Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN ’de hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu Eski Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ve inşaat yüksek mühendisi akademisyen Hüseyin Aksu oldu. Ülkede ve dünyada meydana gelen güncel gelişmeleri değerlendiren Aksu, “Vatandaşa düşen görev, dünyayı düşünmek ya da dünyayı kurtarmak adına düşünce üretmek değil. Bir taraftan Rusya’nın Ukrayna üzerindeki harekâtı bir taraftan dünya siyasetindeki çok farklı gelişmeler, bir taraftan da Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bu enflasyonist ortam, hayat pahalılığı, siyasi bölünmelere hapsolduk. Bütün bunların içinde vatandaş kendini düşünemez hale geldi. Kendi yakın çevresini, kapısının önündeki yolu düşünmeden bu sorunların içerinde kendini buldu” dedi.

Aksu, “2014 Ukrayna Turuncu Devrimi’nin arkasında birtakım mafya grupları var. Önlerinde de bu komedyeni çıkartarak, halkın sevdiği sevimli bir yüz deyip bir devrim yapıyorlar. Eski yönetim çok yozlaşmıştı. O anlamda evet, fena bir düşünce değildi. Ama bu yozlaşmadan ve halkın bıkkınlığından yararlanarak, arkasında mafya olan güler yüzlü komedyen Zelenski’yi seçiyorlar. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Tam Ukrayna halkına göre bir kumpas bu. Seçtikten sonra Zelenski, mafyanın da etkisiyle yolsuzluklara başlıyor ama esas yaptıkları ile onu Batı’ya yaklaştırıyorlar. NATO’ya, Avrupa Birliği’ne üye olacağım gibi son derece Amerikancı, Rusya’nun güvenliğini tehdit eden bir mecraya sokuyorlar. Öyle pat diye de NATO’ya almıyorlar tabi. Önce bir tehdit unsuru olarak kullanıyorlar bu durumu ve böylelikle Rusya, Ukrayna ile sürtüşmeye başlıyor. Bugün gelinen noktada Rusya ‘Yapmayın, bu bölgede zaten çoğu kişi Rus, Rusça konuşan insan sayısı çoğunlukta’ dedi. Kıbrıs Türkü bizim için neyse, Ukrayna halkı da Rusya için öyle bir şey. Kıbrıs’ta son seçimde neredeyse Türkiye’ye karşıt bir gurup yönetimi ele geçiriyordu. Fakat bu durumun yaşandığını düşünün. İşte Ukrayna’da yaşanan durum biraz da bu şekilde. Burada halk kandırılıyor, yanlış yönlendiriliyor. Herkes Avrupalı olmak ister evet. Ama kendi stratejik konumlarını unutuyorlar. Batı, burada o kadar sinsice ve kurnazca bir politika izliyor ki halkın istemlerinden faydalanarak onları kardeşlerine karşı kullanıyor" ifadelerini kullandı.

“ORTAYA ÇIKARTMIYORLAR”

Aksu, “Bugün Amerika, belki de uzaydan elektrik getirebilecek bir güce sahip. Belki de var ama ortaya çıkartmıyorlar. Petrol üzerinden kurguladığı düzeni bozmamak için ortaya çıkartmıyor. Ancak şu bir gerçek ki Amerika sosyal medyayı, bilişim teknolojilerini ele geçirmiş. Fakat burada küçük bir hatası var. Blockchain teknolojilerini kontrol edemez hale geldi. Blockchain 1960 yıllarında bilgi teorilerine girmiş, dağıtık sistem dediğimiz bir sistem. Yani, öyle bir şifre icat ediyorsunuz ki 1000 karakterlik bir şifrenin her bir karakterinin farklı kişilere dağıtılmış ve bu 1000 kişi yan yana gelmeden şifreyi ortaya çıkartamazsınız. Bu sistemle oy da kullanılabilir, bir sandık kurulabilir. Bilişim dünyasında, dünyayı yönetmek adına parasal, idari ve hukuki açıdan hatta yaşamdaki her şey açısından sistemler geliştirilebilir” dedi.

“ÖNCELİKLİ YER ORASI DEĞİLDİ”

Çanakkale Köprüsü projesini değerlendiren Aksu, “Süleyman Demirel, Boğaziçi Köprüsü’nü yaptırırken çok karşı çıkan oldu. Hatta ‘Kel başa şimşir tarak’ şeklinde pankartlar yapanlar oldu. Yapılmış her eserin geleceğe bir faydası vardır. Hele ki ulaşım sektörü çok önemli bir sektör. Ulaşım sizin damarlarınızdır ve damarı olmayan bir insan yaşayamaz. Damarlarınız problemliyse verimli olamazsınız. Bir ülkenin damar sistemi olan ulaşım sektörü, ciddi bir planlama gerektirir. Neticede bu bir tasarım işidir. En fazla ihtiyaç duyulan yeri esas alabilirsiniz. Fakat ihtiyaç, ihtiyacı doğurur. ‘Şurada çok tıkanıklık var orayı genişletelim’ düşüncesi doğru gibi görünür. Fakat önce orada neden yığılma olduğunu düşünmeniz lazım. Ulaşım aynı zamanda ülkenin kalkınması için gereken bir damar sistemi olduğu için, geri kalmış yerlere ulaşım imkanı iyileştirmek suretiyle katkıda bulunabilirsiniz. Siz, ülke genelinde dengeli bir kalkınma istiyorsanız onu sadece ulaşımla değil başka faktörlerle de yapabilirsiniz. Çanakkale Köprüsü Türkiye’nin öncelikleri içerisinde fiyat maliyet ve öncelik dengesi içerisinde bakarsanız, çok öncelikli bir proje değildi. Fakat sembolik bir projeydi. Ama bana göre bu köprünün zamanlaması 15-20 yıl içerisinde olmalıydı. Şu an biraz erken. Türkiye’de ulaşım için en öncelikli yer orası değildi” diye konuştu. (HAZEL BAYIK)