AyFm 100.5
Canlı Dinle
  • 6 Haziran 2025, Cuma 12:28

Yılancı Burnu’nun kadim tarihi ve doğal zenginlikleri gün yüzüne çıkıyor

Kuşadası’nda düzenlenen Çarşamba Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Erön oldu.

Doç. Dr. Erön, "Kuşadası Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki Yeri ve Önemi" başlıklı sunumunda, bölgenin tarihsel ve arkeolojik değerlerine dair çarpıcı bilgiler paylaştı.

KAZI YAPILMADAN SAYISIZ BULGULARA ULAŞILDI

Sunumda, Kuşadası ilçe merkezine yakın bir konumda bulunan ve Güvercinada Kalesi’nin güneybatısında yer alan Yılancı Burnu Mevkii’nde şimdiye kadar sistemli bir arkeolojik kazı çalışması yapılmadığına dikkat çekildi. Doç. Dr. Erön, bölgede yalnızca yüzey araştırmaları yürütüldüğünü, ancak buna rağmen çok sayıda tarihi bulguya ulaşıldığını belirtti.

Antik coğrafyacı Strabon’un eserine atıfta bulunan Erön, Kuşadası Körfezi’nde yer alan Neapolis ve Marathesion yerleşimlerinden söz ederek, bölgedeki yerleşimin çok eski tarihlere dayandığını ifade etti.

GEÇ KALKOLİTİK ÇAĞ’DAN BİZANS’A UZANAN YAŞAM İZLERİ

Doç. Dr. Erön, yapılan yüzey araştırmaları sonucunda bölgede Geç Kalkolitik Çağ, Son Tunç Çağı, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramik parçaları, çatı kiremitleri ve cam bilezik kalıntılarının tespit edildiğini söyledi.
Araştırmalar, yarımada görünümündeki alanın doğu etekleri ve zirvesinde yapı kalıntıları bulunduğunu ve bu yapıların bazı dönemlerde tekrar kullanıldığını ortaya koydu. Özellikle Arkaik Dönem’e ait duvarların daha sonra harçla sıvanarak tekrar kullanıldığı tespit edildi.

DOĞAL ZENGİNLİKLERİYLE DE DİKKAT ÇEKİYOR

Yılancı Burnu Mevkii sadece arkeolojik değil, aynı zamanda ekolojik açıdan da büyük öneme sahip. Bölge; nesli tehdit altındaki türlerin, birçok deniz canlısının üreme ve beslenme alanı olan, Akdeniz'e özgü Posidonia oceanica türü deniz çayırlarının en yoğun ve sağlıklı görüldüğü yerlerden biri olarak öne çıkıyor.

Derece Arkeolojik Sit Alanı kapsamında yer alan Yılancı Burnu, hem denizel biyoçeşitliliği hem de binlerce yıldır bozulmamış siluetiyle Kuşadası’nın korunması gereken eşsiz alanlarından biri olarak değerlendiriliyor.

TEŞEKKÜR BELGESİ TAKDİM EDİLDİ

Sunumun ardından Doç. Dr. Aydın Erön, konuklardan gelen soruları yanıtladı. Etkinliğin sonunda, EKODOSD tarafından Doç. Dr. Erön’e, Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, Prof. Dr. Vedat Onar ve Arkeolog Levent Kutbay’ın katılımıyla teşekkür belgesi takdim edildi. (SELİME AYDEMİR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.