
Aydın’ın Efeler ilçesinde bir sokak var ki, her Salı ve Cumartesi geçmiş yeniden konuşur. Eski İstanbul’dan Fransa’ya, kiliselerden gemi söküm sahalarına uzanan hikâyeler, antika objelerin sessiz diliyle yankılanır. Bu sokakta, tarihi Veysi Paşa Mahallesi’nde 10 yıldır antikanın izini süren Ahsen Akcanlı, Hasırcılar Pazarı’nda düzenlediği mezatlarla yalnızca eşya değil, hafıza satar.
Aydın’ın Efeler ilçesinde, tarihi Veysi Paşa Mahallesi’nde 10 yıldır antikanın izini süren Ahsen Akcanlı, Hasırcılar Pazarı’nda her Salı ve Cumartesi düzenlediği mezatlarla geçmişi bugüne taşıyor. Eski İstanbul’dan Fransa’ya, kiliselerden gemi söküm sahalarına uzanan hikâyeler, her eserde yankılanıyor.
Antika tutkusu Akcanlı’yı 10 yıl Denizli’de, ardından Aydın’da şekillendirmiş. Tezgahında yalnızca obje değil, hafıza satılıyor: Osmanlı dönemine ait eczane etiketli bira şişeleri, Fransa’da kiliselere gönderilmek üzere hazırlanmış bambu çerçeveli boblen tablolar, hatta İzmir’deki gemi söküm sahasında ortaya çıkan kayıp eserler... Her biri tarihin bir kıyısından kurtarılmış gibi.
“Konstantinopolis” yazılı Osmanlı bira şişesi, 1920’li yıllarda İstanbul’da sağlık amaçlı kullanılmış. Bugün el değmeden korunmuş haliyle, yalnızca bir içecek şişesi değil; kent belleğinin, isimlerin ve inançların değişimini temsil ediyor.
Fransa’dan Türk limanlarına uzanan tabloların hikayesi, kiliselerin destek kampanyaları kapsamında üretilmiş boblen eserlerle başlıyor. Bu tablolar, yıllar sonra İzmir’deki gemi sökümünde adeta küllerinden doğuyor ve Akcanlı’nın elinde ikinci bir yaşam kazanıyor.
Mezatlar, antika meraklılarından tarih öğrencilerine, koleksiyonerlere kadar geniş bir katılımcı profiline ev sahipliği yapıyor. Özellikle son yıllarda ekonomik sıkıntılarla birlikte halkın kültürel değerlere yönelimi artmış durumda. Tarihle duygusal bağ kurmak isteyen vatandaşlar, hem görmek hem de bir parçasını sahiplenmek için pazara akın ediyor. Her hafta 80 ila 100 kişinin katıldığı mezatlar, Hasırcılar Pazarı’nı yerel ilgide özel bir yere taşıyor.
Ahsen Akcanlı’nın deyimiyle: “Her parça, kimsenin fark etmediği bir ses taşır. Ben o sesleri duyurmaya çalışıyorum.”
Hasırcılar Pazarı artık sadece alışverişin değil, yerel tarih sohbetlerinin, geçmişe açılan kolektif bir pencerenin mekânı. Aydın’ın modern temposunda, bu köşe adeta zamanın durduğu bir alan yaratıyor. (ALİYE GÖKCÜK)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.