
İklim krizinin yıkıcı etkilerine karşı, farklı disiplinlerden gelen uzmanların bilgi, deneyim ve önerilerini bir araya getiren IV. Uluslararası Şehir, Çevre ve Sağlık Kongresi ile III. Uluslararası Sağlık ve İklim Değişikliği Kongresi, 17-19 Nisan 2025 tarihleri arasında çevrimiçi olarak düzenlendi. Kongreler, bilimsel çıktıların ve ortak aklın buluştuğu güçlü bir zeminde; iklim değişikliğine dirençli ve sağlıklı bir gelecek inşası için tarihi bir adım attı.
Etkinlikler, Sağlık ve İklim Değişikliği Derneği ev sahipliğinde, başta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İngiltere Hull Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu olmak üzere birçok kurumun desteğiyle gerçekleşti. Farklı ülkelerden canlı bağlantılarla sağlanan uluslararası katılım, küresel risklere karşı iş birliği ruhunu pekiştirdi.
“HER ALANDAN DESTEK, HER DİSİPLİNDEN KATKI”
Kongre Başkanı Prof. Dr. Emine Didem Evci Kiraz, yaptığı konuşmada “iklim değişikliği gibi çok boyutlu bir sorunun, ancak farklı disiplinlerin birlikte çalışmasıyla aşılabileceğini” ifade etti. Kiraz’a göre:
“Bu kongrelerde yalnızca bilgi sunmadık; bilimsel kanıtların, deneyimlerin ve çözüm önerilerinin birbirine karıştığı, ortak akıl ürettiğimiz bir platform oluşturduk.”
İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak ise açılışta yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin artık sadece çevre meselesi değil, sağlık, güvenlik, göç, ekonomi ve sosyal refahı doğrudan etkileyen bir bütüncül tehdit olduğunu vurguladı. Sağlık ve İklim Değişikliği Derneği Başkanı Bahar Alban da konuşmasında, “birlikte çalışma” kültürünün önemine dikkat çekerek:
“Geleceği şekillendirmek isteyenler, bugünden elini taşın altına koymalı. Politikalar, planlar ve projeler insan sağlığını önceleyen bir yaklaşımla yeniden tasarlanmalıdır.” dedi.
İKİ KONGRE, ORTAK AMAÇ
III. Uluslararası Sağlık ve İklim Değişikliği Kongresi, “İklim Değişikliği ve Sağlık İlişkisinde Yaşanan Gelişmeler” başlığıyla düzenlenirken; IV. Uluslararası Şehir, Çevre ve Sağlık Kongresi, “İklim Değişikliğine Dirençli ve Sağlıklı Şehirler İnşa Etmek” temasını işledi.
Kongrelerde, sağlık ve çevre ilişkisinde eğitimden yönetişime, infodemiden iletişim stratejilerine, IPCC raporlarından COP zirvelerine kadar birçok başlık bilimsel temellerle tartışıldı. “Sağlıklı, güvenli ve dirençli mahalleler” kavramı üzerinde özellikle durularak, şehir planlaması, mimarlık ve inşaat sektörlerinin sağlık üzerindeki etkileri değerlendirildi.
94 ETKİNLİKTE BİLİM KONUŞTU
Kongrelerde toplamda 8 konferans, 24 panel ve 61 bildiri sunumu gerçekleşti. Genç araştırmacıların, öğrencilerin aktif katılımı ve söz alması, geleceğin iklim ve sağlık savunucularının yetiştiğini gösterdi. Katılımcılar arasında yalnızca akademisyenler değil, yerel yöneticiler, sağlıkçılar, mühendisler, mimarlar ve sivil toplum temsilcileri de yer aldı.
BİLDİRGEDE VURGULANAN 13 ANAHTAR NOKTA
Kongre sonunda yayımlanan “Ortak Kongre Bildirgesi”, geleceği şekillendirmeye aday 13 öneriyle dikkat çekti. Bildirgede öne çıkan başlıca hususlar şunlardı:
İklim değişikliğinden en çok kentler etkileniyor: Bu nedenle kırsal alanların korunması ve planlanması büyük önem taşıyor.
Her politikada sağlık olmalı: “Tek sağlık” yaklaşımı liderlik politikalarının merkezine alınmalı.
Yapay zeka ve halk sağlığı dahil, çoklu tehlike yönetimi için bilimsel araştırma ihtiyacı var.
İklim okuryazarlığı müfredata girmeli: Anaokulundan üniversiteye kadar eğitim sistemine entegre edilmeli.
Uyum ve toplumsal direnç öncelik olmalı: Acil önlemler ve halk sağlığı erken uyarı sistemleri yaygınlaştırılmalı.
Kurumsallaşma şart: Uyum planları ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde geliştirilmeli.
Biyoçeşitlilik odaklı sağlık bakışı: Ekosistem sağlığını merkeze alan anlayış güçlenmeli.
Hiç kimse geride kalmamalı: Sosyal adalet, erişilebilirlik ve kapsayıcılık politikaların ana ekseni olmalı.
“GEZEGENİN SAĞLIĞI BOZULDU”
Bildirge, iklim değişikliğinin artık soyut bir gelecek tehdidi değil, bugünün krizlerinden biri olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Kongre katılımcılarının ortak kanaatine göre:
“Gezegenin sağlığı bozulmuştur. Ancak birlikte hareket edersek, yeni yaşam alanları, sağlıklı şehirler ve dirençli toplumlar inşa edebiliriz.”
AKADEMİ, YEREL YÖNETİM VE BAKANLIK BULUŞMASI
Kongreler, farklı alanların temsilcilerini aynı çatı altında toplayarak önemli bir buluşmaya da ev sahipliği yaptı. Bakanlıklar, yerel yönetimler ve akademi üçgeninde kurulan bu köprü, Türkiye’nin iklimle mücadelede güçlü bir sinerji yaratabileceğini gösterdi.
GELECEĞE YÖN VEREN BİR PLATFORM
Kongre organizasyon komitesinden yapılan açıklamada, bu etkinliklerin yalnızca bilimsel değil; toplumsal dönüşüm açısından da etkili olduğu vurgulandı. Açıklamada:
“Türkiye’den yükselen bu ses, küresel sorunlara karşı çözümün mümkün olduğunu kanıtlamaktadır. Kongreye katkı veren herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.” denildi. (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.