Takip Et

Ali ASEL

Yoo Young-Chul ÖFKE CİNAYETLERİ

10 Haziran 2020, Çarşamba

     

Yoo Young-Chul ÖFKE CİNAYETLERİ           

Çocukluğu ve aile hayatı: YOO, 18 Nisan 1970 yılında Güney Kore nin Waha köyünde doğdu.  Tarım ve balıkçılıkla geçimini sağlayan bu yer, yıllar sonra ismini tüm dünyaya duyuracaktı.  Yoo nun annesi ve babası küçük bir fabrikada  işçi olarak çalışıyordu. 3 çocukları vardı ve Yoo planlanmayan bir gebelik sonrası dünyaya gelmişti.  Mutsuz bir çocukluk geçirmesinin en büyük nedeni yoksul  ve  sürekli kavga eden, uyumsuz anne babasıydı. Sonrasında anne ve babası boşandı.

 Amerika nın Vietnam a savaş açması ile birlikte babası paralı asker olarak savaşa katıldı. Birkaç yıl görev yaptıktan sonra yüklü bir parayla döndü ve çocukları da yanına alarak Seul e taşındı. Babası başkentte birçok başarısız iş girişiminden sonra elinde kalan son parayla bir çizgi roman okuma salonu açtı ve yeni bir evlilik yaptı. Çocuklardan hiç hoşlanmayan üvey anne, baba evde yokken çocuklara  kötü  davranıyor ve sürekli onları dövüyordu.  Yoo bu kadından nefret ediyor ama yaşı çok küçük olduğu için bir şey yapamıyordu. Yoo nun büyük abisi hiç vakit kaybetmeden evden kaçtı. Kız kardeşi ile birlikte evde kalan Yoo nun günleri her geçen gün daha da kötüleşiyordu.  Dayak, aç bırakma, sürekli evde onlardan nefret ettiğini söyleyen bir üvey anne, mutsuzluğunun artmasına sebep oluyordu. Tüm bunlar olurken öz anneleri de başkente iş bulmak amacıyla geldi ve aynı sokakta bir eve taşındı. Bunu duyan Yoo ve kardeşi, bir gün sabaha karşı evden kaçıp öz annelerinin yanına sığındılar.

Annenin de maddi durumu iyi değildi, az bir para kazanıyor ve tek başına çocukları büyütmeye çalışıyordu. Hala fakir olsalar da en azından bu evde dayak yoktu ve Yoo daha küçük yaşta annesine yardımcı olabilmek için evde sorumluluk almaya başladı. Zaman zaman babasını özlediği için onu ziyaret ediyordu. Babası bu işi de batırmış ve üvey annesi tarafından terk edilmişti. Sara hastası olan babası kendini alkole vermiş ve bir akşam karşıdan karşıya geçerken bir arabanın altında kalarak ölmüştü.  Yoo bu sırada okula kayıt oldu. Okuldaki öğrenciler fakir ve orta sınıf olsa bile fakirliğinde bir derecesi vardı  ve Yoo en alttaydı. Okulda karşılaştığı akran zorbalığı sonrası içine iyice kapandı. Okulla ev  yolunun üzerinde zengin bir iş adamının evi  vardı . Güzel bahçesi , arabalar ve çocuklar için oyun alanı. Bunu her gördüğünde fakir olmalarının suçunun bu zengin insanlar olduğunu düşünüyor ve eve gidene kadar içinden sürekli bunu tekrarlıyordu.

İLK SUÇ: 1987 yılında sanat okuluna girmek için sınavlara hazırlandı ancak sınavı geçemedi. İstemese de bir teknik okula kayıt yaptırdı. Yoksul yaşamları hala devam ediyordu. Lise 2. Sınıfa giderken yan komşularının oğlu bir gitar almış ve gitarı ile bütün arkadaşlarına hava atıyordu. Bu duruma çok sinirlenen Yoo kafasında bir plan yaptı. Bir gün komşuları evde olmadığı zaman açık olan pencereden içeri girdi ve gitarla beraber ses sistemini çaldı. Hırsızlık yapmıştı ve bu durum onu çok heyecanlandırmıştı. Çalınan gitarın tespit edilmesi çok zor değildi. O mahallede aynı renk ve model de kaç tane gitar olabilirdi ki! Gitarı ses sistemine bağlayıp kendince çalmaya başlayınca gitarın sesini komşunun tanıması uzun sürmedi. Yapılan ihbar üzerine eve polis geldi ve 18 yaşında tutuklandı. 1 yıl ıslahevine gönderilmesine karar verildi. Islahevine gittikten sonra bütün okuma isteği kaybolmuş ve öfkesi daha da büyümüştü. Nerede hata yaptığını düşünüyor ve fark ettiği hatayı bir daha yapmayarak hayatını değiştirebileceğine inanıyordu.

AŞK EVLİLİK VE SUÇ : Islahevinden çıktıktan sonra artık ufak tefek hırsızlıklar yapıyor, çaldığı malları elinde tutmayıp hemen satıyor ve evine yeni eşyalar alıyordu.Giderek daha fazla deneyim kazanıyor ve az hata yapıyordu. 1991 yılında turisttik otelde masöz olarak çalışan Hwang ile tanıştı ve birbirlerine aşık oldular. Yeterli gelirleri olmamasına rağmen evlendiler. Hwang  hemen hamile kaldı ve o yıl ev sahipleri çok ciddi bir kira artışı yaptı. Kiralarını ödemekte zorlanınca ve bir de şimdi bebek olunca Yoo çözümü yine hırsızlıkta buldu. Uzun zamandır gözüne kestirdiği bir işyerine gece geç saatlerde girdi. Dolapların birinde bir video kamera ve 500 dolar buldu. Ama yeterince dikkatli davranmadığı için güvenlik görevlisine yakalandı. 10 ay hapis cezası aldı.

Hapis cezası bitip dışarı çıktığında sık sık bayılmaları başladı. Bunun üzerine hastaneye gitti. Kendisine Sara ve manik depresif teşhisi konuldu. Abisine de aynı teşhis koyulmuştu ve abisi 1994 yılında alkol aldıktan sonra silahla kendini vurup intihar etmişti. Yoo hem babasının hem de abisinin ölümlerinden çok etkilenmişti.

1993 yılında anahtarı üzerinde unutulan bir arabayı çalmaya kalktı ve yakalandı. 8 ay ceza aldı. Cezaevine girdiğinde diğer suçlulardan öğrendiği metotları geliştiriyor ve dışarı çıktığında uyguluyordu. Dükkanları evleri  soyuyor, çalıntı kredi kartlarını mafya ya satıyor, evrakta sahtecilik yaparak kendini devlet  görevlisi gibi tanıtıp, insanlardan haraç alıyordu. 1998 yılında artık azılı bir suçluydu. Evliliklerinin yarısında hapishanedeydi diğer yarısında da yasa dışı işler yapıyordu. 2000 yıllında Yoo daha da suç dünyasına karışmış ve karısını aldatmaya başlamıştı. Kaçamak yaptığı kadınlarla seks yaparken şiddet uygulamaya başlamış ve bundan zevk aldığını hissetmişti. Mart ayında 15 yaşında bir kızı okul çıkışı takip edip, feci şekilde döverek tecavüz etti.

Eşi Hwang için bu her şeyin sonu olmuştu. Hırsızlık ve dolandırıcılık bir yere kadar katlanılabilirdi ama 15 yaşında bir kıza tecavüz etmek affedilir bir şey değildi. Yoo tekrar hapise girdiğinde ilk işi boşanma davası açmak oldu.

2003 yılında tahliye olan Yoo , annesininde oturduğu eski mahallesine taşındı. Nasıl kolay para kazanırım diye düşünmeye başladı ve kendine sahte bir polis kimliği yaptı. Geceleri fuhuşun kol gezdiği mahallelerde geziyor, hayat kadınlarını ve onları pazarlayanları tehdit ediyordu. Böylelikle kendine haraca bağlamıştı. Çok kısa bir zaman içerisinde iyi para kazanmıştı. Ama içindeki kızgınlığı, öfkesi bir türlü geçmiyordu. İçindeki öfkeyi boşaltmak için bir yol bulması gerektiğini biliyordu. Kendi elleri ile yapmış olduğu bir çekici sokak köpekleri üzerinde denemeye başladı. Hayvanların kafasına bu aletleri vurup parçalıyor ve akan kanın sıcaklığı onu sakinleştiriyordu. Kanı gördüğü andaki hazı kaybetmek istemiyor artık daha büyük bir eyleme geçmesi gerektiğine inanıyordu. Zenginlerden öcünü böylelikle alabilecekti. 24 Eylül günü dışarı çıktı. Şehrin en zengin muhitlerinden birine gitti. Bahçeli bir ev gözüne kestirdi. Evin arkasındaki bahçe duvarından atlamak çok kolaydı ve onu kimse göremezdi. Evin kapısına doğru hızla yürüdü. Tahmin ettiği gibi kapı kilitli değildi. Ev üniversite profesörü 72 yaşındaki Lee ye aitti. 68 yaşındaki karısı ile birlikte uyumaktaydı. Yoo, uykudaki adamın boğazına bıçağı geçirdi. Gürültüye uyanan karısı bağırmaya başladı. Bunun üzerine Yoo belindeki çekici çıkartıp kadına vurmaya başladı ve ikisini de oracıkta öldürdü. O kadar heyecanlanmıştı ki içinde tarifsiz bir duygu vardı. Elini havluyla temizleyip ön kapıdan çıktı. Çıkarken kanlı ayak izini bıraktığını fark etti ve koluyla ayak izlerini bozdu. Tam duvardan atlıyordu ki bıçağı adamın boynunda unuttuğu aklına geldi. İçeri tekrar girip bıçağını geri aldı, polislerin kafasını dağıtmak içinde ortalığı biraz dağıttı ve metronun tuvaletine gidip kıyafetini ve bıçağını temizledi. İşte başarmıştı. Yapmıştı sonunda ve hiçbir sorun çıkmamıştı. Artık diğer eylemleri için hazırdı.

9 Ekim günü yeni saldırı için harekete geçti.  Yine zengin olan bir muhite gitti. Bahçeli iki katlı bir evi gözüne kestirdi. Evde güvenlik kamerası ve alarm sistemi görünmüyordu. Bahçe duvarından atlayarak ön kapıdan girdi. Sessiz olmaya çalışmıştı ama biraz gürültü çıkmıştı. Bunun üzerine 85 yaşındaki ev sahibi kadın Kim o? diye bağırdı. Yoo, belinden çekicini çıkartarak üzerine atladı. Yaşlı kadın ne olduğunu anlamadan yere düştü. Yoo çekiçle kafasına vurmaya başladı. Çıkan gürültüler üzerine merdivenlerden 60 yaşındaki kızı koşarak indi. Annesini kanlar içinde görünce bağırmaya başladı. Yoo kadının karnına iki tekme atarak onu yere serdi. Evde başka biri var mı diye sordu. Kadın oğlu ve kocasının yukarıda olduğunu söyledi. Sonrasında bu kadını da çekiç darbeleriyle öldürdü. Koşar adımlarla merdivenden çıkıp oğlanın odasına girdi. 35 yaşındaki adama diz çöktürüp kafatasını tam 9 çekiç darbesi  ile parçaladı. Şimdi kadının kocasındaydı sıra. Ancak evi aradı taradı adamı bulamadı. Belki de kadın ona yalan söyledi diye düşündü.  Odalardan birinde kapağı aralanmış bir kasa gördü. İçindeki değerleri eşyaları cebine doldurup evden çıktı.

Bir sonraki saldırısı 16 Ekimdi.  Öğlene doğru metroya atladı ve Samsung şirketinin de bulunduğu Gangnam mahellesine doğru yola çıktı. Yüksek bahçe duvarlarının arkasında olan bir konak gördü. Yine bahçe duvarından tırmandı. Kapıya doğru yönelirken o sırada evin sahibi 69 yaşındaki kadın kapıyı açtı ve posta kutusundaki mektupları almak için öne doğru yürüdü. Yoo kadının dışarı çıkması ile birlikte açık kapıdan içeriye girdi ve içerde onu beklemeye başladı.  Mektupları alan kadın eve geri döndüğünde elinde çekici ile birlikte kendisini bekleyen adamı görünce olduğu yerde kaldı. Yoo kadına hemen evde başka birinin olup olmadığını sordu. Kadın hayır cevabını verdikten sonra onu banyoya götürdü. Kafasına 4 çekiç darbesi vurarak kadını öldürdü. Öldüğünden emin olduktan sonra kendini temizledi ve yatak odasını dağıttı.  Sonrasında sakin bir şekilde evden çıkarak metroya bindi.

Ertesi gün gazeteleri alıp evde yatağında uzanırken kendisi hakkında çıkan haberleri okuyor ve kendisini asla yakalamayacaklarını düşünerek seviniyordu.

Bir sonraki saldırı için yaklaşık 1 ay bekledi. 18 Kasım günü metroya binip, zengin bir muhite gitti. Gezinirken gözüne bir polis karakolu ilişti. Karakolun hemen yakınında küçük ama içinde zengin birilerinin oturduğu belli olan bir ev vardı. Polis karakoluna bu kadar yakın bir yer olması sebebi ile evde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını düşündü. Doğalgaz borusuna tırmanarak hemen bahçeye atladı. Giriş kapısı kilitli değildi. İçeri girdi. İçeri girer girmez karşısına bir merdiven çıktı. Hemen üst kata geçti. Odaları gezdi ama kimse yoktu. Tekrar alt kata inmeye karar verdi. Merdivenlerden inerken evin hizmetçisi 53 yaşındaki kadınla karşılaştı. Kadın bağırmaya başlayınca bıçağını kadının boğazına dayadı ve evde başka kimsenin olup olmadığını sordu. Kadın 87 yaşındaki yatağa bağımlı ev sahibine bakıyordu. Yaşlı adamın odasına geçtiler. Yoo çekicini çıkartıp yaşlı adamın kafasına vurmaya başladı. Adamcağız ne olduğunu anlamadan yattığı yatağında son nefesini verdi. Ardından hizmetçiye döndü ancak kadın bir anlık dalgınlığında kaçmıştı. Yan odada kadını yakaladı. Yaşlı adamın torunu da oradaydı. Bebeği kucağına alan kadın Yoo ya yalvardı. Yoo kadının kucağındaki bebeği alıp kanepeye koydu. Sonrasında kadını halının üzerine yatırıp çekiç darbeleri ile orada öldürdü.  Bu sefer etrafa çok kan sıçramıştı. Bebek varsa annesi de vardır diyerek bir an önce evden çıkmak istedi. Etrafı temizlemek ile vakit kaybetmemek için askıda duran bir deri ceketi üzerine geçirip , perdeleri çakmakla yaktı. Sonrasında sakince ön kapıdan çıkıp karşı kaldırımdan evi izlemeye başladı. Aradan 5 dakika geçmesine rağmen evden dumanlar çıkmıyordu. Tekrar geri dönmeye niyetlendi ancak  o sırada genç bir kadın eve girdi. Muhtemelen bebeğin annesiydi. Daha fazla vakit kaybetmemesi gerektiğini düşündü ve oradan ayrıldı. Ancak arkasında ayak izlerini ve iç kapıda bulunan güvenlik kamerasına çok net olmasa da bazı görüntülerini bıraktığını bilmiyordu.

Akşamüzeri evine dönerken yerde bir ilan gördü. Üzerinde kısmen çıplak bir kadın vardı. Kadın üzerine telefon numarasını yazmış ve müşterilerine keyifli saatler vaat ediyordu. Yoo uzun zamandır bir kadınla birlikte olmadığını hatırladı ve üzerindeki numarayı aradı. Saatlerce telefonda kadınla konuştu ve bu çok hoşuna gitmişti. Artık neredeyse her gün kadını arıyor ve sohbet ediyorlardı. Bu sohbetlerin ardından kadın Yoo ile buluşmaya karar verdi. Bir barda buluştular. Ardından kadının evine gidip beraber oldular. Yoo kadına aşık olmuştu. 1 hafta boyunca her gün buluştular. Yoo nun ilgisi kadının ilk başta hoşuna gitse de ilerleyen günlerde rahatsız olmaya başladı. Kısa bir zaman sonra Yoo kadına evlenme teklifi etti. Kadın, suç geçmişini ve daha önce boşanmış olmasını bahane ederek teklifini kabul etmedi. Beraberliklerinin sadece para için olduğunu ve evlenmeyi düşünmediğini söyledi. Reddedilmek Yo onun daha çok sinirlenmesine sebep oldu. Eve gidip ağlamaya başladı. Aklına karısının da onu hapisteyken terk ettiği geldi. Artık kadınlardan intikam alma zamanı geldi diye düşündü.

6 Şubat 2004 yılında sokaklarda dolaşmaya başladı. Caddenin birinde 25 yaşında güzel bir kadını gözüne kestirdi. Yanına giderek bara gitmeyi, biraz eğlenmeyi teklif etti ancak kadın kabul etmedi. Bunun üzerine sahte polis kimliğini gösterdi ama kadın inanmadı ve bağırarak oradan uzaklaşmaya çalıştı. Yağmurlu bir sokakta topuklu ayakkabı ile yürümek oldukça zor olduğu için kayarak yere düştü. Yoo düşen kadını kendine doğru çevirip, cebinden çıkardığı bıçağı karnına ve göğsüne saplamaya başladı. Onu reddeden birinin sonu artık buydu ve kendiyle gurur duyuyordu. Arkadan sesler gelmeye başlayınca hızla oradan uzaklaşıp evine gitti. Kendini çok rahatlamış hissediyordu ve bu hissi tanıyordu. Devam edeceğini biliyordu ama artık daha dikkatli olması gerektiğini de biliyordu.

Mart ayının ilk haftasında bir seks dergisindeki numarayı aradı. Karşısına müşterilerinin evine kadar gelip keyifli saatler yaşatacağını söyleyen bir kadın çıktı ve evinin adresini verip gelmesini istedi. Para da anlaştılar. Kadın birkaç saat sonra Yoo nun evindeydi. Yoo ile önce birlikte oldular. Sonrasında Yoo yatağının altında sakladığı çekici çıkartarak kadının kasafına vurmaya başladı. Kadını öldürdükten sonra onu banyoya götürdü. Bıçak ve yeni aldığı satırla cesedi parçalamaya başladı. Kanın sıcaklığı hoşuna gidiyordu. Parçalama işi bitikten sonra vücut parçalarını iki valize koyup taksiye atladı. Issız bir tepeye yakın bir yerde durdu. Patikadan yürüyerek tepenin arkasına geçti. Yanında getirdiği kürekle bir çukur kazıp valizleri buraya gömdü. İnsan öldürmek bu kadar kolay olmamıştı demişti içinden . Kurbanını seçmek için dolaşması gerekmiyordu. Bir telefonla eve gelmişti ve evde onu öldürmüştü. Evden bile çıkmasına gerek kalmamıştı.

EVİ

Nisan ayında iki hayat kadını daha öldürdü. Mayıs ayında da iki kadın, Haziran da üç hayat kadınını aynı yöntemle öldürdü. Evde cesetleri parçalıyor. Valiz ya da sırt çantasına koyarak aynı tepeye gidiyordu. Daha önce kazdığı yerlerin üzerine küçük işaretler koyuyordu ki aynı yeri tekrar kazmak zorunda kalmak istemiyordu.

Hayat kadınlarına gereken dersi veriyordu kendince ama şimdi sıra kendisini boşayan, masör olan ve karısına benzeyen diğer kadınlardaydı. Temmuz ayında 3 masöz kadını öldürdü. Sadece bir tanesi ile motelde buluşmak için anlaşmıştı. Sonrasında onu sahte polis kimliği ile zorlayarak evine gelmesine ikna edebilmişti. Bu kadınları öldürdüğünde kendini boşayan karısından intikamını aldığını hissediyordu.

Bazı gazeteler ve internet sayfaları şehrin çeşitli yerlerinde ki hayat kadınlarının ya da genç kadınların ortadan kaybolduğunu haber yapmaya başladılar. Polis evlerde öldürülen zengin yaşlı cinayetlerle hayat kadınları arasındaki benzerlikleri henüz bulamamışlardı.

Bu arada birkaç aydır çalıştırdıkları kadınların aniden ortadan kaybolması muhabbet tellallarını endişelendirmeye başlamıştı. Aralarından seçtikleri bir sözcü ile polisle görüşmeye karar verdiler. Polis memuru olan Yang Pil JU ilgileneceğini söyledi ve eğer şüpheli bir müşteri telefonu gelirse kendilerine haber vermelerini istedi. Çok zaman geçmeden bir adam gönderilen bir kadını beğenmemiş, daha genç, güzel ve masaj yapmasını bilen birini istedi. Bunun üzerine hemen polise haber verdiler ve şüpheli adama güzel kadın için biraz beklemesi gerektiğini söylediler. Polis ekipleri çok kısa bir zaman içerisinde verilen adrese gittiler ve hemen Yoo yu gözaltına aldılar. Yoo yakalandığı için çok şaşkındı ve kendini savunacak güçte hissetmiyordu. Sorguya alınır alınmaz daha polisler bir şey sormadan her şeyi itiraf etmeye başladı.

6 Eylül günü mahkemeye çıktı ve 23 kişiyi tek tek nasıl öldürdüğünü anlattı. 29 kasım günü savcılık işlediği suçlardan idam cezası verilmesini istedi. 13 Aralık günü de idam cezası onaylandı. Söyleyeceği bir şey olup olmadığı soruldu. Yoo işlediği cinayetler için üzgün ve pişman olduğunu, şayet yakalanmasa 100 kişiyi daha öldürmeyi planladığını söyledi. Aslında ne üzgün ne de pişmandı.

Kore de idam cezalarının 1997 yılından beri uygulanmaması sebebi ile Yoo Young Cheol un idam cezası politikacılar arasında tartışma konusu oldu ve hala karara bağlanamadı. Yoo, günümüzde hala tek kişilik hücresinde akıbetinin ne olacağını beklemektedir.

Olay Yeri ve Mahkeme fotografları