
tvDEN’de yayınlanan Kuş Bakışı programına konuk olan Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, “Çiftçinin cebine girene değil, çıkana bakın. Tarım plansız, piyasayı ahlak değil, fırsatçılık yönetiyor” dedi. Başkan Özdamar, devletin planlama yetersizliğini, bürokrasinin hantallığını ve üreticinin piyasa karşısındaki çaresizliğini açık bir dille anlattı.
19 MAYIS VURGUSUYLA BAŞLAYAN PROGRAMDA TARIM MASAYA YATIRILDI
tvDEN ekranlarında hukukçu-sosyolog Dr. Zekai Savaşlar’ın sunduğu Kuş Bakışı programında bu hafta 19 Mayıs’ın anlam ve önemine vurgu yapılarak başlandı. Savaşlar, “Bugün milli mücadelenin ilk adımının atıldığı, cumhuriyete giden yolun başlangıcı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz,” dedi.
Savaşlar, programın konusunu şu sözlerle duyurdu:
“Artık sabah akşam her hanede hayat pahalılığı konuşuluyor. Bu yapısal olduğu kadar ahlaki bir meseledir. Bugün bu meseleleri bizzat sahada olan bir dostumla, Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar’la konuşacağız.”
“ZİRAAT ODASI SADECE BELGE VEREN YER DEĞİL”
Naim Özdamar, ziraat odalarının işlevine açıklık getirdi:
“Ziraat odaları sadece belge düzenleyen bir yer değil. Çiftçinin hakkını savunur, piyasadaki adaletsizliği tespit eder, girdileri kayıt altına alır, Tarım Bakanlığı’na rapor sunar.”
Özdamar, piyasadaki ilaç ve gübre fiyatlarını düzenlemek adına kurdukları kooperatiflerle, serbest piyasa aktörlerini dengelediklerini anlattı.
“PLANLAMA YOKSA, GERİSİ LAF”
Tarımda planlama eksikliğine dikkat çeken Özdamar, “Tarım Bakanlığı'nın üretim planlaması iki maddeden ibaret. Biri %6 eğimli arazide meyve bahçesi kuramazsın, diğeri de yeterlilik oranı yüksek olan ürün ekilemez. Bu mudur planlama?” dedi.
Savaşlar da şu değerlendirmede bulundu:
“Sen zeytini yasaklıyorsun, üzümü Manisa Ovası'na uygun görmüyorsun. Bu plan değil, dayatma olur.”
ÇKS’Yİ DEVREDEREK SORUMLULUKTAN KAÇIYORLAR
Çiftçi Kayıt Sistemi’nin (ÇKS) pilot uygulama ile Ziraat Odalarına devredilmesini değerlendiren Özdamar, bu kararın arkasında bütçe kısıtlamaları olduğunu belirtti.
“Tarım Bakanlığı %1 paydan binde 6 bile ayırmazken, sorumluluğu Ziraat Odalarına yıkarak kendi kadrosunu küçültmeye çalışıyor. Bu görev devletin, ama memurlar görevden kaçıyor,” diyerek bürokrasiyi eleştirdi.
“BARUT YOKSA, TOP ATILMAZ”
Özdamar, planlamasızlığın tarihsel örneklerle açıklanamayacak kadar büyük bir sorun olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Planlama yoksa, üreticiyi yönlendiremezsin. Tarımda en büyük kıtlık bilgi kıtlığıdır. Kuraklık başladı, biteceği tarih 2085. Ama kimse bunu halka söylemeye cesaret edemiyor.”
YÜZDE 100 SULAMA ZAMMI: “VATANDAŞA ZULÜM”
Devlet Su İşleri’nin yaptığı sulama tarifesi zammı programda en çok eleştirilen konulardan biri oldu.
“Geçen yıl 200 TL olan dekarlık sulama ücreti bu yıl %100 zamla 400 TL’ye çıktı. Üstelik su bir kez verilecek. Vatandaş devlete güvenini yitiriyor. Bu zam vicdansızlık,” dedi Savaşlar.
Özdamar ise, “Bu konuda dört kez il koordinasyon toplantısı yaptık, ardından Ankara’ya gittik. Cumhurbaşkanlığı makamına kadar ilettik. Ancak karar bölge müdürlüklerinde, çözüm için yukarının talimatı lazım,” diye konuştu.
“TARIMDA SORUN ÜRETİMDE DEĞİL, TİCARETTEDİR”
Başkan Özdamar, “Çiftçi üretmeyi biliyor ama satamıyor,” diyerek sorunun pazarlama ayağında yoğunlaştığını belirtti.
“15 çeşit aracı piyasaya hakim. Halci, komisyoncu, çengelci… Her biri %50 kâr hedefliyor. Üreticinin ürününü 5’e alıp 20’ye satıyorlar,” diyerek aracı sistemini eleştirdi.
Savaşlar da “Serbest piyasa adı altında vicdansızlık hüküm sürüyor. Bürokrasinin piyasayı kontrol etmemesi, halkı mağdur ediyor,” değerlendirmesini yaptı.
“TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI SORUNU: BÜROKRASİ”
Programın sonlarına doğru Savaşlar şu cümleyi kurdu:
“Ben her programda söylüyorum: Türkiye’nin bir numaralı sorunu bürokrasidir.”
Özdamar bu tespiti şöyle destekledi:
“5 milyon memur var. Her biri planlamada, denetlemede, vatandaşa hizmette sorumludur. Ama çoğu saat ve takvim bekliyor, iş yapmıyor.”
“ZİRAAT ODALARI EN AZ GELİRLE EN ÇOK HİZMETİ VERİYOR”
Ziraat odalarının gelir yetersizliğinden de bahseden Özdamar, “Bir personelimizin maaşını zor ödüyoruz. Biz çiftçiden en az aidat alan meslek kuruluşuyuz. Ama en çok sahadayız,” diyerek farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirtti.
“NAMAZ BOZUKSA İMAMI DEĞİŞTİRMEK YETMEZ”
Savaşlar’ın son yorumu şu cümleyle oldu:
“Kıblemiz yanlışsa imamı değiştirmekle olmaz. Tarım sistemi bozuksa, bürokrasiyle bu sistem yürümez.”
Programın sonunda hem çiftçiye hem bürokrasiye şu çağrıyla seslenildi:
“Ey bürokrasi, vatandaşı devletine düşman etmeyin. Vatandaşın devlete olan inancını bitirmeyin.” (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.