7 Mayıs’ta ölümcül kalp ritim bozukluğu nedeniyle kalbi duran 21 yaşındaki vatandaş, Atatürk Devlet Hastanesine getirildi. 112 ekibinin ve hastanedeki doktorların acil müdahalesiyle hayata dönen hasta, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Hastanede ECMO cihazına bağlanan hasta on gün süren yaşam mücadelesini kazandı.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Aydın Atatürk Devlet Hastanesinde ilk müdahaleyi yapan doktorlardan Acil Tıp Uzmanı Doktor Engin Öztürk, “Hasta, bizlere 112 ekiplerince kalp durması ve kalp ritim bozukluğu şikayeti ile getirildi. 112 ekipleri bu hastayı aldıkları ilk an müdahalesini yapmış. Bize geldiğinde hastanın kalbi durmuş vaziyetteydi. Tansiyonu ve nabzı yoktu. Biz hastaya Özgür Hocam ile birlikte acil serviste ilk müdahalesini yaptık. Yaklaşık 20 dakikalık bir kalp masajıyla hastanın tansiyon ve nabzını düzelttik. İlk müdahalenin ardından hastayı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine, oradaki hocalar ile irtibata geçerek sevk ettik. Hasta 21 yaşında ve erkek. Daha önce bilinen herhangi bir hastalığı yok. Fakat bize geldiğinde ciddi ritim bozuklukları vardı. Hem kalp masajı hem de şoklama yöntemi ile hastayı hayata döndürdük. 112’nin olay yerindeki müdahalesinin bizim için gerçekten çok faydası oldu. Ardından hastayı Üniversite hastanesine sevk ettik ve orada ECMO cihazına bağlandı” dedi.

Acilde hastaya müdahalede bulunan Acil Tıp Uzmanı Doktor Özgür Özen, “Engin Bey ile ilk müdahalesini yaptıktan sonra ADÜ'ye sevk ettik. Hastanın yolda kalbinin durma ihtimalini de göz önüne alarak kalp masajına devam edebilmek için eşlik ettim. Sonra hocalarımıza hastayı devrettik. 112 ekiplerinin müdahalesi, hızlı bir şekilde hastaneye getirilmesi ve hastanın genç olması hayatta kalmasındaki önemli unsurlar arasında gösterilebilir” diye konuştu.

“KALP VE AKCİĞER YETMEZLİKLERİNDE HASTAYI HAYATTA TUTABİLEN BİR CİHAZ”

21 yaşındaki gencin ECMO cihazına bağlanması sürecine dair açıklamalarda bulunan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Acil Tıp Uzmanı Doçent Doktor Mücahit Avcil, “Hasta Atatürk Devlet Hastanesi Acil Uzmanları tarafından bizlere bilgi verilerek ve eşlik edilerek getirildi. Onların başarılı müdahaleleri sonucunda hastada herhangi bir beyin hasarıyla karşılaşmadık. Hasta, fırına ekmek almaya gittiği sırada ölümcül kalp ritim bozukluğuna bağlı kalp durması geçirmiş. 112 ekiplerinin ve Atatürk Devlet Hastanesindeki ekiplerin başarılı müdahalesi ile beyni hasar görmeden, oksijensiz kalmadan hasta bize ulaştı. Burada ritim bozukluğu tekrarlayabileceği için ve tansiyonu düşük seyrettiği için hastayı ECMO dediğimiz kalp akciğer makinasına bağladık. Bu cihaz büyük damarlardan kanını alıp makinada oksijenlendirdikten sonra başka bir damardan vücuda geri vermemizi sağlayan bir cihaz. Kalp ve akciğer yetmezliklerinde hastayı hayatta tutabilen bir cihaz. Yarım saatlik bir işlemden sonra hastamızı makinaya bağladık ve güvene almış olduk. Beşinci gün hastayı makinadan ayırdık. Yedinci gün solunum makinamızdan hastamızı ayırarak normal beslenmesine ve diğer bakımlarına devam ettik. Şu anda hastamız yürüyerek evine gidebilecek duruma geldi" dedi.

YAKLAŞIK 50 HASTA ECMO CİHAZINDAN FAYDALANDI

Avcil, "ECMO cihazı Türkiye’de çok az sayıda merkezde sağlanabilen bir imkan. Üst düzey bir yöntem. Özellikle artık çok fazla bir şey yapamayacağız hastalarda son olarak bir kurtarıcı. Burada özellikle covid döneminde de çok etkisini gördük. Akciğerlerinde yaygın harabiyet olan hastalarımızı ECMO cihazına bağlayarak bu dönemin geçmesini bekleyebildik. Türkiye’de özellikle İzmir, İstanbul gibi büyük merkezlerde yapılabiliyor. Biz 2018 yılından beri Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde yönetimimizin de desteğiyle bu işlemleri yapmaya başladık. Şu ana kadar yaklaşık 50 kadar hastamız oldu” dedi.

ECMO CİHAZI ZAMAN KAZANDIRIYOR

ECMO cihazı ile bilgi veren ilgili Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Yunus Emre Özlüer, “Cihaz, kalbi veya akciğerleri durmuş ya da çalışmaz durumda olan hastalarda yapay kalp ve akciğer olarak görev yapan bir cihaz. Cihazın yerleştirilmesi ve hazırlanması için üst düzey bir eğitim gerekiyor. Bizler bu eğitimleri almış bulunmaktayız. Cihazın hazırlanma aşaması kısa bir aşama. Daha sonra cihazı hastaya bağlamak için hastanın büyük damarlarına büyük hortumlar yerleştiriyoruz. Bu yerleştirdiğimiz hortumları cihaza bağlayıp kanını vücudundan çıkartıp oksijenleştirerek vücuduna geri veriyoruz. ECMO, aslında net olarak bir tedavi yöntemi olarak sayılmayabilir. Fakat altta yatan asıl problemin ortadan kaldırılması için zaman kazandıran bir yöntem. Bizim hastamızda da aynı şey oldu. Altta yatan, ölümcül ritim bozukluğuna sebep olan hastalıkların ortadan kaldırılması ve bunun tedavi edilebilmesi için yaklaşık 5 gün kadar bir süre sağlamış oldu. Bu süreci başarıyla da atlattık" diye konuştu.

Hastanın son durumuyla ilgili bilgi veren Özlüer, "Hastamızın şu anda bilinci açık. Yemek yiyebiliyor, konuşabiliyor. Kısa süre içerisinde servis kısmına almayı planlıyoruz. Burada başarının en önemli sebebi hastaya çok erken dönemde hızlı bir şekilde kalp masajına başlanmış olması. Beyin oksijensiz kalmaya dayanıklı bir organ değil. En fazla 5 dakika kalabilir. Dolayısıyla bu tür durumlarda en hızlı şekilde kalp masajı yapılmalı ve 112’yi aranmalı" dedi. (DUYGU DİLEK)