Takip Et

/>

SON DAKİKA

Mehmet Yaylıoğlu

PAVYON GÜLÜ DİLBER Mİ, İŞ KADINI PİRAYE Mİ?

11 Şubat 2024, Pazar

     

Görünüşe göre ne desem, ne yazsam, ne söylesem, ne kadar bağırsam işe yaramayacak. Bu arada yazıya neden bu başlığı seçtiğimi yazıyı okudukça belki anlarsınız…

Herkes, sanki birer savcı, yargıç ya da avukat gibi davranıyor. Öyle ki, dini kimliklerini “Eşhedü” diyerek ilan edenlerin bile “Eşhedü”nün gerçek anlamını, taşıdığı önemi umursadıklarından şüphe edilir duruma gelindi. Bu durumda “Eşhedü” demeyenlerle “Eşhedü” diyenler arasında pek de bir fark yok gibi görünüyor, öyle değil mi? Her ikisi de, dini kimliklerini siyasi, ticari, maddi ya da manevi çıkarlar için kullanıyor veya diğerlerini ezmek için bir araç olarak kullanıyor.

Toplumun değer yargıları pavyondaki Dilber’e zumlanmışken, gündüz kuşağı “deli saçması” programları milyonlarca kişi, işi gücü bırakıp izlerken, bizim kalkıp buradan edebi cümleler kurarak meramımızı anlatmaya çalışmamız normal mi? Yazıya dikkati çekmek için hiç istemediğim hâlde bu başlığı atmam normal mi? Ya da Z kuşağı zırvasında olduğu gibi, böyle yazmam “şaka mı?”

Tanımak için tanıklık etmek, tanıklık etmek için gözlem yapmanın önemi üzerine düşünmeden, her olayda hemen konuşma telaşı içine düşüyoruz. Kendi cehaletimizi örtmek için başkalarının zekâsıyla dalga geçmek veya kendi eksikliklerimizi başkalarının karakterine hakaretlerle örtmeye çalışmak gibi kötü alışkanlıklar içindeyiz. Maalesef, karakter yoksunu bir toplum hâline evirildik. Böyle toplumlarda, gözler kör olur, sözler havada kalır, öz ise derinlere, daha da derinlere gömülür gider.

Bu tür toplumlarda, kirli güçler için birinci sınıf malzemeden kuklalar yetiştirilir. İnsanlar, sadece insan olabilme devletinden uzaklaşırlar. Biz, gerçek anlamını kaybetmiş bir toplum hâline nasıl geldik?

Kimse boş yere ağzını açıp konuşmasın, kimse klavyesine dokunup boş yere yazmasın. Önce şunu düşünsün herkes! Yalana âşık, hakikate düşman bir toplum hâline nasıl geldik?

İftiradan vazgeçmeden, itirafla yüzleşmeden, gözyaşlarını çıkar için akıtan bir toplum hâline nasıl geldik?

Kendi anasını, babasını, öz evladını, karısını, kardeşini, arkadaşını velhâsıl bir insanı, gözünü dahi kırpmadan kıtır kıtır kesen, mermi yağmuruna tutan, arkasından hançerleyen bir toplum hâline nasıl geldik?

Sevgimizi, merhametimizi, vicdanımızı, adaletimizi ve yardım severliğimizi alıp, içimize kin ve nefret tohumları serptiler. Şehvet ve tamah ile hırsımızı köpürttüler. Sahi, kim bunlar?

Sevgiyle kalın… 

 

OKUMAK İSTEDİĞİNİZ HABERE TIKLAYIN