AyFm 100.5
Canlı Dinle
  • 16 Aralık 2020, Çarşamba 11:45

Önal: İşbirliğine gidip küçükten büyük yaratabiliriz

Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (ÖRKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Önal, Türkiye’de kooperatifçiliğin büyütülmesi gerektiğini belirterek, “Kadın kooperatifleri  gün geçtikçe büyüyor, biz onlarla bir işbirliğine gidip küçükten büyük yaratabiliriz. Ben bu şekilde girişimlerde bulunanlara çok sıcak bakıyorum. İlerleyen günlerde bizim kooperatifimizin çatısı altında birleştirelim diyoruz” dedi.

Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (ÖRKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Önal, Türkiye’de kooperatifçiliğin büyütülmesi gerektiğini belirterek, “Kadın kooperatifleri gün geçtikçe büyüyor, biz onlarla bir işbirliğine gidip küçükten büyük yaratabiliriz. Ben bu şekilde girişimlerde bulunanlara çok sıcak bakıyorum. İlerleyen günlerde bizim kooperatifimizin çatısı altında birleştirelim diyoruz” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

ÖRKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Önal, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu 'Baş Başa' programının konuğu oldu. Başkan Önal, Pandemi sürecinde süt ve süt ürünleri satışında artış kaydedildiğini belirterek, üreticilerin mağdur edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“BÖLGEMİZ TARIMSAL AÇIDAN AVANTAJLI”

Ege Bölgesi’nin tarımsal faaliyetler için avantajlı olduğunu söyleyen Önal, “Süt zammı aslında 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak ama biz Haziran ayından beri bir zam talebi bekliyorduk. Geçen sene bir hata yapıldı, 15 Kasım’da başlayıp 31 Aralık’ta bitecek 13 aylık bir süreçte süt fiyatı belirlendi ve uygulandı. Bu arada 2018 yılının başından beri yem fiyatlarında acayip bir artış gözlemlendi. Özellikle koronavirüs sürecinin başlaması birçok maliyeti de beraberinde arttırdı. Üreticinin bütün girdileri, mazotu, gübresi ve işçi maliyetleri hepsi arttı. Bu artışlara mutlak süt fiyatlarıyla üreticiye bir destek gerekiyordu. Özellikle yaz aylarında daha rahat zam yapılabilir. Çünkü kış ayları bizim sektörde biraz daha talebin az olabileceği aylar. Yaz ayları süte talebin daha çok olduğu aylardır. Bu aylarda zamlar daha uygulanabilir olur. En son ki zammı olumlu karşılıyorum, çünkü özellikle 4 ay oldu zam Nisan ayı sonunda tekrar yapılacak. 13 aylık süreç çok yanlıştı en çok ta bu uygulama yüzünden çiftçilerimiz mağdur oldu. Ben durumu bizim bölgemiz adına iyi görüyorum, bizim bölgemizin iklimi diğer bölgelerin iklimine göre biraz daha avantajlı. Biz bu sene Kuyucak, Nazilli ve Menderes ovamızda 8-9 defa yonca biçtik. Yani bizim iklimimiz biraz daha Konya’dan, Balıkesir tarafından ve diğer bölgelerimizden daha avantajlı. Ona rağmen bu yaptığımız hesaplamalarda biz keşke süt zammı 2.80 değil de 3 TL olsaydı, destekleme de 30 kuruş olsaydı daha iyi olurdu. Zammı olumlu karşılıyoruz, çiftçilerimizin beklediği bir karardı. 1 kilogram süt ile 300 gram yem alınabilecek paritemiz var, yani Bakanlığımız ve Gıda Konseyimiz süt fiyatları belirlerken bir kriter belirledi. Daha önceki yıllarda hep bir kilo süt 1,5 kilo yem paritesi yapılırdı ve bu şekilde fiyatlar ayarlanırdı. Son iki yılda 1 kilo süt 1 kilo 300 gram yem oranına düşürüldü. Bazı arkadaşlarımız diyor ki zam oranları çok düşük oldu, bizim süt pazarı da ekonomideki gibi arz talep dengesi üzerinedir. Bir tarafta üreten, diğer tarafta tüketen var” açıklamasında bulundu.

“BAKANLIK SÜT FİYATLARINDA BİR KRİTER BELİRLEMELİ”

Önal, “Bakanlığımız süt fiyatlarında bir kriter koymalı, bu belli kilometreler ile ölçülerek yapılabilir. Sütü 3’e ayırabilir, birincisi araçla toplanan sütler, ikincisi köylere konan süt kazanları, üçüncüsü de kendi çiftliği olan ve çiftliğinde soğutma tankı bulunan büyük çiftlikler. Bakanlık üçe ayırmalı ve üç farklı fiyat açıklamalı. Örneğin 2.80, 2.85 ve 2.90 gibi fiyatlar konulabilir. Bunun üstünde bizim gibi süt toplayıcılarına % 7, çiftlik sütlerinde ise % 3 olarak bir kriter belirleyip bunu maliyete ekleyerek firmalara süt ve hizmet faturası alacağı söylenmeli. Sütü aldığı kişilere de bunun parasını ödeyeceği söylenmeli. Böyle bir uygulama olsa biz çok rahat ederiz. Kooperatifler ve köylerdeki süt fiyatlarını tutarlı hale getirebilmek için önemli bir uygulama olurdu. Tek bir fiyat olur, bölgemizdeki bütün sütlere 2.80 lira deriz. Herkesin makbuzu da eşit şekilde kesilmiş olur. Bizim gibi kooperatifler ve birlikler rahat eder diye düşünüyoruz, böyle bir fikrimiz var. Bunu bakanlığa hep beraber bir başvuru yaparak anlatacağız. Eğer uygun görülürse şu anda zamlar başlamadan bunun başvurusunu yapacağız, olursa iyi olur olmazsa da daha sonra Nisan ayında fiyat güncellemesi olacak ve tekrar durum değerlendirilmesi yapılacak. O zaman biz bu önerimizi tekrar sunacağız” diye konuştu.

Önal, “Ülkemiz tüm dünyada olduğu gibi koronavirüs sürecini yaşadı. Bundan dolayı istatistiksel verilerin hesabı yapıldı, asgari ücret belirlenecek gibi nedenlerle tarihi ileri atılarak 1 Ocak’a bırakıldı. Keşke devletimiz piyasada hiç destekleme çalışmaları yapmasa. Şu desteği yapmalı, ekstra durumlar ortaya çıktığında örneğin fiyatlar düşüp pazar zayıfladığında devletimiz ortaya çıkmalı ve vermeli desteği. Ben devletimizin bu desteklerini özellikle kırsal kesimde çiftçiliğe özendirecek şekilde yapmasını isterim. Şehre göçmek isteyen çiftçilere destekler sağlayarak tarıma, ve hayvancılığa özendirebilir” dedi.

“BAKANLIĞIMIZ TARAFINDAN YEM İZLEME BİRİMİ KURULMALI”

Yem mahsullerinin bakanlık tarafından alınarak fabrikalara dağıtılması gerektiğini belirten Önal, “Yemlerin büyük oranı yurt dışından belirlenmiş olan şirketlerden alınıyor. Türkiye’de yetki verilmiş belirli firmalar var. Yurt dışından ham maddeleri getirmeye yetkisine sahip olan bu firmalar diğer yem fabrikalarının ihtiyaçlarını karşılıyor. Biz diyoruz ki bakanlığımız bu duruma el atmalı, önce bir birim kurulmalı ‘Yem İzleme Birimi’ adıyla. Bu firmalar getirmesin, bakanlığımız getirsin ve o firmalara da versin. Bakanlığımızın elinde TİGEM, Toprak Mahsulleri Koruma Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifleri var, bu kurumlarla bu iş yapılabilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“HAYVANCILIK SEKTÖRÜ KORONAVİRÜS SÜRECİNDE BÜYÜDÜ”

2020 yılını tarım sektörü açısından değerlendiren Önal, “Sektör olarak tüm gıda sektörü gibi süt sektöründe bir sorun yaşamadık. Koronavirüsün arttığı dönemlerde Nisan Mayıs aylarında biraz bocaladık ama daha sonra yaz aylarında arz talepte sıkıntısı yaşanmadı. Bu aylarda koronavirüsün bizim sektöre en büyük etkisi ayranda ve yoğurtta oldu. Bizim kooperatiflerimiz başta olmak üzere tüm Türkiye’de aynı durumun yaşandığını düşünüyorum. Tahminlerime göre yüzde 20 oranında ayran tüketimi azaldı. Bunun sebebi ise okulların, kıraathanelerin, büfelerin ve kafeteryaların kapalı olmasıdır. Yine yoğurt tüketiminde de yaklaşık olarak yüzde 10 oranında bir düşüş yaşandı. Pandemi sürecinde firmaların çiğ süt, peynir ve tereyağı satışında bir artış kaydedildi. Kasım ayı verilerine baktım, kooperatifimizin sütü de çoğalmış Aydın’ımızın sütü de çoğalmış. Hayvancılık sektörü koronavirüs sürecinde büyüdü, bizim sektörümüzde büyüdü. Bizim gibi kooperatiflerin amaçlarından biri, küçük köylerde yaşayan çiftçilerimizin sütünü alıp katma değer oluşturarak satmaktır. Kooperatiflerin ana görevi bu, biz Ör-koop olarak bunu kısmen yapıyoruz. Kooperatifin bugün, 290 tonluk sütü var, önümüzdeki günlerde 300-340 tonları göreceğini düşünüyorum. Bunun 35 tonunun işleyebiliyor, bir kısmı sanayici tedarikçi pozisyonunda biz üreticiden aldığımız bu 30-35 tonluk sütü peynire, tereyağına ve ayrana çeviriyoruz ve doğrudan tüketiciye sunuyoruz. Hiçbir ürünümüzde koruyucu ya da doğal olmayan herhangi bir madde bulunmamaktadır” dedi.

“ KOOPERATİF SAYILARININ ARTMASI GEREKİYOR”

Önal, “Tahinimiz, pekmezimiz ve sucuğumuz konusunda çok övgüler duydum. Aynı bölgede yaşıyoruz. Nazilli ve çevresinde kim hangi ürünü iyi yapar, güzel yapar az çok bilinmektedir. Yıllardır onlar bir şeyler üretiyor, biz bir şeyler üretiyoruz. Ben o arkadaşları seçiyorum ve o arkadaşlarla bu işleri yapıyorum. Belki de bu kadar güzel yapılmasının sırrı burada yatmaktadır. Kadın kooperatifleri de gün geçtikçe büyüyor, biz onlarla bir işbirliğine gidip küçükten büyük yaratabiliriz. Ben bu şekilde girişimlerde bulunanlara çok sıcak bakıyorum. İlerleyen günlerde bizim kooperatifimizin çatısı altında birleştirelim diyoruz. Türkiye’de kooperatifçiliğin büyütülmesi gerekiyor” açıklamalarını yaptı. (AYHAN BOĞATARAN) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.