
Aydınlı bilim adamı Prof. Sarp, 40 yılda 42 buluşa imza attı
Lisans eğitimi için gittiği Cenevre Üniversitesi'nden emekli olan, dünyanın sayılı bilim adamlarından, Karacasulu Türk bilim adamı, 72 yaşındaki Mineralog Halil Sarp, 40 yıllık meslek hayatında gerçekleştirdiği 42 buluşla, tarihe en çok buluş yapan bilim adamı olarak geçti. Son iki buluşunu Adnan Menderes Üniversitesi Karacasu Memnune İnci Meslek Yüksek Okulu Takı Tasarım Bölümü'nde hocalık yaptığı sırada gerçekleştiren Prof. Sarp, “Altın çikolata ödüllü bilim adamıyım” dedi.
Liseyi bitirdikten sonra 16 yaşında iken girdiği üniversite sınavında üçer soruluk matematik, kimya ve fizik alanında tüm soruları cevaplayıp devlet bursu kazanarak, lisans eğitimi için Cenevre Üniversitesi’ne giden Prof. Dr. Halil Sarp, 56 yıl önce çıktığı memleketinden uzakta geçirdiği mücadele dolu eğitim yıllarını Aydın Denge'ye anlattı. Dünya Literatürüne girmiş 40 buluşundan sonra son iki buluşunu Adnan Menderes Üniversitesi'ne atfen yaptığını belirten Prof. Dr. Sarp, “İlim ve bilim olmadan teknoloji olmaz. Teknolojik buluş için önce ilmi buluşu gerçekleştirmek gerekiyor. Ben onu yaptım” dedi.
TAHTA BAVULLA İSVİÇRE'YE
Gaz lambasının altında ders çalışarak ilk ve ortaokulu doğup büyüdüğü Karacasu’da okuduktan sonra İzmir Atatürk Lisesi'ni bitiren Prof. Dr. Halil Sarp, üniversite sınavında Türkiye’den yurtdışına burs kazanan 12 öğrenci arasına girdi. Aylık 540 frank devlet bursu kazanan Sarp, tahta valizi ile Sirkeci Garı'ndan gurbete çıktı. İsviçre’de kendisini zorlu bir mücadelenin beklediğinden habersiz olarak İsviçreli bir ailenin yanına yerleşti. O yıllarda döviz bulmak imkansızdı. Devletin verdiği burs paraları, 3-4 ay geciktiğinde, yanında kaldığı aileye para ödeyemediği için kapı dışı edildi. Parklarda, telefon kulübelerinde sabahladı.
Yabancı bir ülkede ayakta kalabilmek için olmayacak en pis işlerde çalıştığını belirten Prof. Sarp, altı aylık yabancı dil eğitiminden sonra 5 yıl lisans, 5 yıl da doktora eğitimi aldığını, mezun olduğu Cenevre Üniversitesi'nde mineraloji kristalografi araştırmacı asistanı olarak çalışmaya başladığını, kısa bir süre sonra da Cenevre Tabiat Tarihi Müzesi Mineraloji Bölümü'nde başkan olduğunu söyledi. Katı cisimlerin; kimyasal, fiziksel ve atomik yapılarının bulunduğuna dikkati çeken Sarp, “Bu katı cisimlerin atomik yapısını yapıyordum. Araştırmacı olarak çalışırken bir cisim üzerine düştüm. Bu cismin bütün karakteristik özelliğini çıkardım. Bu cismin hiç keşfedilmediğini gördüm. İlk keşfimdi bu. Merkezi Tokyo’da bulunan ve teknolojisi gelişmiş bilimde ileri 26 ülkeden üyesi bulunan Enternasyonal Yeni Minareller Komisyonu tarafından buluşum tescillendi. Bu tescili aldıktan sonra dünyanın sayılı, en saygın dergilerinde makalem yayınlandı. Bu, Türkiye’nin Burdur civarından gelen bir taş idi. Dergilerde yayınlanan ilk buluşum sayesinde Türk bilim adamı olarak benimle ilgilenmeye başladılar. Daha sonra 41 buluşum daha oldu. 2006 -2014 yılları arasında Lapeyreit ve Döfernit adını verdiğim son iki buluşumdan sonra noktayı koydum. Araştırmalarıma son verdim ama davet edildiğimde dünyanın her bir yerinde konferans ve panellere konuşmacı olarak katılarak, bilgimi paylaşmaya devam ediyorum” dedi.
AYDIN VE KARACASU'NUN GURUR KAYNAĞI
Lisans eğitimi için gittiği 1961 yılından bu yana Cenevre’de yaşayan ve her yıl memleketine tatile gelen bilim adamı Prof. Dr. Sarp’ın en büyük hobileri arasında avlanmak yer alıyor. Adnan Menderes Üniversitesi Karacasu Memnune İnci Yarenci Meslek Yüksekokulu Takı Tasarım Bölümü'nde 2006-2013 yılları arasında değerli taşlar üzerine hocalık yapan Prof. Sarp, ADÜ’nin adını, yaptığı son iki buluşu ile dünya literatürüne yazdırdı. Sarp, 40 yıllık meslek hayatından 42 buluşu ile en çok buluşu gerçekleştiren Aydınlı Türk bilim adamı olarak tarihe geçti. Azmi ve çalışkanlığı sayesinde yaptığı keşifleri ile adını dünya literatürüne altın harflerle yazdıran Sarp, başta Aydın olmak üzere Türkiye’nin de gurur kaynağı oldu. Mütevazı kişiliği ile gönüllere taht kuran Sarp, “Bir Türk olarak İsviçre’de herkesten çok çalışıp kendimi kanıtlamak istedim. Gece-gündüz, cumartesi-pazar demeden hep çalıştım. Bir Türk’ün neler yapabileceğini göstermek ve Türk adını dünyaya duyurmak istedim.Türkiye’den gittiğimde devlet bursu sayesinde okudum. Orada bana her türlü imkan, sınırsızca önüme sunuldu. Eğer Türkiye’de lisansımı yapmış olsa idim, bunların hiç birini başaramazdım. Burada ilim ve bilime önem verilmiyor. Her şey ekonomi ile ölçülüyor. İmkan verildiğinde bir Türk’ün neler yapabileceğini göstermek istedim. İlim ve bilim olmadan teknoloji olmaz. Teknolojik buluş için önce ilmi buluşu gerçekleştirmek gerekiyor. Ben bunu yaptım ve buluşlarım yıllar sonra teknolojide kullanılacak” diye konuştu.
İsviçreli bir kadın ile hayatını birleştiren ve 47 yıldır mutlu bir evliliği olan Sarp’ın kendisi gibi başarıdan başarıya koşan, Cenevre Üniversite’inden mezun, Londra Üniversitesi'nde doktora yapmış, Oxfort Üniversitesi'nde çalışmış ve şu anda dünyanın en büyük ilaç firması olan Novartis'te çalışan onkoloji uzmanı doktor kızı, bir de Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu oğlu olmak üzere iki çocuğu bulunuyor. (GÜLAY ÖZTEKİN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.