Takip Et
  • 8 Mayıs 2025, Perşembe 12:32

Ergün Poyraz’dan çarpıcı iddialar: Kadın olmak kalkan değildir

Gazeteci-yazar Ergün Poyraz’ın kaleme aldığı ve Sarmal Kitabevi tarafından yayımlanan Kırık Topuklu Kirli Kontes – Özlem Çerçioğlu kitabı, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yönelik çok sayıda suçlama ve iddiayı kamuoyunun dikkatine sunuyor. Poyraz’ın, Çerçioğlu ile yaklaşık on yıl birlikte çalışmış biri olarak kaleme aldığı bu kitap, içerdiği belgeler ve gözlemlerle dikkat çekiyor. Kitap, siyasi kariyeri boyunca hem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içindeki etkisiyle hem de kamu kaynaklarını kullanma biçimiyle sık sık tartışma konusu olan Çerçioğlu’nun, “kadın kimliğini kalkan olarak kullanıp kamu gücünü kişisel hesaplaşmalar için kullandığı” tezine odaklanıyor.

AYDIN’DA YÜKSELEN BİR YILDIZ: MAKİNEDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

Kitabın giriş bölümünde Çerçioğlu’nun özgeçmişi özetleniyor: Nazilli doğumlu, Selçuk Üniversitesi mezunu, Jantsa fabrikasında başladığı iş yaşamı, eşi Ercan Çerçioğlu ile evliliği, New York’ta müşteri temsilciliği yapması ve Türkiye’ye dönüşte emlakçılık derken siyasete atılışı… 2002’de Deniz Baykal sayesinde milletvekilliği, ardından belediye başkanlığı ve nihayet büyükşehir koltuğu.

Poyraz’a göre bu hızlı yükselişin arkasında “kadın kotası ve siyasetteki ilişkisel sermaye” kadar, Aydın’da kurduğu “paralel güç ağları” etkili oldu.

YOLSUZLUK, USULSÜZLÜK VE ŞAİBELİ İHALELER: BELGELERLE ORTAYA KONULAN İDDİALAR

Kitabın büyük bölümü, kamu ihalelerinde yapılan usulsüzlükler, danışman şirketlere aktarılan astronomik ödemeler, adrese teslim şartnameler ve belediye kaynaklarının şahsi menfaat için kullanıldığına dair örneklerle dolu.

Özellikle temizlik hizmetleri ve yazılım alımları üzerine yapılan harcamalar eleştiri oklarının odağında. SAMPAŞ adlı şirketten alınan ücretsiz yazılımın bir kenara atılarak, LITERA şirketine milyonlarca lira ödenmesiyle başlayan sürecin, MASAK raporlarına bile konu olduğu belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı tarafından 60 milyon lirayı aşkın kamu zararına yol açıldığı tespitiyle Çerçioğlu ve 32 belediye personeli hakkında yargılama izni verilmiş durumda.

FETÖ BAĞLANTILARI VE SİYASİ İLİŞKİLER: “KORUYAN ÇOK, SORAN YOK”

Kitap, Çerçioğlu’nun geçmişte FETÖ ile yakın ilişki içinde olduğunu da öne sürüyor. Zaman gazetesine 1 milyon TL tutarında reklam verilmesi, Türkçe Olimpiyatlarına bağış yapılması ve FETÖ’den hapis cezası alan eski Başsavcı Ekrem Yiğit ile iddia edilen özel ilişkiler bu çerçevede değerlendiriliyor.

Daha da çarpıcısı, Poyraz’ın iddiasına göre; Çerçioğlu, CHP’den çok AK Parti ile flört eden bir siyasi kimlik çizmiş durumda. TÜRGEV’e yapılan bağışlar, Burhan Kuzu ve Bekir Kuvvet Erim ile temaslar bu iddiayı güçlendiren örnekler arasında yer alıyor.

“İFTİRALAR, KUMPASLAR, SÜRGÜNLER”: İÇ SAVAŞIN ANATOMİSİ

Poyraz’a göre Çerçioğlu’nun yönetim biçimi sadece dışa karşı değil, içeriye karşı da “yıkıcı ve korku imparatorluğu”na dayalı. CHP’li milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, kadın çalışanlar ve hatta kendi danışmanları, kitapta “itibarsızlaştırma ve siyasi linç” kampanyalarının mağdurları olarak gösteriliyor.

Servet Töz, Metin Can, Fatih Kılıçdaroğlu, Veysel Duygun gibi isimlerin yaşadıkları, Poyraz’ın iddiasıyla, bir “siyasi kıyım politikası”nın tezahürleri olarak resmediliyor.

BELEDİYEDE ZENGİNLEŞENLER VE LÜKS YAŞAMLAR: “HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI”

Kitapta yer verilen en dikkat çekici idialardan biri, bürokratların hızlı zenginleşmeleri. Ertuğrul Yamen, Ozan ve Gökçen Çavuşoğlu, Süha Bayırlı gibi isimlerin kamu görevlisi maaşlarıyla lüks araçlar, rezidanslar, malikaneler ve yatlar edinmesi; servet transferlerinin kamu kaynaklı olduğunu ima eden örneklerle birlikte sunuluyor.

MEDYA MANİPÜLASYONU VE SOSYAL MEDYA KUMPASLARI

Poyraz, Çerçioğlu’nun medya üzerindeki etkisini ve sahte sosyal medya hesaplarıyla muhaliflere uyguladığı “itibar suikastlerini” detaylandırıyor. “Osmanlı Torunu” isimli bir troll hesabın arkasındaki yapının doğrudan belediye destekli olduğunu savunuyor. Kumpaslara medya mensupları kadar, CHP’li isimlerin de maruz kaldığı iddia ediliyor.

YARGIYA MÜDAHALE VE SİYASİ BAĞIŞIKLIK: “15 DAVA, SIFIR CEZA”

Kitabın en çarpıcı tespitlerinden biri, hakkında açılan 15 ayrı dava olmasına rağmen, Çerçioğlu’nun hâlâ görevde olması. Poyraz bu durumu, yargıya müdahale, davaların zamana yayılması ve üst düzey isimlerle olan ilişkilerle açıklıyor.

Adalet Bakanlığı’nın, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ve İçişleri Bakanlığı’nın “siyaseten dokunulmaz” bir yapıya göz yumduğunu öne sürüyor.

TOPUKLU EFE’DEN ZÜBÜK’E: “BİR ROL MODELİN ÇÖKÜŞÜ”

Kitabın sonunda, Özlem Çerçioğlu için çarpıcı bir benzetme yapılıyor: “Zübük.” Aziz Nesin’in meşhur karakteriyle özdeşleştirilen Çerçioğlu’nun, halkı kandırmakta usta bir figür olduğu ve “efelik” sıfatını suistimal ettiği öne sürülüyor.

SİYASET, YOLSUZLUK VE HESAP ZAMANI

Kırık Topuklu Kirli Kontes kitabı; iddiaların ve belgelerin ışığında bir yerel yöneticinin ülke gündemini nasıl meşgul edebileceğini gösteren bir örnek olarak dikkat çekiyor. Ergün Poyraz’ın kaleme aldığı bu kitap, sadece Özlem Çerçioğlu özelinde değil, Türkiye’de yerel yönetimlerin nasıl birer güç merkezine dönüşebildiğinin de acı bir panoraması niteliğinde.

Kitap, savcılık dosyalarından medya kayıtlarına, MASAK raporlarından tanık ifadelerine kadar geniş bir yelpazede delillerle destekleniyor ve kamuoyunun vicdanına şu soruyu yöneltiyor:

Adalet mi, dokunulmazlık mı? (HABER MERKEZİ) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.