CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yürütülen teletıp uygulamasındaki usulsüzlükleri gündeme taşıdı. Yüksek ücret ve mevzuata aykırılık iddialarını soru önergesiyle Sağlık Bakanı’na sordu. “ADÜ Hastanesi’nde teletıp bahane, para tahsilatı şahane" diyen Bülbül, vatandaşın ödediği paraların akıbetini mercek altına aldı.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde başlatılan teletıp uygulamasına ilişkin ciddi iddiaları gündeme taşıdı. Bülbül, vatandaşın cebinden çıkan her kuruşun hesabının verilmesi gerektiğini vurgulayarak, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na soru önergesi sundu.
5 BİN TL'YE YAKIN ÜCRET ALINIYOR İDDİASI
CHP’li Bülbül’ün önergesinde şunlar kaydedildi: “Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde geçtiğimiz yıl teletıp adı altında yürütülen uygulamanın bir ay devam ettikten sonra kapatıldığı iddia edilmektedir. Uygulamanın üniversite yönetimi ve hastane başhekimliği tarafından tanıtıldığı ancak kısa süre sonra 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa aykırılık gerekçesiyle yürürlükten kaldırıldığı öne sürülmektedir. Basına yansıyan iddialara göre, bu süreçte bazı hastalardan teletıp muayenesi adı altında 5 bin TL’ye kadar ücret alındığı ancak muayenelerin büyük kısmının yüz yüze gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Uygulamanın mevzuata aykırı şekilde yürütüldüğüne ilişkin çok sayıda iddia bulunmaktadır. Ayrıca hukuka aykırı şekilde alınan ücretlerin döner sermaye kayıtlarına işlenemediği, bu nedenle hekimlere de ödeme yapılmadığı belirtilmektedir. Bu durum sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine ve vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimine ilişkin şüpheler doğurmaktadır”dedi.
Bülbül sürecin detaylarını açıklığa kavuşturmak isteyerek Bakan Memişoğlu’na şu soruları yöneltti: "ADÜ Hastanesi’nde ‘teletıp’ adı altında yürütülen uygulama hangi tarihte başlatılmıştır? Uygulama başlatılmadan önce Sağlık Bakanlığı’ndan onay alınmış mıdır? Bu uygulamanın yürütülmesinden sorumlu kişi veya kişiler kimlerdir? Başhekimlik veya üniversite yönetiminin bu süreçte aldığı kararlar nelerdir? Uygulama kapsamında kaç hasta hizmet almıştır? Hasta başına ortalama ne kadar ücret alınmıştır? Hastalardan tahsil edilen toplam ücret ne kadardır? Uygulama neden durdurulmuştur? Sağlık Bakanlığı denetimi veya Sayıştay raporu sonucunda mı bu karar alınmıştır? Teletıp adı altında alınan ücretlerin döner sermayeye işlenmediği, hekimlere ödeme yapılmadığı iddiaları doğru mudur? Bu konuda yürütülen mali inceleme veya soruşturma var mıdır? Haksız şekilde alınan ücretlerin iadesiyle ilgili ADÜ Hastanesi’nde vatandaşlara bilgilendirme yapılmış mıdır? Yapıldıysa kaç kişi ücret iadesi için başvuruda bulunmuştur? Bu başvuruların kaçı sonuçlandırılmıştır? Sağlık Uygulama Tebliği’ne aykırı şekilde alınan ücretlerin iade edilmemesinin kamu zararı oluşturduğu yönünde bir inceleme yapılmış mıdır? Yapıldıysa sonucu nedir? Bakanlığınız bu uygulama nedeniyle idari veya cezai soruşturma başlatmış mıdır? Başlatıldıysa hangi aşamadadır? Türkiye genelinde kamu hastanelerinde veya üniversite hastanelerinde benzer ‘teletıp’ uygulamaları yürütülmekte midir? Varsa hangi hastanelerde uygulanmaktadır? Bu hizmet modeline ilişkin genel bir yasal çerçeve veya standart mevcut mudur?
"İDDİALAR SON DERECE VAHİMDİR"
Vekil Bülbül son olarak şunları kaydetti: "ADÜ’de onaysız teletıp uygulamaları ve kayıt dışı ücret alındığına dair iddialar son derece vahimdir. Anlatılan tablo, sağlık hizmeti sunmaktan çok ticari bir faaliyet izlenimi vermektedir. Bu paraları kim toplamıştır? Nereye harcanmıştır? Vatandaşa ücret iadesi yapılmadıysa veya hekimlere ödeme ulaşmadıysa, bu paralar hangi amaçla kullanılmıştır? Ortada açık bir skandal vardır. Bu tele tıp değil, ticarettir. Tıp bahane, para tahsilatı şahane! Sağlık sistemini özelleştiren, vatandaşı özel hastanelere mahkûm eden ve randevu krizine çözüm bulamayan iktidarın yanında, üniversite hastanelerinde de sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi kabul edilemez. Vatandaş, hakkı olan sağlık hizmetlerine kolay ve güvenilir şekilde erişebilmelidir" ifadelerine yer vedi. (İREM DELİCE)























ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.