tvDEN ekranlarında Hazal Bayık’ın sunduğu Gündem Özel programına konuk olan Altın-Sen Genel Başkanı Erdem Özcan, sendikacılık anlayışından toplu sözleşme sürecine, sağlık çalışanlarının sorunlarından yeni anayasa beklentisine kadar pek çok başlıkta çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Özcan, mevcut sendikal yapıyı sert sözlerle eleştirerek toplu sözleşme görüşmelerinin bir “tiyatro”dan ibaret olduğunu söyledi.
ALTIN-SEN’İN KURULUŞU VE MİSYONU
Programda kendisini ve sendikasını tanıtan Erdem Özcan, Altın-Sen’in 19 Mayıs 2024’te Aydın’da kurulduğunu, kısa sürede farklı illerden de talep aldıklarını belirtti. “Altın-Sen’in Türkiye’deki sendikacılığın alternatifi olarak kurulduğunu” ifade eden Özcan, mevcut sendikaların süreci iyi yönetemediklerini ve sendikacılığı gelir aracı haline getirdiklerini vurguladı.
“TOPLU SÖZLEŞME MEMURA FAYDA SAĞLAMADI”
Toplu sözleşme sürecinin işleyişini anlatan Özcan, anayasanın 53. maddesi ile 4688 sayılı yasanın hükümet ve sendikalar arasında bir pazarlık masası öngördüğünü hatırlattı. Ancak bugüne kadar hiçbir toplu sözleşmenin memura fayda sağlamadığını belirtti.
Özcan, “Hiçbir toplu sözleşmeden çıkan sonuç, memurun gelirini enflasyonun üzerinde artırmamıştır. Masadan çıkan zam oranı her zaman enflasyonun altında kalmıştır. Dolayısıyla toplu sözleşme masası bugüne kadar memura 1 lira fayda sağlamamıştır” dedi.
“KAZANAN KAMU İŞVERENİ VE KONFEDERASYON”
Sürecin tek kazananlarının kamu işvereni ve yetkili konfederasyonlar olduğunu savunan Özcan, sendika aidat gelirlerinin büyüklüğüne dikkat çekti. “Üç büyük konfederasyonun iki toplu sözleşme dönemi arasında topladığı aidat yaklaşık 356 milyon dolardır” ifadelerini kullanan Özcan, bunun memurun kaybettiği hakların yanında büyük bir adaletsizlik olduğunu söyledi.
“NÖBET ÜCRETİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA”
Sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik sıkıntıları da gündeme getiren Özcan, nöbet ücretlerinin asgari ücretin altında kaldığını belirtti. “Bir hemşirenin saatlik nöbet ücreti 116 liradır. Oysa asgari ücretli bir çalışanın saatlik ücreti 125 liradır. Yani devlet, asgari ücretin altında nöbet ücreti ödeyerek sağlık personeli çalıştırmaktadır” sözleriyle tabloyu özetledi.
“TİYATRO OYNANIYOR”
Toplu sözleşme sürecinin adeta sahnelenmiş bir oyun olduğunu belirten Özcan, konfederasyon başkanlarının tepkilerini önceden hazırladıklarını iddia etti.
“Ali Yalçın hükümetin teklifini duyunca tepki göstermiş gibi davrandı. Ancak yaptığı basın açıklamasını kağıttan okudu. O açıklama önceden hazırlanmıştı. Bu da masadaki oyunun baştan belli olduğunu gösteriyor” dedi.
“GREV HAKKI MEMURLARA DA TANINMALI”
Yeni anayasa beklentilerine de değinen Özcan, Türkiye’nin ikinci yüzyılı için daha özgürlükçü, daha adil ve bilim odaklı bir düzenin kurulması gerektiğini söyledi. Memurların siyaset yapma hakkı ile grev hakkının mutlaka tanınması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Memurlar devlet terbiyesiyle yetişmiş, bilgili ve donanımlı kişilerdir. Bu kitlenin siyasetten dışlanması ülkeye verim getirmez” ifadelerini kullandı.
AYDIN ŞEHİR HASTANESİ’NE KREŞ ŞART
Programın sonunda Aydın Şehir Hastanesi’nin açılış sürecine de değinen Özcan, ulaşım ve kreş konularında uyarıda bulundu. “Günde on binlerce insanın gideceği bir hastanede ulaşım planlaması yapılmazsa büyük mağduriyet yaşanır. Ayrıca sağlık çalışanlarının çocukları için mutlaka bir kreş hazırlanmalıdır” dedi. (YUNUS TURUPÇU)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.