İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, meclis kürsüsünde konuştu. Karakaş, konuşmasında çiftçilerin sorunlarına değindi. Tasarruf tebdirlerinin uygulanmaya başlandığı bugünlerde yeni vakıflar kurmanın ülke ekonomisine bir katkısı olmayacağını vurgulayan Karakaş, bunun yerine çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini savundu.
Baraj ve sulama sistemi yetersizliğinin çiftçiyi olumsuz etkilediğini belirten Karakaş, Devlet Su İşleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nı göreve çağırdı.
Milletvekili Ömer Karakaş'ın Dışişleri Teşkilatı Güçlendirme Vakfı Kanunu teklifine ilişkin konuşması şöyle:
''Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı" adı altında yeni bir çiftlik daha kurduk, kuruyoruz yani yandaşlara iş, istihdam ve bürokratlara ballı maaşlar edindirme amaçlı bir vakıf. Yine örnek olsun diye söylüyorum, bir Maarif Vakfınız var. Şimdi, Türkiye'de kamuda tasarruf tedbirleri uygulanırken bugün Maarif Vakfına Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden 5 milyar 702 milyon kaynak aktarıldı. Bu ve benzeri vakıflar ülke ekonomisine, ülke bütçesine kaynak sağlayacak vergilerimizi dahi sömürür hâle geliyor. Şöyle ki: İş adamları, büyük şirketler bu vakıflara yaptıkları bağışları vergiden düşüyor, alan memnun, satan memnun; gayet güzel. Bir taraftan, yazık, gariban, dar gelirli memurlarımızın servisiyle uğraşacağız, tasarruf tedbirleri yapacağız ama diğer taraftan, biz vakıflara çok büyük bütçeler aktararak yandaş, paralel, farklı yapılar oluşturacağız.
''ARAZİLER İPOTEKLİ, TARIM ALETLERİ HACİZLİ''
Bunların dışında, maalesef, iktidarın plansız ve yanlış tarım politikası nedeniyle ülkemizdeki tarım alanında faaliyet gösteren insanlarımızın borcu 700 milyar lirayı geçmiş durumda. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi diyor ki: Millî gelirin en az yüzde 1'i oranında tarımsal alanda destek olunmalı, teşvik olunmalı. Bu sene için, 2024 yılı bütçesi için 91 milyar destek ayrıldı, oysa millî gelirin yüzde 1'i 411 milyara tekabül ediyor. Dolayısıyla burada kanuna dahi uyulmuyor.
Para kazanamayan çiftçi, üretim yapmak için bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekerek tarımsal faaliyetlerine devam ediyor. Tarım arazilerinin büyük bir kısmı ipotekli, çiftçilerimizin tarım aletleri ise hacizli durumdadır. Çiftçimizin yüzde 92'sinin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek var. Türkiye tarım ülkesiyken bizler ithal bakliyat, meyve ve sebze tüketiyoruz. Geçenlerde yine haberlerde okudum, bizim dünyanın en iyi sarımsağı Kastamonu'da olmasına rağmen Çin'den sarımsak ithal ediyoruz. Yapılan bir araştırmada insan dışkısı dâhil bu ithal edilen sarımsakta birçok zararlı madde bulunmaktadır. ''
''SÖKE OVASI SUSUZ, ÇİFTÇİ KAN AĞLIYOR''
''Seçim bölgem olan Aydın, tarım potansiyeli bakımından Türkiye'nin önde gelen illerinden bir tanesi; verimli toprakları, uygun iklimi ve tarımsal üretim çeşitliliğiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Ancak maalesef, dağlarından yağ, ovalarından bal akan Aydın, Türkiye'deki ipotekli tarım arazileri içerisinde Manisa'dan sonra 2'nci sırada bulunuyor. Aydın'da son yıllarda yaşanan kuraklık, su kaynaklarında azalmaya ve dolayısıyla tarımsal üretimde ciddi sorunlara yol açmıştır. Barajların ve sulama sistemlerinin yetersizliği, çiftçilerimizin suya ulaşımını zorlaştırmıştır.
Söke Ovası susuzdur, çiftçimiz kan ağlıyor. Devlet Su İşleri ve Tarım Bakanlığı bu işe acilen çözüm bulmak zorundadır. Aydın'da üretilen tarım ürünlerinin pazarlanması ve tüketiciye ulaştırılması konusunda da çalışmalar yapılması lazım. Bu sorunun çözümü için lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve aracılık hizmetlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun için de uzun yıllardır tamamlanması beklenen Çıldır Havaalanı'nın bir an önce tamamlanması ve en azından kargo uçaklarının faaliyete girerek oradaki tarımsal ürünlerin, oradaki çiftçilerimizin lojistik anlamda ürünlerinin dışarıya ulaşımı sağlanması lazım.''
''ÇİFTÇİMİZ KAZANAMIYOR Kİ YENİDEN EKEBİLSİN''
''Açıklanan TÜİK verilerine göre bu yıl tahıl üretiminin 21 milyon ton ineceği tahmin ediliyor. Arkadaşlar, tabii ki üretim düşer. Devlet geçen yıl 6 Haziranda açıkladığı kilo başına buğday desteğini bir yıl sonra ödüyor. Çiftçimiz kazanamıyor ki yeniden ekebilsin. 2024 yılı buğday, arpa hasadı başladı ama buna rağmen Toprak Mahsulleri Ofisi alım fiyatını hâlen açıklamamış durumdalar. 1 Ağustos 2023 tarihinde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen tedbir kararı on aydır devam etmektedir. Kısıtlama hâlen devam ediyor.'' (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.