
Görevinden uzaklaştırılan eski CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de arasında bulunduğu 26 sanık, adliye önünde 'polise mukavemet ettikleri, tekme ve yumruklarla saldırdıkları' iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık Çelik, "Bu iddianame Ekrem başkanın ifade verdikten sonra yapacağı basın açıklamasının engellenmeye çalışıldığı, anayasal haklarımızı kullandığımız için yazılan iddianamedir" dedi.
Görevinden uzaklaştırılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de arasında bulunduğu 26 sanığın, 31 Ocak 2025 tarihinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde 'polise mukavemet ettikleri, tekme ve yumruklarla saldırdıkları' iddiasıyla yargılanmasına başlandı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada, aralarında Özgür Çelik'in de bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel de destek vermek amacıyla izleyici olarak katıldı.
"Bu iddianame Ekrem başkanın ifade verdikten sonra yapacağı basın açıklamasının engellenmeye çalışıldığı, anayasal haklarımızı kullandığımız için yazılan iddianamedir"
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Özgür Çelik, mesleğinin İstanbul İl Başkanı olduğunu ve aylık gelirinin 150-200 bin lira civarı olduğunu söyledi. Daha sonra savunmasına başlayan Çelik, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "Ben hayatımda ilk defa hakim karşısına çıkıyorum ama il başkanı olarak seçildiğim zaman bir gün yolumun mahkeme salonlarına çıkacağını biliyordum. Dikensiz bir gül bahçesinde yürümediğimizi arkadaşlarım da biliyorlardı. Bu iddianame Ekrem başkanın ifade verdikten sonra yapacağı basın açıklamasının engellenmeye çalışıldığı, anayasal haklarımızı kullandığımız için yazılan iddianamedir. Olay günü bütün yollar kapatılmıştı, basın açıklaması yapmamız engellenmeye çalışılmıştı. Anayasal haklarımızı kullanmamız engellenmeye çalışılmıştır. Özellikle seçilmiş 26 kişi çünkü CHP emin adımlarla iktidara gidiyor, bu ve diğer siyasi yargılamalarla siyasi mesaj verilmek isteniyor. Biz susmadığımız, haksızın karşında boyun eğmediğimiz için buradayız" dedi.
"Bizi polis memurlarıyla karşı karşıya getirmek istiyorlar, bizim devletin hiçbir polisiyle memuruyla sorunumuz olamaz"
Savunmasına devam eden Çelik, 25 arkadaşının da kendisi gibi hiçbir suçu olmadığını savunarak, "Olay günü basın açıklaması yapılmak istendi, biz de çok fazla insan olduğu için ses sistemi getirmek istedik. Daha sonra bir karar alındı otobüs neredeyse onun üzerinde yapalım açıklamayı diye, böyle bir karar alınınca ben de otobüse doğru yöneldim. Herhangi bir diyalog yok, geçtik ve gittik. Otobüs üzerinden konuşmamı yaptım, bu esnada öncesinde ve sonrasında emniyet yetkilileri tarafından dağılın anonsu duymadık. Bu konuşma sonrasında emniyet yetkilileri vatandaşa biber gazı sıktı, o sırada biberin etkisiyle orada mini bir arbede yaşandı. Sanki çok büyük olaylar yaşanmış, yere düşen insanlar varsa da o biberin sıkılmasından kaynaklıdır. Hiçbir sorun olmadan o kalabalık oradan kendiliğinden dağıldı gitti. Bizi polis memurlarıyla karşı karşıya getirmek istiyorlar, bizim devletin hiçbir polisiyle memuruyla sorunumuz olamaz. Biz doğru siyasetle gerçek muhalefet yaptığımız için yargılanıyoruz. Tam bağımsız bir Türkiye'yi savunduğumuz için yargılanıyoruz. Kamu malına zarar verme gibi bir eylemin içerisine asla girmiş değiliz. Mahkemeden adalet istiyoruz" şeklinde konuştu.
Duruşma diğer sanıkların savunmalarını yapmalarıyla devam ediyor.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 5 polis memuru ‘müşteki', aralarında Özgür Çelik'in de bulunduğu 26 kişi ‘şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin de arasında olduğu toplanan kalabalığa ekiplerce dağılmaları konusunda uyarı yapılarak dağılmaları amacıyla müzakere yapıldığı, şüphelilerin güvenlik güçlerince oluşturulan hattı itmek, tekme ve yumruk ile saldırmak suretiyle mukavemet ederek dağılmamakta ısrar ettikleri anlatıldı.
1 polis memurunun yarasının ‘kemik kırığı' şeklinde olduğu belirtildi
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ettikleri, vurmak, tekmelemek, yumruk atmak, iteklemek suretiyle müşteki polis memurlarını yaraladıkları, , çağrı üzerine toplanan ve birlikte hareket ettiği anlaşılan şüphelilerin müşterek fail oldukları ve kamu görevlisi polisin görevini yapmaya engel olmak amacıyla cebir kullandıkları ve yaralan müşteki polis memuru M.Y.'nin yarasının kemik kırığı şeklinde olduğuna dair rapor hazırlandığı kaydedildi.
Binlerce liralık zarar tespiti
İddianamede ayrıca, 12 adet çevik kuvvet boy kalkanı ve 2 adet personel kaskının zarar gördüğü, zarar tespit tutanağına göre çevik kuvvet boy kalkanlarının maliyetinin bin 920 euro, kaskların ise 4 bin lira olduğu ifade edildi.
15 yıl 6 aya kadar hapis talebi
Hazırlanan iddianamede 26 şüphelinin ‘görevi yaptırmamak için direnme', ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama', 'kasten yaralama' ve ‘kamu malına zarar verme' suçlarından toplamda ayrı ayrı 3 yıl 8 aydan 15 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. (İHA)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.