AyFm 100.5

Aydın Barosu'ndan Torba Yasa'ya tepki

Aydın Barosu, zeytinlik alanların madenciliğe açılmasının önünü açan torba yasa teklifine karşı tepkisini dile getirdi. Baro, Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu düzenlemeye karşı mücadeleyi sürdüreceklerine dikkat çekti.

Aydın Barosu, TBMM'de ilgili komisyonlarca kabul edilen ve kamuoyunda Zeytinlikleri Madenciliğe Açan Torba Yasa olarak bilinen yasa teklifine karşı Aydın Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.

"HUKUKSUZ DÜZENLEMEYİ KABUL ETMİYORUZ"

Baro Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ahmet Sait Algül tarafından okunan açıklamada, 19 Haziran 2025 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilgili komisyonlarınca görüşülerek kabul edilen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin açıkça doğa katliamının önünü açtığını kaydeden Algül, "Kamuoyunda Zeytinlikleri Madenciliğe Açan Torba Yasa olarak bilinen bu hukuksuz düzenlemeyi kabul etmiyor, Aydın Barosu olarak çevreye, tarıma ve topluma verilecek en ufak bir zararın dahi şiddetle karşısında olacağımızı bildiriyoruz. Kanun teklifi, Anayasa'nın 56. maddesi ile güvence altına alınan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal etmekte, Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerinde ormanı ve orman köylüsünü koruyan hükümleri yok saymaktadır. Bu düzenleme ile zeytinliklerimizi koruyan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun açıkça bertaraf edilmek istenmektedir." dedi.

"YENİ KURUL DENGE SİSTEMİNİN SAĞLANMASINDA BELİRSİZLİKLERE NEDEN OLACAKTIR"

Kanun teklifinde nelerin yer aldığı hakkında bilgi veren Algül, "Maden Kanunu'na eklenen tanımlar arasında izinler hakkında karar vermeye yetkili bakanlardan oluşan yeni bir kurul belirtilmektedir. Ancak oluşturulacak kurul, denetim ve denge sisteminin sağlanmasında belirsizliklere neden olacaktır. Madencilik yapılacak orman alanları, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne (MAPEG) devredilmektedir. Orman alanları ruhsatlandırma yetkisi bu müdürlüğe ait olacaktır. Maden ve enerji projelerinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleriyle ilgili değişikliklerde, projelerin ÇED olumlu kararı beklenmeden teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulabilmesinin önü açılmak istenmektedir. ÇED süreçlerinde idarelerden görüş istenmesi ile 3 ay içinde cevap verilmemesi hâlinde izin verilmiş sayılması kuralını getirmektedir. Bu durum, idarenin kamu görevini yerine getirmediği durumlarda otomatik izin verilmesi ile ciddi riskler barındırmaktadır. 31 Aralık 2024'ten sonra işletmeye alınmış, yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesi olmayan elektrik üretim tesislerine verilecek uygunluk belgesi, hem yapı ruhsatı hem de işletme izni olarak uygulanacaktır. Teklifin 11. maddesinde madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının, maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırları içinde taşınması ile zeytinlerin bulunduğu orman ve bahçelerde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve tesis inşa edilmesinin önü açılmak istenmektedir" ifadelerini kullandı.

3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’un yok sayılamayacağının altını çizen Algül, "Kanunun 20. maddesinde zeytin sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak tesis yapılamaz ve işletilemez. Kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez hükmü, zeytinliklerin katledilmesinin karşısında en önemli hukuki dayanağımız olmuştur" şeklinde konuştu.

Ayrıca Algül, hukukun üstünlüğünü ve kamu yararını gözeten; halkın, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının katılımını esas alan doğayı ve kamu vicdanını zedelemeyen düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ettiklerini söyledi. (SELİNAY MUTLU)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.