
Atatürk’ün iki başbakanından İsmet İnönü’ den sonra üçüncü Cumhurbaşkanlığına seçilen Celal Bayar’ın yaptırdığı çeşme Germencik Dağyeniköy’ de köy meydanında , mermer anıt çeşmenin üç oluğundan gelen suyla kurumuş dudaklara serinletmeğe 57 yıldır devam ediyor.
(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)
İzmir’in 15 Mayıs 1919’da işgalinden önce İttihat ve Terakki Partisi İzmir Sorumlu Temsilcisi Mahmut Celal Bey (Bayar) önce , Ödemiş’te toplantılar yapmış, işgalin ardından da Galip Hoca takma adıyla Ulusal kurtuluş hareketine örgütlediği halkla beraber katılmıştı.tam işgal sırasında Yunan, Tire’ye gelmeden,terk ederek ayrılması gerektiğini anılarında yazar.
İzmir’in 15 Mayıs 1919’da işgalinden önce İttihat ve Terakki Partisi İzmir Sorumlu Temsilcisi Mahmut Celal Bey (Bayar) önce , Ödemiş’te toplantılar yapmış, işgalin ardından da Galip Hoca takma adıyla Ulusal kurtuluş hareketine örgütlediği halkla beraber katılmıştı.tam işgal sırasında Yunan, Tire’ye gelmeden,terk ederek ayrılması gerektiğini anılarında yazan Bayar kendi ağzıyla şöyle devam eder. “ Tire bit pazarından arkadaşımız Raif efendi bir cüppe bulup getirmişti.Gece yola çıktığımız beş silahlıyla dağı aşarak habipler köyüne vardık. Burada köylü kadınlar ileride tren köprüsünde Yunan askerlerinin bulunduğunu söylediler kadınlar bize bol bol incir ve ekmek ikram ettiler. Aydın’ın da Yunan işgaline uğradığını öğrenince, geriye dağlara dönüp,akşam karanlığı basmadan Dağyeniköy’e vardık.Köyün eşrafından Kara İsmail köylerinde ramazan vakti hoca bulunmadığından köyde imam olarak kalmamı teklif ettiklerinde, yapacak başka bir şey olmadığından kabul ettim. Yunan kuvvetlerinin tam ortasında kalmıştım.Bir baskınla yakalanabilirdim.Germenciğe geçip daha güneye ve Menderes’i aşarak İtalyanların işgalindeki karşıya geçip, oradan da Nazilliye ulaşmak istedim.Tanıdığım Germencik bucak Müdürü Emin bey (Ulucan) gerçek bir ittihatçı idiydi.Ona gönderdiğim mektuba aldığım cevapta , gelmemi istiyordu.”
GALİP HOCA TİRE’DEN DAĞYENİKÖYE GEÇER .
Galip Hoca,köyün eşrafından Kara İsmail’e ait , köy meydanının hemen kuzeyindeki korunaklı iki katlı evinde misafir edilir.bir iki hafta kimselere görünmeden saklanan Celal Bayar ,köye gelen Yunan müfrezelerinden fırsatını bulup Nazilli Denizli tarafına ve devamla Ankara’ya geçmek niyetindedir.
Galip Hoca anılarında devamla “Aydın ve kuzeyi 1919 işgali ile Yunanlılar’ın elinde , güneyi ise İtalyanların işgalindeydi. Etrafımız Yunan kuvvetleriyle çevriliydi. Ani bir bir baskınla yakalanabilirdim.Germenciğe geçip daha güneye ve Menderes’i aşarak İtalyanların işgalindeki karşıya geçip, oradan da Nazilliye ulaşmak istedim.Çok daha önceden tanıdığım Germencik bucak Müdürü Emin bey (Ulucan) gerçek bir ittihatçı idiydi.Ona köylülerle gönderdiğim gizli bir mektuba aldığım cevapta , gelmemi istiyordu.”nasıl gideceğimizi düşünürken ,
Kara İsmail’in aklına köyde yıllarca Çanakkale ve Yemen de askerlik yapmış , gözüpek ve yiğit biri olan ve bir kolunu askerde yitirdiğinden Çolak İbrahim’i (Koca) gelir. Köy camisinden aldıkları hoca cüppesini ve sarığını Galip hocaya giydirerek Çolak İbrahim eşliğinde bir katıra bindirir ve Germeciğe gitmek üzere, yola düşülür. Ama köyün dua yerinde köylüler, Hocayı topluca uğurlarken “biz senin buralarda ne maksatla dolaştığını anladık , Bizi de unutma Allah muvaffak etsin, yolun açık olsun “ diyerek dualarla uğurlarlar.
Kızılcapınar taraflarında bir grup Yunan zaptiyeleri durdurur , nereye gittiklerini sorarlar. Hocanın eli cüppesinin altındaki tabanca kabzasında, Çolak İbrahim ‘in tek eli ise , bir terslik anında ateş etmeğe hazır kepeneğinin altında , kasaba müftüsüne gittiklerini söylerler..Yunan askerlerini aşan Galip hocayı Germenciğe bırakan Çolak İbrahim köyüne döner.Galip Hoca da, ardından bucak müdürünün yardımıyla temin edilen bir sal ile Menderes’i geçip Denizli yoluyla Kuvayı Milliyenin ateşini yakmak üzere Ankara’ya geçer.
Dağyeniköy’e gelmeden önce,Ödemiş’in Mursallı köylüleri Bayar’a hem güvenmiş hem de işgalcilerden saklamışlardı.
Bu nedenle köye borcunu anıtsal bir çeşme yaptırarak ödemek istiyordu.
Celal Bayar 1957 de artık Cumhurbaşkanıdır, ama parası yoktur.
Bayar, kralın davetlisi olarak , bir yurt dışı gezisinde Afganistan’a gittiğinde , saray bahçesinde dolaşırken karşılaştığı Afgan tazısını okşamış, kral hazretleri de konukseverlik gereği tazıyı Bayar’a armağan etmişti.
‘Bastı’ adı verilen tazı Türkiye’ye getirilip , bir süre Çankaya’da bakılmış, ardından Gazi Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi’ne gönderilmişti.
Bayar’ın kim aklını çeldiyse, Atatürk Orman Çiftliği’ne , Afgan tazısı Bastı’yı satarak yaptıracağı Çeşmenin parasını çıkarmayı ikna etmişti.
Bir akşam yemeğinde konuyu Tarım Bakanı Nedim Ökmen’e açmış, o da çiftlik yöneticilerine aktarmıştır.
Mali zorluk çeken çiftlik yönetiminin belirlediği bilirkişi, dişisi olmadığı için üreme değeri bulunmayan ve sadece ziyaretçilere gösterilebilecek tazının 1000-1500 lira edebileceğini bildirmiş, ancak Bayar bu fiyata kızmış ve yaveri aracılığıyla 20 bin lira istediği haberini iletmiştir.
Tanıklara göre Tarım Bakanı Ökmen, bile tepki göstermiş, ama istek büyük yerden geldiği için çiftlik yönetimini ikna etmiştir.
20 bin lira çeşme yapımında kullanılma koşuluyla İzmir Valiliği’ne gönderilmiştir. Sonraları Yassıada duruşmalarında rahmetli Menderes’in bebek davası gibi Bayar’ın da “köpek davası “ işte bu Afgan Tazısıdır.
Ancak Bayar sadece Ödemiş’in Mursallı köyüne değil , Yunan işgalinde saklandığı ve köylülerden büyük destek gördüğü Germencik Dağyeniköye de bir çeşme yaptırmıştır.
Dağyeniköy’e ve köylülere ahde vefasını ve minnet borcunu ödemek ister.köye sordurur,muhtar çeşmemiz yok deyince,köy meydanına mermer anıt çeşme yaptırılır.Çeşme yapılıp bitirildiğinde açılışına kendisi gelememiş ancak Aydın valisi ve birkaç Milletvekili ile köye ilk defa gelen askeri bando eşliğinde görkemli bir açılış yapılır.
Köy halkı yıllardır bu Paşa çeşmesinin suyunu içmekte ve Bayar’a, çeşmenin kitabesinde yazdığı gibi,
BU KÖYÜN ÇEŞMESİNİ ARMAĞAN ETTİ BİZE,
MÜBAREK SU GİBİ AKTI BAYAR GÖNLÜMÜZE.
diyerek ruhunu şad eder ve rahmet okumağa hala bugün de devam eder. (MEHMET ÖZÇAKIR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.