişmiş, hem de dağlarda organik zeytincilik faaliyeti yapılıyor. Bu zeytin alanları aynı zamanda mera alanları olarak da kullanılıyor. Maden faaliyetlerinin başlaması dolayısıyla hem tarımı hem de hayvancılığı öldürecek. Yine yaşamı da neredeyse yok edecek. Bu sebeple biz maden ocakları açılmasına şiddetle karşıyız. Bu maden ocaklarının açılmasıyla ileride düşünülen ve bölge halkının ekonomik gelişimine büyük katkısı olacak olan turizm faaliyetleri için çok önemli olan kültürel zenginliklerimiz zarar görecektir” dedi.
Maden ocaklarının mahallelerinde faaliyete geçmesini istemediğini söyleyen mahalle sakini Durmuş Ali Özkan, “Tarımdan geçinen insanlarız. Zeytin olmazsa bizim için yaşam olmaz. Biz bu maden ocağı açılmasına karşıyız. Devlet büyüklerimizin sesimizi duymasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu. (MURAT TAN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.