Takip Et

/>

SON DAKİKA

Prof. Dr. Ata ATUN

Mehmetçik’siz bir Kıbrıs olamaz!

6 Temmuz 2022, Çarşamba

     

Sosyal medyada bir bey, “biz direnmeseydik, Türkiye burayı rüyasında göremezdi” diyor. Ben de ona diyorum ki, Türkiye olmasaydı sen böyle bağımsız bir devlette yaşayıp, böyle laflar edemezdin. Sana mehel görünen sadece azınlıktı.

“Türkiye olmasaydı”yı düşünmek bile istemiyorum zira Türkiye olmasaydı bugün Kıbrıs’ta Türk varlığı olmazdı.

Canını hiçe sayan, Kıbrıs’ı vatanının bir parçası görerek korkusuzca savaşan Mehmetçikle ilgili anılarımız çok. Ben yeri gelmişken birini anlatayım;

Kahraman Mehmetçiklerimiz, 14 Ağustos 1974 sabahı başlayan 2. Barış Harekatında, önlerine çıkan Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ile onlara Yunanistan’dan takviye gönderilen Komando Birliklerini adeta silindir gibi ezmiş, 15 Ağustos akşam üstü Mağusa’mıza ulaşmışlardı.

96 yıldır hasretle beklediğimiz Mehmetçik ile göz yaşları içinde kucaklaştıktan sonra Mekanize Birlik Komutanı rahmetlik Üsteğmen Erdoğan Acar’a,“Lefkoşa’dan çarpışa çarpışa kaç saatte geldiniz Mağusa’ya” diye sorduğumda aldığım yanıt beni şok etmiş, bir o kadar da Mehmetçiğimizle bir kez gurur duymama neden olmuştu. Bana verdiği yanıt “yaklaşık 1 saat”ti.

Şaşırmamın sebebi,1974 yılında Lefkoşa-Mağusa arası tek şerit bir yol olduğundan için otomobille dahi ancak 45-50 dakikada gelinebilmesiydi.

“Eeee, Rum ordusu ile karşılaşmadınız mı, hiç çarpışmadınız mı?” diye sorduğumda, “Bizi uzaktan gören Rum birlikleri, yakınlaşmamızı bile beklemeden hemen kaçıyorlardı, bu nedenle tek bir kurşun bile atmadan Mağusa’ya geldik” demişti rahmetlik Erdoğan komutanımız.

1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti Rumlar tarafından işgal edilmiş olduğu için, yasal prosedürle RMMO’nun gereksinim duyduğu tüm silahlar, tank, kariyer, kamyon, top, tüfek, roket atar ve gerekli olan her tür cephane, bol miktarda yasal yollardan Kıbrıs’a gelmekteydi. Sayıca bizlerin dört katı olan Rumlar da, Kıbrıslı Türkleri adadan atmak ve yok etmek için, korumasız Türk köylerine saldırırlarken, kendilerini “aslanlar” zannediyorlardı. İşte bu çakma aslanların Mehmetçik’in karşısında sıçanlar gibi kaçacak delik aradıklarını gözlerimle görmenin mutluluğunu yaşadım.

17 Ağustos sabahı, ben ve yanımda bir manga mücahitle komutanımızın emri ile Mağusa ve Karpaz bölgesinde bulunan Rum köylerine, “çatışmadan teslim olmaları” talimatını götürmek için yola çıktık.Yaklaşık 15 dakika gittikten sonra ana yolun kenarında Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bir cipin yana devrilmiş olduğunu gördük. Tekerlekleri halen dönmekte olduğundan tuzak olabilir düşüncesi ileetkin mermi mesafesi dışında durduk ve silah arkadaşlarımın kimi aracımızın arkasına, kimi de banket içine mevzilenirken ben de temkinli bir şekilde cipe yaklaşmaya başladım. Arkadaşlarımın çalılara ve olası siperlere ateşine kimse yanıt vermeyince etrafta Rum askerleri olmadığına karar verdim ve koşarak cipe yaklaştım.

Yana devrilmiş cipte bir şoför ve bir astsubay vardı. Şoför tarafı yukarıda, astsubayın tarafı yola yapışmış vaziyetteydi. Astsubayın yüzü ve elbiseleri kan içindeydi. Ben her ikisinin de vurulduğunu düşündüm ve hemen astsubayımızı koltuğundan yavaşça çekerek yere boylu boyunca yatırmaya çalıştım. Gözüm sol eli ile sıkı sıkı üzerini kapatmaya çalıştığı, kan içindeki sağ eline gitti. Bir anda başparmağının yerinde olmadığını fark ettim… Kopup bir yerlere fırlamıştı başparmağı.

Astsubayımıza “merak etme parmağını bulup hemen seni hastaneye götüreceğim” der demez, sanırım ne olduğunu yeni yeni fark etmeye başladı ve beni itekleyerek “Silahım, silahım… Silahımı bulmalıyım... O benim namusum” diyerek ayağa kalkmak için hamle yaptı. Bu arada ben de kopan başparmağı arıyordum gözlerimle. “Silahını boş ver komutanım, nasıl olsa buluruz, seni hastaneye yetiştirelim, kanı durdursunlar, parmağını diksinler” dememi hiç dikkate almıyor, -belki de beni hiç duymuyor-“Silahım, silahım… O benim namusum. Onsuz hiçbir yere gitmem” diyordu aralıksız…

Silah arkadaşlarıma “komutanımızın Kırıkkale 45’lik tabancasını hemen arayıp bulun” dedim. Çare yoktu… Silahı bulmazsak astsubayı hastaneye götüremeyecektik. Bize saatler sürmüş gibi gelen bir iki dakika sonra bir arkadaşımız “buldum” diye haykırıp, koşa koşa astsubayımızın silahını getirdi. Silahını gören astsubayın yüzü güldü ve kendinden geçerek bayıldı.

Silahını parmağından daha önemli gören kahraman Mehmetçiği hemen seferi hastaneye yetiştirdik. Başarılı bir ameliyatla parmağı da yerine dikildi. Ameliyatı yapanların bir tanesi, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, diğeri de rahmetlik amcam Başhekim Dr. Ali Atun’du.

İşte o gün, niye Türk askerinin girdiği her savaşta başarılı olduğuna bir kez daha tanık oldum…

Aradan yaklaşık 20 yıl geçtikten sonra Mağusa’da bir bey yanıma geldi. Tanımıyordum… Bey, kendini tanıtmadan sağ elinin başparmağını uzattı ve gülerek “bunu tanıdın mı?” diye sordu. Nasıl unutabilirdim ki başparmağının kopmuş olmasına rağmen silahı bulunmadan hastaneye gitmeyi reddeden kahraman Mehmetçiği. Sarıldık, kucaklaştık, hasret giderdik…

İyi ki varsın Mehmetçik, iyi ki varsın anavatanım Türkiye’m. Sayende hayattayız, KKTC’mizi kurduk, başımız dik, egemen ve özgürüz… 



Yazarın Tüm Yazıları

Bölgesel Dengeler Hızla Değişiyor

6 Mayıs 2024, Pazartesi

Türkiye mi AB’ye, AB mi Türkiye’ye muhtaç?

22 Nisan 2024, Pazartesi

Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim

25 Mart 2024, Pazartesi

Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler

12 Mart 2024, Salı

60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli

4 Mart 2024, Pazartesi

Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç

19 Şubat 2024, Pazartesi

Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?

6 Şubat 2024, Salı

Küresel Güç Değişikliği Başladı

11 Ocak 2024, Perşembe

AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama

15 Aralık 2023, Cuma

Özeleştiri Zamanı Geldi

7 Aralık 2023, Perşembe

Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri

19 Ekim 2023, Perşembe

Dünya siyasetinde değişim başlıyor

21 Eylül 2023, Perşembe

Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor

7 Eylül 2023, Perşembe

Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne?

31 Ağustos 2023, Perşembe

Kıbrıs Rum ve Yunanistan’ın Pembe Hayalleri

10 Ağustos 2023, Perşembe

Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi

3 Ağustos 2023, Perşembe

AB Niye Taraf Tutuyor

6 Temmuz 2023, Perşembe

AB’deki Yeni Oyun

27 Haziran 2023, Salı

BM’nin İşi Zor

20 Haziran 2023, Salı

AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

6 Haziran 2023, Salı

EastMed Battı

30 Mayıs 2023, Salı

Söz Milletin!

23 Mayıs 2023, Salı

Zorla el koymak istiyorlar

16 Mayıs 2023, Salı

Ortaklık mı, Mutlak Hakimiyet mi?

10 Mayıs 2023, Çarşamba

Türklerin Kardeş Kömeği

3 Mayıs 2023, Çarşamba

AB Kıbrıs’tan bıktı mı?

25 Nisan 2023, Salı

Kıbrıs niye önemli? (Ata Atun - Çarşamba)

19 Nisan 2023, Çarşamba

Rumların “çözüm” modeli!

5 Nisan 2023, Çarşamba

Bunlarla mı ortak olacağız?

29 Mart 2023, Çarşamba

Rumlar'ın umudu AB’de

22 Mart 2023, Çarşamba

Rumların Büyük Hayalleri

8 Mart 2023, Çarşamba

Savaşlar ve Depremler

1 Mart 2023, Çarşamba

Geleceğimizin Önderlerini Kaybettik

22 Şubat 2023, Çarşamba

ABD, AB’ye ayar mı veriyor?

8 Şubat 2023, Çarşamba

ABD'nin Kuklası BM'den Ne Bekliyordunuz?

25 Ocak 2023, Çarşamba

Avrupa tümüyle ABD’ye teslim oldu

18 Ocak 2023, Çarşamba

DOĞU AKDENİZ’DEKİ YENİ YAPILANMA

11 Ocak 2023, Çarşamba

Şehitlerimizi rahmetle anar, gazilerimizi minnetle selamlarım..

4 Ocak 2023, Çarşamba

BİZ İSYAN ETMEDİK

28 Aralık 2022, Çarşamba

İngiltere-Türkiye dayanışmasının hedefleri

21 Aralık 2022, Çarşamba

Küçük Kaymaklı ve Maraş

14 Aralık 2022, Çarşamba

İsrail Lübnan Anlaşması ve Doğu Akdeniz’deki Yeni Yapılanma

7 Aralık 2022, Çarşamba

HAYDUT DEVLET KİM?

30 Kasım 2022, Çarşamba

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına Üyeliği

23 Kasım 2022, Çarşamba

KKTC'nin üyeliğine AB İtirazı

16 Kasım 2022, Çarşamba

Rum yargısına güvenmiyoruz

9 Kasım 2022, Çarşamba

F-35 Savaş Uçağı ve Gerçekler

2 Kasım 2022, Çarşamba

Beşparmak Dağları'ndaki Bayrağımız

26 Ekim 2022, Çarşamba

Kıbrıs Sorununa Hindistan-Pakistan Çözümü

19 Ekim 2022, Çarşamba

BM’nin, KKTC ile S.O.F.A. Anlaşması Yapması Gerekir

12 Ekim 2022, Çarşamba

YUNANİSTAN’IN DOĞALGAZ STRATEJİSİ

5 Ekim 2022, Çarşamba

Yunanistan’ın ve Rumların Politik Hüsranı

28 Eylül 2022, Çarşamba

ABD’nin Türkiye Seçimlerine Yönelik Planı

21 Eylül 2022, Çarşamba

Türkiye Üzerinde Oyun mu Oynanıyor?

14 Eylül 2022, Çarşamba

BOP’un doğum tarihi 11 Eylül değil

31 Ağustos 2022, Çarşamba

Rumların Bitmeyen Yalanları

24 Ağustos 2022, Çarşamba

Rumların Azerbaycan korkusu

17 Ağustos 2022, Çarşamba

KKTC’deki Rum Okulu Kapatılmalı

10 Ağustos 2022, Çarşamba

BM ve Kıbrıs’ta Çözüm

20 Temmuz 2022, Çarşamba

ABD Türkiye İlişkileri Bozulabilir mi?

15 Temmuz 2022, Cuma

Mehmetçik’siz bir Kıbrıs olamaz!

6 Temmuz 2022, Çarşamba

Büyük Orta Doğu Projesinin Perde Arkası

5 Temmuz 2022, Salı

Kimmiş Revizyonist?

30 Haziran 2022, Perşembe

İHA’lar için kara propaganda

28 Haziran 2022, Salı

Türkiye Saldırı Altında

14 Haziran 2022, Salı

Hadi Oradan!

31 Mayıs 2022, Salı

Türkiye’nin Yükselişi

20 Nisan 2022, Çarşamba

İsrail doğalgazı KKTC’den mi geçecek?

6 Nisan 2022, Çarşamba

Rumlar hadlerini bilecek

23 Şubat 2022, Çarşamba

Kıbrıs’ta GYÖ aldatmacası

18 Şubat 2022, Cuma

TMT ve biz Kıbrıslı Türkler

16 Şubat 2022, Çarşamba

Böyle buyurdu AB!

9 Şubat 2022, Çarşamba

Kıbrıs Zafere Doğru - TRT

8 Şubat 2022, Salı

Anastasiadis’in Ercan Tuzağı

4 Şubat 2022, Cuma

Kıbrıs birleşirse Türklerin hakkı ne olacak?

5 Ocak 2022, Çarşamba

Kıbrıs’ın Kaderinin Değiştiği Gün

27 Aralık 2021, Pazartesi

Rumlar yeni yaptırımlar peşinde

15 Aralık 2021, Çarşamba

Vatikan’ın Gözü Kıbrıs’ta

8 Aralık 2021, Çarşamba

Rum Yönetiminin Yeni Hayali Projesi

30 Kasım 2021, Salı

Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun (ATA ATUN)

17 Kasım 2021, Çarşamba

Güvenlik kuvvetlerimize verilen arazi

26 Ekim 2021, Salı

İngilizlerin Kıbrıs tuzağı

27 Eylül 2021, Pazartesi

Doğu Akdeniz’de dengeler tekrardan değişti

23 Kasım 2020, Pazartesi