AyFm 100.5
  • 5 Ocak 2016, Salı 09:55

Kunduracılar çırak bulamamaktan yakınıyor

Fabrikasyon üretim, giyim sektörünün ardından ayakkabı sektörünü de vurunca işleri azalan kunduracılar çırak bulmakta sıkıntıya düştü. Yeni ustalar da yetişmediği için geçmişte en itibarlı, en kazançlı meslekler arasında yer alan kunduracılık, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 11 yaşından bu yana kunduracılıktan ekmeğini kazanan 33 yaşındaki evli ve iki çocuk babası Bekir Dere, çıraklık sorununun Anadolu Meslek Liseleri yada Çıraklık Eğitim Merkezlerinde kunduracılık bölümlerinin açılması ile çözülebileceğini söyledi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

OKULLARDA BÖLÜM AÇILMALI

Henüz 11 yaşında iken ustası İmdat Arıcı’nın yanında çırak olarak girdiği kundura mesleğiyle tanışan Bekir Dere, mesleğini çok sevdiğini ve 22 yıldır kunduracılıktan ekmeğini kazandığını belirterek, yetiştirecek çırak bulamamaktan yakındı. Kundura imalat ve tamiratı ile uğraşan Dere, 10 yıldır kendi dükkanında özel sipariş üzerine kundura dikip, tamirat yaparak geçimini sağlıyor. Eğitim sisteminin değişmesiyle birlikte şimdiki gençlerin eski meslekleri tercih etmediğini dile getiren Dere, bölgede yada illerdeki Anadolu Meslek Liseleri veya Çıraklık Eğitim Merkezlerinde açılacak kunduracılık bölümü ile çıraklık sorununa çözüm bulunabileceğini dile getirdi.

‘ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM’ DÖNEMİ BİTTİ

Bir zamanlar ilkokul beşinci sınıfı bitiren bir çocuğun sanat öğrenmek için herhangi bir meslek dalında bir ustanın yanına çırak olarak girdiğini ancak günümüzde eski sanatlara olan ilginin giderek azaldığından dert yanan Dere, eskiden ailelerin bir çocuğu çırak olarak yetişmesi için ustaya emanet ederken ‘Eti senin kemiği benim’ denildiğini, ancak günümüzde bu sözün geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Mesleğin hazır sektöre yenik düştüğünü sözlerine ekleyen Dere, “Bu meslek aç bırakmaz. Her zaman ekmek kazandırır. Lakin gençlerin bu mesleğe ilgisi yok. Teşvik etmek lazım. Bunun için bölgemizde yada her ilde meslek liselerinde veya çıraklık okullarında kunduracılık alanında bir bölüm açılabilir. Kundura mesleğine çırak yetiştiren okullar var. Ancak pek çok ilde yok ve buraların yatılı okul olması ve uzak olması nedeniyle ailelerin küçük yaştaki çocukları oralara gitmek istemiyor. O nedenle her ilde bu bölümlerin açılması durumunda çırak sorunu kalmamış olur. Aksi takdirde gençler bu meslekten kaçıyor“ dedi.

İMALATTAN ÇOK TAMİRDEN PARA KAZANIYOR

Bir dönem 10 liraya satılan Çin malı ayakkabıların çok sattığını, ancak daha sonra imitasyon Çin malı ayakkabıların zehirli ve insan sağlığına sakıncalı olduğunun ortaya çıkması ile insanların bu yanlıştan hemen döndüğünü kaydeden Dere, imalattan çok ayakkabı tamirinden para kazandığını söyledi. Seri üretim fabrikasyon hazır ayakkabı imalatçıları ile rekabet edemedikleri için imalat yerine tamirden para kazandıklarını vurgulayan Dere, “Sipariş üzerine kundura imal ediyorum. Ancak maliyetine satıyorum. Emeğimin karşılığını alamıyorum. O yüzden imalattan çok tamirden para kazanıyorum. Özel sipariş olduğunda yada boş kaldığım vakitlerde imalat yapıyorum. İnsanlar ayağında herhangi bir rahatsızlık var ise veya ayak numarasını bulamıyorsa o zaman özel diktirmeyi tercih ediyor.”diye konuştu.

İMİTASYON AYAKKABIYA DİKKAT

Son olarak özel sipariş üzerine 47 numara deri kundura ayakkabı dikmekte olan Dere, hazır satılan fabrikasyon ayakkabı ile el işçiliği ile özel imal edilen ayakkabı arasındaki farkı şu şekilde anlattı: “İnsanlar mağazaya girdiklerinde ayağına uyanı alır. Biz ise ayak ölçüsüne göre ayakkabı yapıyoruz. Bu 47 numara ayakkabıyı hiçbir mağazada bulamazsın. İnsanlar hazır ayakkabıyı ya çok gösterişli ya bol çeşit, yada ucuz olduğu için tercih ediyor. Piyasada imitasyon ayakkabı çok ucuz. Ayak sağlığı açısından çok sakıncalı. İmitasyon ayakkabı hava almadığı için mantar, nasır yada ayak kokusuna neden olur. O nedenle ayak sağlığı önemli. Vücudu götüren ayak. Ucuz yada gösterişinden çok ayak sağlığımızı düşünerek ayakkabı seçmeliyiz.”

İnsanların hazır ayakkabı alırken imitasyon la deri kundura ayakkabıyı ayırt edemediğini, oysa bu konuda dikkatli olmalarını isteyen Dere, müşterinin çoğu zaman imitasyon ayakkabıyı anlamayıp, deri diye aldığını, ayakkabı alırken bunu iyi ayırt etmesi gerektiğini vurguladı.  (GÜLAY ÖZTEKİN)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.