Havaların ısınmasıyla birlikte, oltasını alıp balık tutmaya giden insanların sayısı giderek arttığı gözlemlendi.. Aydın Efeler’de balıkçı malzemesi satan esnaflardan biri olan Memiş Enes Ergin, balık tutmanın yaşı olmadığını “7 yaşından tutunda 85 yaşına kadar müşterimiz var. Balık tutmak bir tutkudur” dedi.
Balıkçı malzemesi satan Memiş Enes Ergin, balık tutmanın bir bağımlılık yarattığını ifade etti. Ergin, “Nasıl diğer şeylere karşı bağımlılık oluşuyorsa, balık tutmaya karşı da bir bağımlılık oluşuyor; ama bizim bağımlılığımız iyi yönde. Tabii ekonominin ve piyasanın vermiş olduğu şartlarla beraber ekipmanlar pahalı gözükse bile bu ekipmanlar sürekli alınması gereken bir şey değil. Örneğin kıyıdan yemli ava gidecek olan biri, bütçesi doğrultusunda bir makine ve bir kamışı makul bir şekilde alarak bu işe başlayabilir. Daha sonrasında severse, bu işi ilerletirse geri kalan ekipmanları alacaktır. Bu işi sevdikçe verdiği malzemenin parası gözüne gözükmeyecektir” dedi.
Sosyal medyada yayınlanan videolar sayesinde balıkçılığa olan ilginin arttığını söyleyen Memiş Enes Ergin, “Sosyal medyadaki akıllı sistem sizin önünüze balıkçılık videoları sunuyor ve bu videolar insanların kendilerini geliştirmesi yönünden çok güzel yardımcı oluyor. İnsanlara o aşıyı bir kere veriyor. Çocuklar sanal oyunlarla vakit kaybetmek yerine, böyle videoları izleyerek hevesleniyorlar. Çocukların kendi gelişimleri açısından, balıkçılığa ilgi duyması güzel. Mesela şu an birçok genç; kuzey, güney, doğu, batı yön kavramlarını çok iyi bilmez veya rüzgarın kaç çeşidi var, nereden eser çok hakim değildir. Ama bir balıkçı devamlı hava şartlarını takip eder, iklimi takip eder, rüzgarın yönünü bilir” diye belirtti.
Aydın’da balıkçılık potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyen Memiş Enes Ergin, “Aydın'da balıkçılıkla ilgili çok güzel bir potansiyel var. Daha önce çevre vesilesiyle geliyorlardı; ama daha sonrasında sosyal medyayla beraber ilgi arttı. Buraya Türkiye'nin dört bir tarafından gelip yerleşen aileler de vakit geçirmek için, doğayla baş başa kalıp sıkıntı stres atabilmek için, eşi ve çocuğu ile beraber geliyorlar. Ailece, sakin ve güzel bir şekilde vakit geçiriyorlar.
Ergin, balıkçılığın insana huzur verdiğini şu sözleriyle aktarıyor; “Balıkçılık şu değildir aslında; Ya o harcadığın paraya kaç kilo balık alırsın? Bizim burada aradığımız balık değil. Tepede, bir manzarada, bir deniz kenarında bir şeylerle uğraşırken vakit daha güzel geçer. Beynimizi, zihnimizi çok daha rahat boşaltırız. Mesela insanlar, pazar günü gidilen bir balığın arkasından, mutlu bir günün arkasından pazartesi sendromu yaşamaz. Balık yakalayabilir ya da yakalayamayabilir ama oradaki temiz havanın insana vermiş olduğu huzurla beraber pazartesi sendromu ortadan kalkar. O yüzden herkesi balıkçılığa yönlendirebiliriz”.
Hobi olarak balıkçılık işi ile uğraşan Emrah Arslan ise , “Başka bir meslek yapıyorum; ama balıkçığın yeri çok ayrı. Güzel bir hobi oluyor benim için ve balığa çok hevesli bir şekilde gidiyorum” diye vurguladı. (GÜLCAN ATIGAN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.