İklim değişikliği, doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevresel krizler, tüm dünyada sürdürülebilir iş modellerinin önemini artırıyor. Bu bağlamda döngüsel ekonomi ve Endüstriyel Simbiyoz kavramları gün geçtikçe daha fazla gündeme geliyor. Endüstriyel Simbiyoz, ekonominin ihtiyaç duyduğu kaynakların daha etkin ve verimli kullanımını sağlarken aynı zamanda çevresel fayda üretmeyi de hedefliyor. Bu önemli konu, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen toplantıda ele alındı. İzmir Kalkınma Ajansı Yeşil Büyüme Politikaları Birimi Başkanı Emine Bilgen Eymirli’nin konuşmacı olduğu toplantıda, Endüstriyel Simbiyoz’un çevresel ve ekonomik boyutları detaylıca masaya yatırıldı.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ZORUNLULUK HALİNE GELDİ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Özhelvacı, işletmelerin sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket etmesinin artık bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Özhelvacı, konuşmasında iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini hatırlatarak, endüstriyel işletmelerin kaynaklarını paylaşarak karşılıklı fayda sağlayacak işbirlikleri kurması gerektiğini ifade etti. "Ekonomik, çevresel ve toplumsal dengeleri gözeten bu yaklaşım, yalnızca bugünü değil, geleceği de düşünerek hareket etmeyi gerektirir. İklim değişikliği, kaynakların tükenmesi, çevre kirliliği ve sosyal eşitsizlik gibi sorunlarla başa çıkmak için sürdürülebilir politikalar geliştirmek, hem bireylerin hem de kurumların sorumluluğundadır" diye konuştu.
Özhelvacı, İzmir Körfezi’nde yaşanan kirlilik, balık ölümleri ve orman yangınları gibi çevresel felaketlerin sürdürülebilirliğe yönelik adımların aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. “Bu tür felaketler, hem birey olarak hem de işletmeler olarak çevreye olan sorumluluğumuzu tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor. Sürdürülebilirlik, uzun vadeli refahı sağlamanın en etkili yoludur,” dedi.
ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ: GELECEĞİN ÜRETİM MODELİ
Özhelvacı, konuşmasında son dönemde giderek önem kazanan Endüstriyel Simbiyoz kavramına da dikkat çekti. İşletmelerin atıklarını ve kullanılmayan kaynaklarını başka işletmelerin değerlendirebileceği bir model üzerine inşa edilen bu yaklaşımın, sürdürülebilirliğin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. “Endüstriyel Simbiyoz, işletmelerin birbirleriyle işbirliği yaparak çevresel sorunları azaltmalarını ve aynı zamanda ekonomik kazanç elde etmelerini sağlar. Bu iş modeli, uzun vadede işletmelerin daha rekabetçi olmasını ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemektedir,” diye konuştu.
EGİAD olarak, üyelerinin bu konuda bilinçlenmesine büyük önem verdiklerini belirten Özhelvacı, “Üyelerimizin Endüstriyel Simbiyoz konusunda öncü çalışmalar yapabileceğini düşünüyoruz. Bu, sadece ekonomik kazanç sağlamakla kalmayıp aynı zamanda çevresel ve toplumsal fayda üretecek bir iş modeli olacaktır” dedi.
ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ’UN EKONOMİK VE ÇEVRESEL FAYDALARI
İzmir Kalkınma Ajansı Yeşil Büyüme Politikaları Birimi Başkanı Emine Bilgen Eymirli, Endüstriyel Simbiyoz’un sadece çevresel bir çözüm değil, aynı zamanda işletmeler için ciddi ekonomik kazançlar sağlayan bir yöntem olduğunu belirtti. Eymirli, "Endüstriyel Simbiyoz, bir işletmenin atıl kaynaklarının başka bir işletme tarafından kullanılmasıdır. Bu sadece hammadde alışverişi değil, her türlü kaynağın atık, yan ürün, enerji, lojistik ve altyapı gibi alanlarda paylaşımıdır" diye konuştu.
Eymirli, Endüstriyel Simbiyoz’un somut örneklerine de değinerek, gıda atıklarından organik gübre üretimi, dökümhane cüruflarının yol yapımında kullanılması ve zeytin çekirdeklerinden deri üretimi gibi projelerden bahsetti. Bu uygulamaların sadece çevresel sorunlara çözüm sunmakla kalmadığını, aynı zamanda işletmelere maliyet avantajı ve yeni pazar fırsatları yarattığını vurguladı. Eymirli, “Endüstriyel Simbiyoz uygulamaları, üretim maliyetlerini düşürür, atık ve yan ürünlerden ek gelir elde edilmesini sağlar ve yeni teknoloji altyapılarının geliştirilmesine katkıda bulunur” dedi.
İZMİR ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ PROJESİ: ÖNCÜ BİR MODEL
Eymirli, İzmir Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen İzmir Endüstriyel Simbiyoz Projesi hakkında da bilgi verdi. Projenin temel hedefinin İzmir Bölgesi'nde uygulanabilecek bir Endüstriyel Simbiyoz modelinin geliştirilmesi olduğunu belirten Eymirli, “Bu proje, sürdürülebilir Endüstriyel Simbiyoz bağlantıları kullanarak endüstriyel atık miktarını azaltmayı, çevre ve insan sağlığını iyileştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca tedarik zinciri ilişkilerini çeşitlendirmek ve yeni iş fırsatları yaratmak için de önemli bir araç olarak tasarlandı” dedi.
2021-2025 yılları arasında uygulanacak olan projenin, bölgesel düzeyde başarı sağladıktan sonra ulusal düzeye yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini belirten Eymirli, projenin endüstriyel atıkları azaltarak çevre sağlığını iyileştirme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.
ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ, GELECEĞE YÖN VEREN BİR MODEL
Toplantının sonunda, sürdürülebilir üretim modellerinin önemine dikkat çekilerek, Endüstriyel Simbiyoz’un sadece bugünün değil, geleceğin de en önemli üretim politikalarından biri olacağı vurgulandı. EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Özhelvacı, “Endüstriyel Simbiyoz, döngüsel ekonomi içinde hayati bir rol oynuyor. İşletmeler, bu modelle hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayabilir. Biz EGİAD olarak, üyelerimizin bu tür sürdürülebilir iş modellerine liderlik etmelerini ve daha çevreci bir geleceğe katkıda bulunmalarını desteklemeye devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.