Aydınlı Selma Çaydamar, yaşamak için karaciğer nakli bekliyor. Doktorların uyarısına göre Çaydamar, bir hafta içerisinde nakil olmalı, aksi takdirde hayatı yüksek oranda risk altında olacak.
(İLAN)ONARIM VE TADİLAT İŞLERİ YAPTIRILACAKTIR
Efeler Fatih Mahallesi'nde oturan Selma Çaydamar (62), 2016'nın Eylül ayında yoğun karın ağrısı şikayetiyle Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesine başvurdu. Çaydamar'a burada yapılan tetkiklerde ve MR çekimlerinde safra kesesinde taş olduğu söylendi. Ardından İzmir'de özel bir hastanede ameliyat olan Çaydamar, iki yıl boyunca hastalığı ile mücadele etti ancak son günlerde yaşadığı sıkıntılar artınca bir kez daha hastanenin yolunu tuttu. Doktorların acilen karaciğer nakli olması gerektiği belirtilen Selma Çaydamar'a yaşaması için bir hafta içerisinde nakil yapılması gerekiyor.
Yaşadığı rahatsılık nedeniyle kısa sürede 91 kilodan 56 kiloya düşen Selma Çaydamar, yüksek hayati riskinden dolayı acilen karaciğer nakli olması gerekiyor. Ev hanımı olan Çaydamar, yaklaşık 3 yıldır hastalıkla mücadele ettiğini ve yaşam mücadelesini kazanmak istediğini söyleyerek, hastalık sürecini anlattı. Çaydamar, " Yoğun karın ağrısıyla hastaneye gittim. Daha önceden kalp krizi geçirmiştim. Yine kriz geçirdiğimi düşündüm. Sonra hastanede kaldım, ağrı kesiciler tektikler derken bir süre böyle geçti. Sonra bende ateş olmamasına rağmen üşümeler başladı. Kan tahlillerim yapıldı, çok yüksek çıktı. Araştırıldı MR çekildi. Karaciğerde taş tespit edildi. 2019 Haziran'da kan değerlerim yeniden yükseldi, kanımda enfeksiyon oluştu. Yine taş olduğu tespit edildi, alındı. Ben eve yine ağrılarla geldim. 2 gün sonra İzmir'de yoğun bakımda yattım. Sonrasında karaciğerde safrada değişiklikler başladı. 32 gün hastanede yattım, çıktım. Kontrollerim sürekli yapıldı. Kontrollerime sürekli gittim. Doktorum da kan değerlerimde bir değişiklik olmazsa karaciğer nakline ihtiyaç duyulacağını söyledi. Bu seferde değerlerim çok yüksek çıkmaya başlandı. Sonrasında acilen nakil olmam gerektiği ifade edildi." dedi.
ZAMAN DARALIYOR, HAYATİ RİSKİ ARTIYOR
Doktorların donör bulunamazsa hayati riskinin olduğunu söylemesi üzerine Çaydamar, uygun donör arayışı da hızlandı. Eşi Ata Çaydamar (69), oğlu Ulus (40), kızı Ahsen (37) ve yakınlarından uygun donör arandı ancak beklenen haber gelmedi. Bunun üzerine donör arayışı dahada yoğunlaştı. Yaşam savaşında zamanın daralmasıyla donör olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını kaydeden Çaydamar, " Önce yakınlarım nakil için uygun donör olmak istedi. Ben B Grubu ve 0 grubundayım. Bu gruptakiler bana donör olabilir. Ben kendi başıma gelince donör olmanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Her organı bağışlamamız gerekiyor. İnsanlar duyarlı olurda donör olursa yaşamaya devam edebiliriz. Bugüne kadar donör olmak isteyenler oldu, ancak uyum sağlanmadı. Vaktim azaldı, yaşamak istiyorum. İnsanlar donör olmaktan korkmasın. Öncelik olarak akrabalarımdan bekliyorum. Bir hafta 10 gün içinde donör bulunması gerektiği söylendi. Aksi takdirde gün geçtikçe durumum kötüleşiyor. Herkese çağrıda bulunuyorum, yaşamak ve ailemle daha fazla zaman geçirmek için bir donöre ihtiyacım var. Zamanım kısıtlı." diye konuştu. (AYŞE YILMAZ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.