Takip Et
  • 19 Ağustos 2021, Perşembe

AFETLER ÖLDÜRMEZ, TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRÜR!

Dünya; covid 19 salgınına ek doğal afetlerle karşı karşıya kalmıştır. Covid 19 salgınının nedeni, sonucu veya nereye doğru seyredeceği belli değilken üst üste gelen doğal afetler dünyanın her yerinde yıpratıcı sorun oluşturduğu gibi Türkiye’yi de derinden sarsmıştır.

Çok kısa zaman içinde orman yangınlarına, seller eklenince fark edildi ki dünya her zamankinden daha zor şartlar içinde. Tabii bilinmeli ki doğal afet deyince sadece yangınlar, seller ya da depremler afetleri oluşturmuyor. Doğal afetler hemen hemen her konuda olabileceğini bugün geniş kitlelerce anlaşılmıştır. Anlaşılmıştır ancak doğal afetlere yönelik ya da doğal afetler öncesi alınması gerekilen tedbirler konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkmıştır.

Ne yazık ki doğal afetler öncesi ya da doğal afetlerin olma sebebine ilişkin olarak yeterince bilgi sahibi değiliz. Bunun nedenini ise insanlar doğayı rant odaklı umursamaz bir şekilde görmüş olmasıdır. Yani toplumun her kesiminde doğal kaynaklar rant odaklı görülmektedir. Kimse demektedir ki bu toprak, bu ağaç bu dere geleceğe aittir” “doğal kaynaklarımız gelecekten bize mirastır”.... Yani insanlığın rant odaklı bakan kısmı hemen hemen her konuya çıkar gözüyle bakıp geleceğe ait olan her şeyi bugünden yok etmekten çekinmem ektedir.

Ne yazık ki bu durum hem günümüzden, hem geleceğimizden çalmaktır. İnsanoğlu anlamalı ki gelecekten çalmak, bugünü yok etmekle doğru orantılıdır. Yine insanoğlu bilmeli ki doğal afetlere yönelik birçok tedbir alabilme ihtimali varken ne yazık ki açgözlülüğü yüzünden birçok basit tedbiri yerine getirememektedir.

Herkesin bahsettiği önümüzde gerçekleşecek büyük Marmara depreminde göçük altında kalacak insanların bir kısmı en az 48 veya 72 saat boyunca göçük altında kendi başlarına kalacaktır. Yani binan çürük ya da deprem bölgesine uygun yapılmamışsa, deprem yönetmeliğine ilişkin pratiğin yoksa, evindeki eşyaları depreme uygun yerleştirilmemişsen ne yazık ki 48 veya 72 saat boyunca göçük altında kalabilecek kişilerden biri olabilirsin!...

Ortaya koyduğum üzücü bu senaryo aslında tedbirli davranırsa ve deprem yönetmeliğine uygun yapılar, dekorasyonla ve pratik değerlere sahip olunsa emin olun ki yıkılacak bir yer olmadığı gibi deprem sadece Japonya’da olduğu gibi insanları sallayacaktır.

Bu olası kötü senaryo umarım kimsenin başına gelmez ancak bu durumdan önce vatandaşın kendisi daha sonra yerel ve merkezi yönetici temsilcileri sorumludur. O nedenle depreme ilişkin tekbirleri nasıl almamız gerekiyorsa diğer doğal afetlere yönelik de maksimum düzeyde tedbirler almamız gerekmektedir.

17 Ağustos 1999 depremini andığımız bu günlerde yine sadece anarak değil mevcut depremlere yönelik ya da mevcut diğer afetlere yönelik önleyici tedbirler almayı planlamalıyız. Yaşadığımız tüm kötü deneyimleri sadece anmakla geçirmemek gerektiğini aklımıza kazımalıyız. Ne cana ne de mala zarar gelmemesi için maksimum düzeyde hem bireysel, hem yerel ve hem ulusal afet yönetmeni konusunu tam yerine getirmeliyiz. Bu konuda zorunluyuz tekrar üstüne basa basa söylemek gerekiyor ki “afetler öldürmez tedbirsizlik öldürür”. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.