Nazilli Devlet Hastanesi’nde 142 hastaya diyaliz hizmeti veren Hemodiyaliz Ünitesi'nin en küçük hastası olmasıyla dikkatleri çeken 8 yaşındaki Yağmur Eren, organ nakli olup sağlığına kavuşacağı günü bekliyor. Henüz 3 yaşında iken böbrek hastası tanısıyla tedavisine başlanan ve 3 yıldır diyalize bağlı yaşayan Yağmur, haftanın 3 gününü diyaliz merkezinde geçirdiği için okuldan da geri kaldı. Yağmur’un tek dileği sağlığına kavuşup okula gidebilmek.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Bozdoğan’ın Seki Mahallesi’nde yaşayan Feride-Mehmet Eren çiftinin 3 çocuğundan ikisinin böbrek hastası olması nedeniyle küçük yaşlarda diyalizle tanıştı. İlk olarak Eren çiftinin 22 yaşındaki en büyük kızları Cennet Eren, 12 yaşında böbrek hastası tanısı kondu. Evde hazırlanan periton diyalize bağlı 3 yıl boyunca tedavisi süren Cennet, 15 yaşında iken uygun kadavra bulunması ile sağlığına kavuştu. Eren çiftinin büyük kızlarından sonra evin en küçüğü olan Yağmur da ablasıyla aynı kaderi paylaştı. Anne Feride, “Bu da bizim en büyük sınavımız” diyerek kadere boyun eğdi. Feride Eren, küçük kızı Yağmur’a böbreğini verip sağlığına kavuşacağı günlerin hayaliyle yaşıyor.

OKULA GİDİP YAŞITLARI İLE KOŞUP OYNAMAYI BEKLİYOR

Henüz 5 yaşındayken Diyaliz Merkezi ile tanışan, merkezin en küçük hastası Yağmur Eren’in 3 yaşında böbrek yetersizliği olduğu ortaya çıktı. İlk iki yıl ilaçlı tedavi uygulanan ardından henüz 5 yaşında iken diyalize bağlanan Yağmur, yaşıtları ile okula gidip, oyun oynayıp koşturmak yerine haftanın 3 gününü Diyalize bağlanarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Kandaki trombosit değerleri düşük olması ve haftanın üç gününü merkezde geçirmesi nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalan Yağmur’un en büyük dileği, sağlığına kavuşup yarım bıraktığı okuluna gidip yaşıtları ile koşup oynayabilmek.

ANNESİ BÖBREĞİNİ VERMEYE HAZIR

Bir böbreğini kızına vermeye hazır olduğunu ancak doktorlarının Yağmur’un nakil için henüz uygun yaşta olmadığını ifade ettiklerini söyleyen Feride Eren, “Büyük kızımdan sonra küçük kızımda da böbrekte kist olduğu ortaya çıktı. Genetik mi diye araştırıldı. Ancak yapılan tetkiklerde genetik olmadığı belirtildi. Yağmur da ablası gibi aynı talihsizliği yaşadı. Benim dokumun uyduğu söylendi. Böbreğimin birisinin kızıma nakil yapılmasını istiyorum ama doktorlar henüz uygun olmadığını söylüyor. Nakil olursa daha büyük sıkıntı yaşayabileceğimizi söyledi. Sürekli dışarıdan kan alıyoruz. Kandaki trombosit değerleri düşük olduğu için en ufak düşmede kanı durdurulamıyor. O yüzden okula da göndermiyoruz. Nakil için biraz daha bekleyeceğiz” dedi.

ORGANLARINIZ TOPRAK OLACAĞINA HAYAT KURTULSUN

Hasta ve hemşirelerin sevimli maskotu haline gelen Yağmur, diyalizle yaşamaya alışmış görünse de küçücük bedeniyle yaşama tutunma mücadelesi vermeye devam ediyor. Annesi Feride Eren, vatandaşlara organ nakli için duyarlı olmaya ve hayat kurtarmak adına organlarını bağışlama çağrısında bulundu. Eren, “Nasıl olsa ölmeyecek miyiz. Organlarımız çürüyecek. Çürüyüp toprak olacağına bağışlarımızla hayat kurtarabiliriz” dedi.

HASTA VE ÇALIŞANLARLA AİLE GİBİ OLDUK

Yaklaşık 12 senedir gelip gittiği hastane hizmetinden, doktor ve hemşirelerden son derece memnun kaldığını söyleyen Feride Eren, “İhtiyaç olduğunda doktorların hemen müdahale edebiliyor. Doktorlar başımızda oluyor. Haftanın 3 günü buraya gelince tabi hasta ve çalışanlarla iç içe bir aile ortamı oluşuyor. Hemşirelerimiz hepsi güler yüzlü hastalarla yakından ilgileniyor. O yüzden Nazilli Devlet Hastanesini tercih ettik” dedi. (GÜLAY ÖZTEKİN)

HABER VİDEOSU

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...