
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Senem Yiğit Özer, kanal tedavisi hakkında bilgi vererek, kanal tedavisinin sanıldığı gibi uzun süren ve acılı bir tedavi olmadığını bildirdi.
ADÜ Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özer, halk arasında kanal tedavisi olarak bilinen endodonti tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Endodonti bölümü olarak, dişin ağız içinde görünmeyen yerlerini, yani dişin köklerinde olan hastalıkları tedavi ettiklerini ifade eden Özer, “Kök dolgusu yapılan yere endodonti denilebilir. Endodonti düşünüldüğünde çürük o kadar önemli değildir, çünkü bizim uğraştığımız alan daha ciddi enfeksiyonlarla, apselerle ve kistlerle ilgilidir. Normal bir çürüğünüz varsa bir şey yediğini zaman kısa süreli ağrı yapar, ağız ısınız kendi orijinaline döndüğünde ağrınız da geçer. Oysa endodontik ağrı özellikle sıcakla başlar. Zonklama tarzı ağrı yapar. Kalp atışı şeklinde ağrılar da diyebiliriz; şiddetinden dolayı sizi uyutmaz, özellikle geceleri başlar ve sonra gün boyu ağrınız devam eder. Sızı şeklinde değil, küt küt kalp atışı şeklindedir. Siz hangi, ağrı kesiciyi alırsanız alın, bunu geçiremezsiniz” dedi.
"ÇÜRÜK SİNİRLERE İNDİĞİNDE ŞİDDETLİ AĞRINIZ OLUR"
Köklerin içinde dişin özütü denilen pulpa adında yapı olduğunu belirten Senem Yğit Özer, bu tür rahatsızlığın tedavisi hakkında şöyle konuştu:
“Pulpaya insanlar sinir paketi diyebilirler. Pek çok sinirden oluşur. Dişinizdeki çürük sinirlere indiğinde o şiddetli ağrılara maruz kalırsınız, tedavisi ise sinir oluşumlarının oradan alınmasıdır. İğnelerle o boşluğun genişletilip, dezenfekte edilmesidir. Dezenfeksiyonu sırasında da kimyasal solüsyon kullanırız ve oradaki bakterileri öldürürüz. Temizledikten sonra da aynı dişimize yapılan doldular gibi orayı başka bir materyalle doldururuz.”
"KANAL TEDAVİSİNDE YÜZDE 95 BAŞARI"
Kanal tedavisinin 15 yıl önceye kadar çok zor olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özer, son 15 senedir dünya çapındaki ilerlemelerin Türkiye’de de var olduğunu söyledi. Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha önce elimizle saatler alan uygulamaları şimdi 5-10 dakikada bitirebilir hale geldik. Önceden hastalar defalarca aynı diş için doktora gidip gelirlermiş. O kadar uğraşa rağmen teknikleri yetersiz olduğundan başarısız olurmuş genelde ve diş çekilirmiş. Kanal tedavisi denildiğinde biraz daha yaşlı olan kesim, 'Çok canımız acıyor, sürekli gidip geliyoruz’ diye anlatırlar. Son 15 senedir kanal tedavisinde başarı oranı neredeyse yüzde 95 oranlarına yükseldi. Başladığımız hastayı tek seansta tedavi edebilir hale geldik. Tek seansımız da ortalama bir saat sürer.”
"AMERİKA'DA NE VARSA ADÜ'DE DE O VAR"
Doç. Dr. Senem Yiğit Özer, ADÜ’nün şu anda elinde bulundurduğu imkanların; İzmir, Ankara gibi birçok büyük üniversite ve fakültelerin imkanlarından çok daha iyi olduğunu vurguladı. Yeni kurulan bir yerin her zaman yeni teknolojiyi de getirdiğine değinen Özen, “Büyük üniversiteler eski üniversitelerdir ve onlar bizim kullandığımız donanımda ürünler kullanamıyor ne yazık ki. Bizim elimizde en son model endodontik malzemelerimiz var. Bunları takip edebilmek için ulusal ve uluslararası kongrelere katılırız. Bu kongrelerin birçoğunda konuşmacı olarak katılıyorum. Dolayısıyla çok şanslıyız ki Amerika’da ne varsa ADÜ’de var. Bu bize hız, kalite ve hasta memnuniyeti kazandırıyor. Muğla’dan, Denizli’den de çok sayıda hasta girişimiz var” diye konuştu.
"KANAL TEDAVİLİ DİŞ DE ÇÜRÜYEBİLİR"
“Çürük sinirlere ulaştıysa, yapılması gereken endodontik tedavi diş çekiminden önce yapılması gereken, yani köprüden önce son çıkıştır” diyen Özer, yüzde şişmelere neden olan, ciddi enfeksiyonlar bulunan dişlerin hemen hemen yüzde 80’ini kurtarabildiklerini ifade etti. Doç. Dr. Özer, kanal tedavisiyle ilgili şunları kaydetti:
“Sağlıklı dişiniz hayat boyu ağızda size ne kadar hizmet ediyorsa kanal tedavisi görmüş bir diş de sizin ağzınızda iyi bir bakımla en az o kadar süre kalabilir. Kanal tedavili diş de iyi bakılmazsa çürür. Sadece kanal tedavili diş sıcak soğuk hissiyatını kaybeder. Üstü kırılsa bile eğer ağzınızda sağlam bir kök varsa biz onu çeşitli şekillerde işlemlere tabi tutup üstüne bir diş ekleyebiliriz. Önemli olan dişin kökünün sağlam kalmasıdır. Kökü korumak için çürüklerin olmaması lazım çünkü çürük ilerlediği zaman kök zarar görür. Çürüklere doğru zamanda müdahale edilmediğinde de çürük ilerleyip köklere zarar verir.”
"KANAL TEDAVİSİNİ HER HEKİM YAPAMAZ"
ADÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Özer, iltihaplı dişin çekilemeyeceğini fakat o dişe müdahale edilmesi gerektiğini bildirdi, “Eğer bir diş iltihaplıysa diş çekilmez çünkü iltihap vücuda yayılır. İltihaplı dişin tedavi edilmesi lazım. Kanal tedavisini her hekim yapamaz. Endodontistin yaptığı tedaviyle serbest bir hekimin yaptığı tedavi arasında dağlar vardır. İltihaplı diş geldiğinde tedaviye alınması gerekir. İltihabı geçirmenin yolu direkt olarak antibiyotik kullanmak değildir. İltihabı geçirmenin yolu ona müdahale etmektir. Tedavilerimizi büyüteç ve mikroskoplar kullanarak yapıyoruz. Küçük bir dişin içinde kaç tane kanal olduğunu görebilmek için mikroskopla bakıyoruz. Bir tane kanal bırakılırsa tekrar hastanın ağrısı devam edecektir. Bu nedenle hastaların uzmanlara yönelmesi onlar için avantajlı olacaktır” dedi.
"CANLARINI ACITMADAN TEDAVİ EDİYORUZ, İDDİALIYIZ"
Hastalara uyarılarda bulunan Doç. Dr. Senem Yiğit Özer, hastaları uyararak şu ifadeleri kullandı:
“Sıcak yediğinizde ağrınız başlıyorsa ve kesilmiyorsa, ağrı kesiciyle de kontrol altına alamıyorsanız mutlaka hastaların bize başvurması lazım. Eskiden yapılmış kanal tedavilerinden memnun olmayan hastalar da bize gelebilirler. Söküp yenisini yapabiliyoruz. Onların canlarını acıtmadan fakültemizde endodontik tedavi yapıyoruz, bu konuda iddialıyız çünkü ekipmanımız ve kadromuz çok iyi ve çok özverili çalışıyoruz.” (GAMZE KORKMAZ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.