
Aydın’ın ilk kadın il belediye başkanı ve Büyükşehir Belediyesi'nin kurucu başkanı Özlem Çerçioğlu ile siyasete nasıl başladığını, nasıl ilerlediğini, kadın olmasının avantaj ve dezavantajlarını da konuştuk. Özlem Çerçioğlu, kocasının, “Bu kadar çok konuşuyorsun, siyaset yapsana” şeklindeki önerisi üzerine siyasete atılmış. Çerçioğlu, kısa süredeki yükselişini de çok çalışmaya ve anket gibi bilimsel unsurlardan yararlanmasına borçlu olduğunu düşünüyor. Siyasette kadın olmanın dezavantajını yaşamadığını söylüyor. “Kapıyı kadın açtığında rahatlıkla içeri giriyorum. Kadın kadına her şeyi konuşabiliyoruz. Hemcinslerim de beni sahipleniyor” diyor.
RÖPORTAJ: EMİN AYDIN
- Siyasete nasıl başladınız?
Amerika’da yaşarken sivil toplum örgütlerinde de çalıştım. Türk cemiyetlerinde görev aldım. Türkiye’ye geldiğimizde herkes gibi ben de konuşuyordum. Tabi dünya görüşünüz üniversite yıllarında şekilleniyor, ailenizle, çevrenizle şekilleniyor, yaşadığınız kentle şekilleniyor. Herkes gibi ben de ‘şöyle olmalı, böyle olmalı’ diye konuşuyordum. Hariçten gazel okumak kolay ya, sırtta yumurta küfesi yok ki... Eşim bir gün, ‘Bu kadar çok konuşuyorsun, o zaman girsene siyasete’ dedi. ‘Tabi, elbette, seçme ve seçilme hakkım var, gider müracaatımı yaparım’ dedim. Gittim, müracaat ettim. Beni çağırdılar, 5-10 dakika konuştum herkes gibi, Aydın 8 milletvekili çıkarıyordu o zaman, 4. sıraya koydu partim. Öylelikle girdim siyasete. Daha önce herhangi bir çalışmam olmadı.
- Siyasette başarıyı nasıl yakaladınız?
Başarılı olmayı hedefledim ve bunun için de çok çalışmak gerekiyor, durduk yere başarı, şans size gelmiyor. Aydın Belediye Başkanlığı dönemimde çalışmasaydım devamı olmazdı. Hedef koyarken altyapısı olması gerekiyor. Benim de en iyi yaptığım şey çalışmak, çalışmak, çalışmak... Benim için saat mevhumu yoktur, gece gündüz çalışırım. Burada bitiremem, eve götürürüm projelerimi. AYBA’yı daha nasıl büyütürüm, onu düşünürüm.
- Çalışmalarınıza nasıl yön veriyorsunuz?
Benim çalışmalarım bilimsel oluyor, anketle çalışıyorum. Vatandaşın ne istediğini doğru tespit etmeniz gerekiyor. Sorunları doğru tespit edip onun üzerine çözüm önerileri koymanız gerekiyor. Sorunu bilmeden, incelemeden, vakıf olmadan başarılı olamazsınız. Aydın büyük bir yer, Karacasu’nun sorunu farklı, Aydın’ın sorunu farklı, bilimsel bir çalışma olmadan vatandaşın ne istediğin nasıl bileyim, ben müneccim miyim? Bilimsel anketlerle sorunları hatta öncelikli sorunları tespit ediyorum. Vatandaşın öncelikli sorununu bulmak gerekiyor. Bunu bilimsel olarak yapıyor, üzerine projelerimizi geliştiriyor, çalışıyor, çalışıyor, çalışıyoruz.
- Neden CHP?
Ben hümanist bir insanım. Özgürlüklerden yana olan bir insanım. CHP’de olmamın en büyük sebebi özgürlüklerden yana olması, hümanist bir parti olması, çağdaş bir düşünceye sahip olması. Bunlar en büyük unsurlar benim için. Çok da mutluyum.
-Aydın’da ilk kadın il belediye başkanısınız, BŞB’nin de kurucu başkanı oldunuz. Hem kadın başkan, hem de BŞB’nin ilk başkanı olmanız nedeniyle sizi kıyaslayabileceğimiz biri yok, bu avantaj mı, dezavantaj mı?
Aydın Belediyesi olarak kıyaslayabileceğiniz belediye başkanları var. Kadın, erkek olması önemli değil. Vatandaş işe, icraata bakıyor. Kadın veya erkek diyerek oyunu kullanmıyor. 2014’te kıyas yapan vatandaşımız, 2019’da da sandıkta sonucu verecektir.
-Kurucu başkansınız. Aydın gibi coğrafi açıdan çok dağınık olan yere hakim olmakta zorlanıyor musunuz?
Aydın ilk defa büyükşehir belediyesi oldu, yeniden kurduk her şeyi A’dan Z’ye. İl Özel İdaresi'nin yaptığı bütün işleri 6360 Sayılı Yasa ile biz üzerimize aldık. Ben buna çok değindim. İl Özel İdaresi’nden bize hiçbir şey verilmedi. İş makinesi verilmedi. Hurda kamyonlar, hurda iş makineleri, lastiği patlak araçlar kaldı ve su depoları, mezarlıklar gibi şeyler kaldı. Yeniden, sıfırdan kurduk. Aydın Belediyesi’ne yetecek kadar iş makinemiz vardı. Daha önce alma şansımız da yoktu. Oturduk iş planı yaptık. 17 ilçeye, 36 beldeye ve 492 köye ne gerekli, ne kadar yatırım yapmamız gerekiyor, ne kadar iş makinesi, ne kadar binek aracı, kamyonlar, neler alınacak, nerede şantiyeler kurulacak; hemen bu işlere sarıldık. Şöyle bir avantajımız vardı, nerede şantiye kuracağımızı önceden planlamıştık. Adaylığımın iki yıl önceden açıklanması ile hepsini organize etmiştik. Seçildik, meclis belirlendi, yapacağımız işleri meclise getirdik, işimize baktık. Hizmet kervanını kurduk, yürüyor işte...
- İşleyiş belli bir düzene oturdu mu?
Şu anda oturdu, bir sorunumuz yok. Her şeyimiz tam. İtfaiye en çok üzerinde durduğum yerdi, çok ciddi araçlar alındı. Çok ciddi iş makineleri alındı. Çok yatırım yapıldı. 2014 ile 2015 yılı; 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılında yapacağımız işler için hazırlanma süreci oldu. İş makinen yok, neyle yapacaksın? Personel var, İl Özel İdare'nin personelinin yüzde 98’i bize verildi.
- Siyasette ve yöneticilikte kadın olmanın avantajları ve dezavantajları ne?
Hiçbir dezavantajını yaşamıyorum Aydın’da. Avantajını yaşıyorum. Ben istediğim evin kapısını çaldığımda, kapıyı kadın açtığında içeriye çok rahat girebiliyorum. Kadında hiçbir çekinme duygusu olmuyor. Bunun avantajını yaşıyorum. Artı Aydın için de kadınlar için de şu avantajı oluyor. Bir kadının sorunu varsa, derdini çok rahat bana anlatabiliyor. Aklınıza gelen her konuda her şeyi kadın kadına çok rahat konuşabiliyoruz.
-Hemcinsleriniz sizi sahipleniyor mu?
Sahipleniyor. Yüzde 44’lük oyun çoğunu kadınlardan aldığıma inanıyorum.
- Belediye’de çok sık müdür ya da daire başkanı değiştiğine şahit olduk, sebebi nedir ya da sizin olmazsa olmazlarınız neler?
Bürokrat çalışmıyorsa, çalışıyormuş gibi yapıyorsa; gider. Hiçbir şansı yok. Çünkü vatandaş beni bilir. Elbette işlerin düzgün yürümesi gerekiyor. Şeffaf olunması gerekiyor.
-Görev süresi içerisinde Özlem Çerçioğlu Aydın’a neler kazandırmış olacak ve arkasında nasıl bir vizyon bırakacak?
Aydın kentini, daha çağdaş daha modern kent haline getirmek. Aydının çok ciddi bir trafik sorunu vardı. İzmir-Denizli Karayolu'nu hatırlayın. 2009 ve 2010 yılını. Yeni Otogarı Muğla yoluna taşımadan önce dört yollarımızda sürekli TIR'lar, otobüsler tıkardı bizim kavşaklarımızı. Şimdi otobüs ve TIR yok. Her işimizi biz belli bir plan çerçevesinde yaptık. Önce Çevre Bulvarı'nı açtık. Sonra otogarı aldık aşağıya. Artık otobüsler kent merkezimizin içine girmiyor. İzmir- Denizli Karayolu kentin ortasında kaldı. Şehri ikiye bölüyor. O bölgeden geçmiyor. Hem can hem mal güvenliğimiz açısında tehlike arz ediyordu. Daha sonra ne yaptık? ASTİM Köprülü Kavşağı inşaatına başladık. Bittiğinde şehir içi trafiğimiz daha da rahatlayacak. Şehirde işi olmayan, oradan çevre bulvarından devam edecek. Onun için bu ASTİM çok önemli ve dev bir proje olarak görüyoruz. 10 Haziran'da bitecek. DEVAMI YARIN
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.