
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski Milletvekili Ali Uzunırmak, kendisi hakkında eleştirilerde bulunan, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen’e, “Bizim de ülkenin istikbali için heyecanla tartıştığımız konular olmuştur. Genç siyasetçiler, benim ülkem adına ümitlenmek isteyen kişilerdir. En büyük adalet, her canlı ölümü tadıyor. Dolayısıyla bu talihsiz bir beyan olmuş. Büyük davalar, şahsiyetli kadroların omuzlarında yükselir. Siyasetçilerin söyledikleriyle yaptıklarını denetlemeliyiz toplum olarak” dedi.
tvDEN ekranlarında her sabah izleyiciyle buluşan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa Programı’nın konuğu, TBMM İdare Amirliği ve 6 dönem MHP Aydın Milletvekili seçilen, 4 dönem aktif milletvekilliği görevlerinde bulunan Ali Uzunırmak oldu.
“BİZ 12 EYLÜL GİBİ BİR ZULMÜ YAŞADIK”
Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylara ilişkin değerlendirme yapan Ali Uzunırmak, gençlerin çarpıtılan provakatif olaylara alet olmaması gerektiği konusunda uyarı da bulunurken, Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunu eleştirdi. Uzunırmak, “Cumhurbaşkanı istediği üniversiteye istediği kişiyi atıyor. Akademisyenler, hayatını ve metotlarını çağımıza uygun düzenlemezse bilimin gerisinde kalır. Bunun müspet menfi sonuçları olur. Yani bir üniversitenin, akademik hayatın işleyişini normal bir normda yapmazsak bilim hayatına mal olacak bir takım sonuçlar çıkar. Bunun için deneme yanılma yöntemine gitmeye gerek yok Dünyadaki önemli üniversitelerin akademik hayatını nasıl düzenliyorlarsa, nasıl bakıyorlarsa, ne yapıyorlarsa bizim de bu normlarda temin etmemiz gerekir. Buradaki olaylardan sebeplenmek isteyen gruplar olabilir. Böyle bir sosyal olayı kendi lehlerine çevirerek buradan bir propaganda çıkarmak için bu olaya dalış yapanlar da olabilir. Bu hadiseyi yönetenlerin çok dikkatli olması lazım. Biz 12 Eylül gibi bir zulmü yaşadık. Gençlere buradan şunu söylemek istiyorum. Doğruyu tartışabilecekleri zeminleri ve diyaloğu hiç kaybetmemeliler. Hele hele aralarına ölüm, silah gibi şeyleri hiç almasınlar. Çünkü diyaloğu ve konuşmayı kaybettiğin zaman, süreci yönetmek başkalarının eline geçiyor. Çatışmak için değil iletişim için çabalasınlar, bu konularda çok bedel ödedi bu ülke” diye konuştu.
“BÜYÜK DAVALAR, ŞAHSİYETLİ KADROLARIN OMUZLARINDA YÜKSELİR”
Geçtiğimiz günlerde tvDEN’e konuk olan ve Uzunırmak ile aynı dönem siyaset yapanlara ‘Siyasi mefta’ tanımlaması yapan AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen’e cevap veren Uzunırmak, “Bir zamanlar biz de gençtik. Kendine söylenmesini istemediğin sözleri başkasına söylemeyeceksin. Bizim de ülkenin istikbali için heyecanla tartıştığımız konular olmuştur. Genç siyasetçiler, benim ülkem adına ümitlenmek isteyen kişilerdir. En büyük adalet her canlı ölümü tadıyor. Dolayısıyla bu talihsiz bir beyan olmuş. Büyük davalar, şahsiyetli kadroların omuzlarında yükselir. Siyasetçilerin söyledikleriyle yaptıklarını denetlemeliyiz toplum olarak. Biz bireyler olarak da kendimizi geliştirmeliyiz. İşte ‘bir parmak işaretiyle toplumu oradan öbür tarafa götürüyor ya da oradan buraya getiriyor’ söylemlerini katılmıyorum. Taşıdığımız düşünce ve idealler toplum tarafından paylaşılıyor mu, tasvip görüyor mu? Bir düşüncenin doğruluğunu ve haklılığını tasvip eden insan sayısı ile ölçmeyin, yanılırsınız. Çok az sayıda insan doğruyu söylüyor ve savunuyorsa, onun karşısındaki haksızlık ve güruh karşısında siz o hakkı savunmazsanız yok olamaya mahkumsunuz” dedi.
“SİYASETÇİ DE KOLAY YETİŞMEZ”
Genç siyasetçilere de önerilerde bulunan Uzunırmak, “Tecrübe, deneme yanılma metotlarıyla çok maliyetli olur, oysa ki okunacak kitaplar ve hayatlar vardır. Gençler bu hayatları okusunlar veya gözlemlesinler. Onlardan ders çıkartınlar. Benim rahmetli babam İsmet Sezgin’in dostuydu. Ben milletvekili seçildiğimde kendisine gittim, ‘İsmet amca emrin olursa her zaman buradayım’ dedim. Çok memnun oldu ve ‘Oğlum, baban benim çok iyi dostum. Bu görevi üstlenmene çok sevindim’ dedi. Bana söyleyecek tavsiyen var mı? diye sordum. ‘Memleketimizden bir hemşehrimiz sana geldiğinde, seni hacet kapısı olarak gördüyse onun partisine bakma. Hizmet et vatandaşlarımıza’ diye nasihatte bulundu. Ben siyaset hayatımda milletimize hizmet için vardım ama İsmet amcanın bu sözleri hiç aklımdan çıkmadı. Ve bu sözleri bana büyük başarılar sağladı siyasi hayatımda. Gençler bizim istikbalimiz ve gelecekteki siyasetçilerimiz. Siyasetçi de kolay yetişmez. Hizmet edenlerden Allah razı olsun, doğru hizmet edenlerden iki kat Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.
“SEVDİĞİNİZE, SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYEMİYORSUNUZ”
Siyaset hyatından dolayı iç dünyasının çok ıstıraplı olduğunu belirten Ali Uzunırmak, “Siyasetçiler olarak bizim iç dünyamız çok ıstıraplı olur, şahsen benim öyledir. Sembol insan olduğunuz zaman sevdiğinize, sevdiğinizi söyleyemiyorsunuz, şımarmasın diye. Kızdığınızı, kızdığınız kişiye söyleyemiyorsunuz, küsmesin diye. Çok haklı gerekçelerimiz olsa bile. Biz bu duygular içerisinde dişlerini sıka sıka yetişmiş insanlarız. Bizim rahmetli Başbuğ derdi ki, ‘Oğlum bu memleketi bu bataktan çıkarmamız lazım. Bu bataktan çıkartmamız için karıncayı bile feda edemeyiz. Bu milletin kağnısı çamura batmış. Bu kağnıyı bu çamurdan çıkartmak için manda gerekiyorsa mandayı koşacağız. Sinek faydalı olacaksa sineği, karınca faydalı olacaksa da karıncayı koşacağız’ derdi. Ben siyasi hayatımda bir Türk milliyetçisi olarak hangi arkadaşımız faydalı olacaksa küstürmemeye çalıştım” diye konuştu.
“MHP’Yİ TERK EDENLERİN MENFAATLERİ İÇİN TERK ETTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Gelecekte sizi nerede göreceğiz? Sorusuna deneyimli siyasetçi Uzunırmak esprili bir şekilde yanıt vererek, “Hayatım devam ediyor. Oğlumun babasıyım, eşimin kocasıyım. Ama fikir insanı olarak ülküdaşlarıma duyurularım oluyor sosyal medyadan. MHP’nin üyesiyim ve Türk milliyetçisiyim. Türk milliyetçiliği benin vazgeçilmezim. Siyasi hayattaki parti tercihim ittifak sistemi böyle devam ederse mahalli seçimlerde arkadaşlarıma şunu söyledim, ‘MHP’nin adayı olduğu yerlerde adayın kişiliğine, kimliğine bakmadan MHP’ye oy verin. MHP’nin aday çıkartmadığı yerlerde başka partilerde tanıdığınız ülküdaşınız varsa onlara oy verin, o da yoksa oy vermek zorunda değilsiniz’ dedim. Ben birisine küsmüşsem, onunla barışmam için o küsme nedenimin ortadan kalmış olması gerekir. Yoksa barışmam mümkün değil” diyerek Cumhur İttifakına sıcak bakmadığını dile getirdi. Fakat düşüncelerin örtüştüğünü hissettiğinde partisinden yine milletvekili adayı olabileceğini vurgulayarak, “Ben MHP’yi terk edenlerin menfaatleri için terk ettiğini düşünmüyorum. Parti’de kalanların da parti idealleri için kaldığını sanmıyorum” açıklamasını yaptı. (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.