Takip Et
  • 24 Mart 2021, Çarşamba

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ HEBA OLMAYA DEVAM EDECEK

Ülkemizde 11 Mart 2020 tarihinde görülen koronavirüs vakası sonrası hayatımız alt üst oldu. Ekonomik kayıplarımızın yanı sıra örf ve adetlerimizi de mecburen değiştirmek zorunda kaldık. En yakın akrabalarımızı, hatta anne ve babamıza ziyaret etmeyi çekinir olduk. Her yıl 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası olarak kutlanan gün de koronanın gölgesinde kaldı. Bu salgın illeti yüzünden 1 yılda binlerce yaşlımızı kaybettik. Kovid-19 tedbirleri kapsamında ilk olarak evlere hapsolan yaşlılarımız, son normalleşme süreci ile bir nefes aldı ve bu hapis hayatından kısmen kurtuldular. Bu günlerde dileyen yaşlılarımız, 2. Faz aşılarını yaptırmaya devam ediyor. Umarım bu süreçten yaşlılarımız biran önce kurtulur.

Yaşlılarımız hükümetin ve kendilerinin aldığı tedbirlerle normal hayatını dönmeleri devam ederken, diğer alanlarda sorunlarımız çığ gibi büyümeye devam ediyor. Uzun süre işyeri kapalı kalan esnafımız, tam bir yıl olmasına rağmen hiç işyerini açamayan esnaflarımız hem sağlık hem de ekonomik zorlukla mücadele ediyor. Yaklaşan turizm sezonu öncesi bu alanda hizmet veren otelciler başta olmak üzere diğer sektörlerde kaygılar devam ediyor. Bu yıl yabancı turizm olacak mı, yerli turizme ne kadar müsaade edilecek? Sorularının yanıtını yine koronavirüs sürecinin seyri belirleyecek.

Yine bir yıldır evlilik hayalini kuran ve daha önce düğün hazırlığı yapmış çiftler, pandeminin engeline takıldı. Bu engele takılanlar sadece onlar mı? Tabi ki hayır. Düğün sektörüne hizmet veren salon işletmecisinden kuyumcusuna, giyim sektöründen pastacısına kadar yaklaşık 50 ayrı sektör de bu sürecin biran önce bitmesini bekleyenler arasında. Çünkü sadece Temmuz ve Ağustos ayında iki ay para kazana bildi bu sektöreler. Maddi sıkıntı yaşayan ve milyonlarca kişiye ilgilendiren bu hizmet sektörü de normalleşmeyi en fazla isteyenler arasında yer alıyor.

Şimdi en önemlisi ise, geleceğimiz olan çocuklarımızın durumuna bakacak olursak 2019-2020 yılı eğitim sezonu yarım kaldı. 2020- 2021 sezonu da tam bir bilmeceye dönüştü. Okullar önce açıldı ve hemen tedbirler kapsamında kapatıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geliştirdiği modellerle uzaktan eğitime geçildi. Şimdi bu çocuklarımız bu eğitimlerden ne kadar faydalanabildi, kimler uzaktan eğitime katılamadı. Çocuklarımız yeni normalleşme ile kısıtlı olarak şimdi yine yüz yüze eğitime başladı. Bu çocuklarımızın sağlığı ne kadar risk altında olduğu ise, okullarda ki vakalar ile yine gün yüzüne çıkmaya başladı. Bence yaşlılarımızdan başladığımız aşı olayını 18 yaşına kadar çocuklarında biran önce olması lazım. Çünkü hem eğitimlerinden daha fazla geri kalmamaları hem de bulaş riskini en aza indirmenin çözümü bu şekilde olacağı kanaatindeyim. Yoksa çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği heba olmaya devam edecek. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.