AyFm 100.5
  • 24 Kasım 2014, Pazartesi 17:30

Gabay, Aydın incirini 60 ülkeye ihraç ediyor

Türkiye’nin en eski incir ihracatçısı olan Gabay Dış Ticaret ve Gıda Sanayi Şirketi, yılda 5 bin tona yakın Aydın incirini 60’a yakın ülkeye pazarlıyor. Sektörde önemli bir yere sahip olan Gabay, 2 bin kişiye de iş imkânı sağlıyor. 

 (FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Aydın’da yarım asırdır incir ihracatı yapan Gabay Dış Ticaret ve Gıda Sanayi Şirketi, sektörde Türkiye’nin en eski birkaç işletmesinden biri. Ailesi şirketi olan Gabay Dış Ticaret, dört nesildir incir sektörünün liderlerinden.
Köşk İlçesi’nde 1960 yılında incir alım satımı ile faaliyetine başlayan Gabay Dış Ticaret,  1970’den bu yana bugünkü yerinde tam kapasite ile hizmet veriyor. Gabay Ticaret, Aydın incirini temizleyip, kontrollerini yaptıktan sonra paketleyerek Avrupa’ya ihraç ediyor. 12 bin 500 metre kare kapalı alana sahip olan işletmede, sezonluk 2 bine yakın işçi çalışırken, bunların yüzde 80’ini de kadınlar oluşturuyor. Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Menaşe Gabay, sektör ilgili önemli açıklamalarda bulunurken, işletmeleri hakkında da bilgiler verdi. 
 DÖRDÜNCÜ NESİL
Dededen incirci olan Menaşe (71), Hayim (75), Nesim (68) ve geçen yıl hayatını kaybeden Jazk Gabay kardeşlerin yarım asırdır yürüttükleri işletme artık dördüncü nesile geçiyor.  Torununu kandırarak, ilerleyen yıllarda işin başına geçirmeye çalışacağını belirten Menaşe Gabay, “İzmirli, Egeli bir aileyiz. Türkiye’de sektörün en eskilerindeniz. Bir Şentaş Ticaret var, bir de biz varız. Dedem incircilik yaparmış, babam da incirciydi, biz de incirci olduk. Şimdi dördüncü nesil geliyor. Yeğenim Yusuf Gabay (34) da işin başına geçti. Dört nesildir bu işteyiz. Benim torunum var, kandırabilirsem ileride onu da işin başına geçireceğiz. Çünkü dedem babamı, babam da bizi incirci olmaya zorladı” dedi.  
“BARAJLARIN KALİTEYİ 
ÇOK FAZLA ETKİLEDİĞİNİ 
DÜŞÜNMÜYORUM”

Bu yaz döneminde incirin erme zamanında rüzgar az olduğu için artan rutubetin kaliteyi etkilediğini söyleyen Gabay, “Rutubet konusunda Aydın’daki barajların inciri çok fazla etkilediğini düşünmüyorum. İncir öyle bir mahsul ki, öğlene kadar imbat sever, öğleden sonra da poyraz sever. Bu yıl da poyraz olmadı” dedi. 
BAŞKANLIK DA YAPTI, 
TEK HAYALİ EMEKLİ OLMAK

Menaşe Gabay, aynı zamanda 2007-2009 yılları arasında bir dönem Ege İhracatçılar Birliği’nde Kuru Meyve Yönetim Kurulu Başkanlığı, 2009-2013 yılları arasında da başkanvekilliği görevlerini yürüttü. 
İlerleyen yaşına rağmen işinin başından ayrılamayan 71 yaşındaki Gabay, istediği tek şeyin emekli olmak olduğunu belirtti. “Emekli olmam için de herhalde ölmek gerekiyor” diyen Gabay, işi tek başına bir kişinin yapması zor olacağı için, yeğeninin yanına torununu kandırana kadar sağlığı elverdiği sürece işin başında olacağını ifade etti. 
HİÇ İNCİR BAHÇESİ OLMADI
Yılda 5 bin tona yakın incir ihraç eden Gabay Dış Ticaret ve Gıda Sanayi Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Menaşe Gabay’ın dikkat çeken özelliği kendisine ait incir bahçesinin olmaması. Gabay, bu konuyu ve inciri şöyle özetledi: 
“İncir bahçemin olmasını istemedim. Herkes kendi işini yapsın. Benim hayatım incirle geçti. Benim çocuklarım incirle büyüdü. Benim incire karşı bir vefa borcum var. Bu işten ekmek yiyen 100 bin kişilik bir insan kitlesi var.”

5 BİN TON İNCİR 
60’A YAKIN ÜLKEYE 
İHRAÇ EDİLİYOR

60’a yakın ülkeye incir ihraç ettiklerini belirten Menaşe Gabay, faaliyetleri ile ilgili, “Artık incir sezonu tüm yıla yayıldı. Eylül, Ekim, Kasım tam, Aralık’tan sonra da haftada iki üç gün çalışmayla geçiyor. Yılda 5 bin tona yakın inciri Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Tüm ürünlerimiz 60’a yakın ülkeye gidiyor. İncir kadar olmasa da kayısı ihracatımız da var” diye konuştu. 

“İNCİRİN FİYATI ARTTI, 
KALİTESİ BOZULDU”

Yarım asırdır incir sektöründe olan Gabay, incirin geçmiş yıllardaki durumu ile bugünkü durumunu şöyle değerlendirdi: 
“Sektörde çok büyük değişiklikler var. 1970’li yıllardaki incir kalitesi ile bugünkü incir arasında kalitesi çok farklı. Eskiden müstahsil malını altın gibi bakardı. Tam kuruturdu, kurutmadan ürünü satışa çıkarmazdı. Eskiden incir çok para etmezdi. Değeri arttı, ama kalitesi bozuldu. 20 yıl önce incirin kilosu 1 TL, 1,5 TL civarındaydı eski parayla. Bugün incirin fiyatı normal bir fiyat değil. Üreticiden 7,5 ile 10 TL arasında bir fiyata alınıyor. Normalde 5 TL, 5,5 TL civarında olması gerekiyor. 
İncirin fiyatı ilk kez bu derece yükseldi. Baktığımızda maliyet aynı maliyet, incirin fazla işi olmuyor. Sadece kurutma zamanında oluyor. Kıymetli bir ürün. Bu yılı saymazsak, bugüne kadar ürün bazında en pahalı ve en rahat satılan üründü. Bu ürünün fiyatının yükselmesi, sadece kalitesini yükseltmekle mümkün olur. Bu üreticiden başlayıp, ihracatçıya kadar uzanan bir görevdir.” 

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.