Karacasu’nun Afrodisias Antik kentinde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları kapsamında müzik dünyasının efsane isimlerinden Atlantic Records müzik şirketinin sahibi Ahmet Ertegün’ün eşi MİCA Ertegün’ün yaptığı bir milyon dolarlık bağışla yürütülen Güney Agora havuzu projesinde sona yaklaşıldı. Newyork Üniversitesi tarafından 5 yıldır sürdürülen Güney Agora havuzu kazı çalışmaları bu sezon tamamlanarak önümüzdeki yıldan itibaren ziyaretçi rotası oluşturularak yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılacak.
Newyork Üniversitesi’nden Prof. Dr. R.R.R. Smith’in kazı başkanlığını yaptığı Afrodisias Antik kentinde yürütülen kazılarda 1980 yılında iki başı ortaya çıkarılan Roma dönemine ait Güney Agora Havuzu kazısına, Amerika’da kurduğu Atlantic Records plak şirketiyle adını dünyaya duyuran ve geçen yıl vefat eden müzik dünyasının efsane ismi Türk işadamı Ahmet Ertegün’ün eşi Mica Ertegün’ün sponsor oldu. Pegasus ve Atlantic hava yolu şirketlerinin de sahibi olan Mica Ertegün’ün bağışladığı 1 milyon dolar, 5 yıllık bir proje olan Güney Agora havuz kazısının ortaya çıkarılmasında kullanıldı. Beş yıldır sürdürülen kazı çalışmalarında sona gelindi.
BEŞ YIL SÜREN KAZI SONUNDA HAVUZ GÜN IŞIĞINA ÇIKARILDI
Newyork Afrodisias Kazısına 27 yıldır başkanlık eden R.R.R. Smith, Roma döneminin izlerini taşıyan antik kentte yürütülen iki önemli projeden birisi olan Güney Agora Havuzu 5 yıldır süren kazı çalışmaları sonucunda gün ışığına çıkarıldığını söyledi. Newyork, Oxford ve Munich üniversiteleri’nden gelen arkeolog, mimar ve Restoratörlerin yanısıra Türkiye’den de bazı üniversite öğrencileriyle kazıyı yürüttüklerini söyleyen Prof. Dr. Smith, “Uzunluğu 170 metre olan süs havuzunun ortaya çıkarılması, güzelleştirilmesi ve zenginleştirilmesinde öne çıkan iki önemli unsur, antik dönemlerde Agora havuzunun bulunduğu alanın palmiye ağaçları ile süslü bir park olmasıdır. Roma döneminde havuzunda bulunduğu bir park alanı imiş ve bizde eski görüntüsüne kavuşturduk” dedi.
TABAN SUYU PROBLEMİ HAVUZLA AŞILMIŞ
Havuzun bulunduğu kazı alanında taban suyu problemi yaşandığına dikkati çeken Smith, “Elde ettiğimiz bulgularda havuzun yapıldığı dönemde de su seviyesi taban suyu problemi yaşanıyormuş. Babadağ’dan gelen yağmur ve kar suları burada biriktiği için suyu havuzda biriktirerek sorunu çözmüşler. Hatta havuz suyunu hamama verip ısıtmada kullandıktan sonra drenajını sağlayarak Menderes nehrine akıtmışlar. Burada da her kazı yapıldığında su seviyesi yükseliyordu. Yaptığımız kazı ile antik su kanallarını da ortaya çıkarıp, suyun drenajını da sağlamış olduk” diye konuştu.
GÜNEY AGORA HAVUZU ÖNÜMÜZDEKİ YIL TURİSTLERİN ZİYARETİNE AÇILACAK
Daha öncede 6 yıl süren Restorasyon çalışmalarının sonucunda Hadrian hamamını ziyarete açtıklarını kaydeden Prof. Dr. Simith, amaçlarının kentin simgesi olan Tetrapylon’u, Sebastian ve Güney Agora’ya birbirine bağlayarak Güney Agora havuzunu Arkeopark görünümüne kavuşturmak ve ziyaretçi rotası oluşturup turistlerin ziyaretine açmak olduğunu söyledi.
Antik kentte devam eden ikinci projede kentin en önemli simgesi olan 4 ayaklı giriş kapısı Tetrapylon caddesindeki arkeolog kazıları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Simith, Sebastian giriş kapısı Propyion güney yapısını ayağa kaldırdıklarını söyledi. (GÜLAY ÖZTEKİN)
BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.