tvDEN ekranlarında yayınlanan ve gazeteci Emin Aydın’ın sunduğu Baş Başa programının bu haftaki konuğu, Aydın’da iş ve tarım makineleri üzerine eğitim veren Belgesem Operatörlük Kursu’nun kurucusu Okan Sezgin oldu. Sezgin, hem kişisel hayat hikâyesini hem de Türkiye’de operatörlük eğitiminin geleceğini etkileyen girişimini tüm boyutlarıyla anlattı. Eğitim sürecinden sektörün ihtiyaçlarına, kadın operatörlerden belediye protokollerine kadar birçok başlıkta çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“BU TOPRAĞA BİR BORCUM VARDI”
1983 Aydın doğumlu olan Okan Sezgin, mesleki hayatına sanayide küçük bir işletmeyle başlamış, yurt dışı deneyimi ve mühendislik yüksek lisansıyla donanımını artırmış. “Amerika’da bir yıl çalıştım, döndüm, 16 yıl sanayide esnaf olarak hizmet verdim. Sonra adliyede bilirkişilik yaptım. Ama hep şunu düşündüm: Bu toprağa bir borcum var. O borcu ödemek için bu işe soyundum” dedi.
2023 başında Aydın’da olmayan bir sektörü hayata geçirdiklerini belirten Sezgin, "İş ve tarım makineleri eğitimini Aydın’da ilk kez profesyonel standartlara taşıdık. Şimdiye kadar 4 bin kişiye eğitim verdik, belgeledik. Bu, hem Aydın hem Türkiye için önemli bir sayıdır" ifadelerini kullandı.
“BİR İŞ DEĞİL, BİR SÜREÇTİR”
Belgesem'in bir sürücü kursundan farkını detaylandıran Sezgin, her iş makinesinin ayrı bir ehliyeti olduğunun altını çizdi. “Nasıl B sınıfı ehliyetle herkes her aracı kullanamazsa, bir kepçeyi, dozeri, forklifti de öyle kullanamazsınız. Biz bu makineler için teorik ve pratik olmak üzere bir aylık eğitim veriyoruz. Kursiyerlerimiz Milli Eğitim gözetiminde yazılı ve uygulamalı sınavlara giriyor.”
Sezgin'e göre operatörlük yalnızca bir beceri değil, aynı zamanda bir zihinsel farkındalık meselesi:
“Gerçek operatör, gözü işte, kulağı motorda, zihni de çevredeki tehlikelere odaklı kişidir. Bu iş refleks kadar bilinç de ister.”
“KADINLAR SEKTÖRDE FARK YARATIYOR”
Belgesem’in en dikkat çeken yanlarından biri ise kadın istihdamına verdiği özel önem. Sezgin, bugüne kadar yaklaşık 500 kadın kursiyer yetiştirdiklerini vurguladı. “Kadınlar bu sektörde çok başarılı. Algıları güçlü, çok yönlü düşünebiliyorlar. Forklift kursuyla başlayıp tüm makinelerin belgesini alan kadın adaylarımız oldu. Hepsiyle gurur duyuyoruz” dedi.
Kadınların gözünün korkmasına gerek olmadığını da belirten Sezgin, “Hepsinin bir koltuğu var. Küçük makinedeki joystick ne yapıyorsa, büyük makinede de aynısını yapıyor. Bu algıyı kırmak istiyoruz” diye konuştu.
“BİR BELGE, BİR HAYAT DEĞİŞTİREBİLİR”
İş makinesi kullanımında belge zorunluluğunu net cümlelerle ifade eden Sezgin, yaşadığı bilirkişilik örnekleriyle de bu gerekliliğin altını çizdi:
“Kazaya karışan bir operatörün belgesi yoksa tüm sorumluluğu taşıyor. Tıpkı ehliyetsiz araç kullanmak gibi. Bu belge bir formalite değil; hem kişinin hem çevresinin güvenliği için şart.”
Şimdiye dek eğitim alan 4 bin kişiden neredeyse tamamının iş sahibi olduğunu belirten Sezgin, “İş makinesi operatörlerine büyük ihtiyaç var. Aydın’dan yetişen operatörler Türkiye’nin dört bir yanına, hatta yurt dışına gidiyor. Operatörlük, üç asgari ücretten başlayıp 10 katına kadar çıkabilen maaşlarla çalışılabilen bir meslek haline geldi” dedi.
“PROTOKOLLERLE HERKES KAZANIYOR”
Belgesem’in dikkat çeken bir başka yönü de belediyeler ve kurumlarla yaptığı protokoller. Sezgin, şu ana kadar 16 belediyeyle iş birliği yaptıklarını ve halktan gelen taleplerle süreci büyüttüklerini anlattı:
“Belediyeler, hem personelini belgelendiriyor hem halktan gelen taleplere kapı aralıyor. Protokol yapılan yerlerde ciddi başvuru artışı oluyor. Bazen kurum ücretin bir kısmını karşılıyor, bazen indirime gidiliyor. Bu hem eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor hem belediyelerin kendi personel kalitesini artırıyor.”
“GELECEĞİN MESLEĞİ: OPERATÖRLÜK”
Kariyer günlerinde okulları da ziyaret eden Sezgin, gençlere yalnızca iş makinesi değil, bunun üniversiteye ve mühendisliğe uzanan yolunu da gösteriyor. “İş makineleriyle başlayan yol, 2 yıllık üniversitelerden mühendisliğe kadar ilerleyebiliyor. Bu meslek, sadece kolunuzda bir altın bilezik değil, geleceğe açılan bir kapıdır” dedi.
“MAKİNESİNİ ALIP İŞ KURANLAR VAR”
Kurs sonrası yalnızca operatör değil, kendi makinesini alıp iş kuran girişimciler de olduğunu belirten Sezgin, “Bugün sıfır bir makine 5-6 milyon lira. Ama bir operatör, zamanla birikimini makineye yatırıyor. Kiraya veriyor, kendi işini yapıyor. Şu an vinç firmalarının birçoğu böyle doğdu” diye konuştu.
“BU MEMLEKETE BORCUMU ÖDÜYORUM”
Kendini hâlâ öğretmen olarak tanımlayan Sezgin, sözlerini şu cümleyle tamamladı:
“Ben bu topraklarda doğdum. Bu memlekete borcum vardı, onu ödüyorum. Bir kişiye bile dokunabildiysek ne mutlu bize.”
Bu özel programda iş makinesi sektörünün eğitimi, istihdamı, güvenliği ve toplumsal faydası tüm yönleriyle ele alındı. Belgesem’in kurucusu Okan Sezgin’in bu vizyoner girişimi, yalnızca Aydın için değil, Türkiye’nin üretim ve istihdam geleceği açısından da umut verici bir örnek olarak öne çıkıyor. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.