
Makine Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Metin Albeyoğlu, Aydın’ın Büyükşehir olmasıyla birlikte, enerjinin daha önemli bir hal aldığına dikkat çekerek, Germencik’in güneye bakan dağ sırtlarına yerleştirilecek güneş panelleriyle 10 aydan daha fazla bedava elektrik üretilebileceğini söyledi.
(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN)
Makine Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilciliği, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Makine Mühendisleri Odası Toplantı Salonu’nda, Makine Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Metin Albeyoğlu, başkanlığındaki toplantıya Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın İl Başkanı Fevzi Köse katıldı.
“BÜYÜKŞEHİR’İN YÜZDE 70’İ MÜHENDİSLİK”
Açılış konuşması yaparak, siyasi parti il başkanlarını ağırlamak istediklerini belirten Albeyoğlu, yapılacak yerel seçimin, kent için çok önemli olduğunu bildirdi.
Seçime girecek, partilerle Büyükşehir’le ilgili düşüncelerini paylaşmak amacıyla toplantıyı düzenlediklerini ifade eden Albeyoğlu, “Büyükşehir’in yüzde 70’in mühendislik olduğuna inanıyorum. Aydın Büyükşehir’inde öncelikli olarak mühendislik hizmetleri, alt yapı olarak gündeme gelecek. Çünkü daha önceki Büyükşehir Yasası, 50 kilometre çapındaki iyi kötü alt yapısı oluşmuş illerden oluşuyordu. Şimdiki yasa, il sınırlarını kapsamakta olduğundan, artık sınırlarımızın uç noktalarına kadar şehircilik anlayışını yaymak durumundayız. Görüş alışverişinde bulunarak, kentin geleceğine ilişkin iyi bir çalışma yapacağımızı düşünüyorum” dedi.
“SERA BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ”
Daha sonra konuşan Köse, kentin 30 Mart 2014’den itibaren Büyükşehir olarak teşkilatlanacağını hatırlattı. Aydın’da, Organize Sanayi Bölgeleri’nin geliştirilmesi ve sayılarının artırılması gerektiğini savunan Köse, “Sanayideki atılımın yapılabilmesi için, Sanayi Bölgeleri’ne gereken her türlü desteği Büyükşehir Belediye Başkanı vermelidir. Bunun yanında tarımda gelişmenin sağlanabilmesi için, Organize Sera Bölgeleri mutlak şekilde gerçekleştirilmelidir. Köşk civarı Organize Sera Bölgesi ilan edilmesine rağmen bugüne kadar yeterli sayıda sera kurulamadı. Ortaklar ile İncirliova arası Organize Sera Bölgesi ilan edilmelidir. Ayrıca ihracat için Çıldır Havaalanı uluslar arası uçuşlara uygun hale getirilmelidir” diye konuştu.
“KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMEDİ”
Efe Doğalgaz Santrali Anlaşması’nı hatırlatan Köse, “Santralin, Çıldır Havalanın yakınına kurulduğunu söylenmektedir. Doğalgaz santralinin yeri konusunda, kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmanın içeriği ve Çıldır Havaalanı’nın gelişimine, santralin etkisi hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“GENÇ BEYİNLER KENTİ TERK EDİYOR”
Aydın’da, yüzde 20’leri aşan genç işsizin olduğuna, vurgu yapan Köse, “İşsizlikten dolayı, genç beyinler kenti terk ediyor. Kentin geleceği için bunun önemli bir sorun olduğunu düşünüyorum. En fazla göçü İstanbul ve İzmir’e veriyoruz. Teşviklerden yeterince yararlanamadığımızdan, iş sahası açamıyoruz. Manisa daha gelişmiş olmasına rağmen Aydın’dan daha fazla teşvik alıyor. Bunun sorumlusu iktidar milletvekilleridir” dedi.
SÖZ VERDİ
Jeotermal enerjisine de değinen Köse, jeotermalin çok fazla konuşulmasına rağmen bir sonuca varılamadığını bildirdi. Bunun nedeni olarak da samimiyetsizliği gösteren Köse, “Aydın bugüne kadar jeotermal enerjiyle ısıtılamadı. Bunun birinci sorumlusu iktidar, ikincisi de Aydın Belediye Başkanı’dır. İktidar, kanunu, yerel yönetimlerin faydalanmasına açık tutmadığı için sorumludur. Aydın Belediye Başkanlığı da seçimlerden sonra yeterli kamuoyu oluşturmadığı için sorumludur. Çiftlik sahasının satılmaması için bizde girişimde bulunduk ve satılmadı. Bu sahadan belediye gereken faydayı mutlaka sağlamalıdır. Seçimleri MHP’nin kazanacağına inanıyorum. Buradan, Aydın’ın jeotermal enerjiyle ısıtılıp soğutulacağının sözünü veriyorum. Bu konuda samimiyiz” diye konuştu.
“ISLAH ÇALIŞMASI AĞIR AKSAK
BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”
Menderes Nehri yatak ıslahının 2000’de başladığını ve 2003’e kadar devam ettiğini belirten Köse, şunları kaydetti: “Daha sonra 2011 yılana kadar çalışmalar kaldı. Şu anda çalışmalar ağır aksak bir şekilde devam ediyor. Çine Barajı yapıldıktan sonra nehrin taşkın yapmayacağı söyleniyordu. Bu yıl Söke Ovası’nda 110 bin dekar arazi sular altında kaldı. Yapılan ıslah çalışması, yeterli teknik altyapı oluşturulmadan yapılıyor. Kumul toprakla yapılan ıslahtan sağlıklı netice alınamaz. Gereken yerlerde taşlarla destek yapılmadığı için Koçarlı Ovası’nda nehir patladı ve orada önemli bir tarım arazisi sular altında kaldı.”
“ÖZEL OKUL SAYISI ARTTI”
Köse, eğitime daha fazla önemin verilmesini gerektiğini vurgulayarak, “Kentimiz, ilk 5’e ve ilk 10’a giriyor ama kaliteyi daha fazla artırmalıyız. İki, üç yıldır, özel okul sayısı giderek kentte artmaya başladı. Devlet okullarında yeterli kalitede eğitim verilemiyor” dedi. Köse, kentin, intiharda 3’üncü, boşanmada ise 10’uncu sırada yer aldığını hatırlatarak, gerekli tedbirlerin alınmasının önemine değindi.
“AYDIN’I KOLLAYAN YOK”
Köse’den sonra tekrardan söz olan Albeyoğlu, kentin tarım konusunda, önemli bir bölgede bulunmasına rağmen markasının olmadığını savundu. 2006’da yapılan jeotermal sempozyumundan sonra gelişmelerin takip edilemediğini aktaran Albeyoğlu, “Gelişmeleri takip etmemiz gerekirken, bizimde içimizde kırgınlıklar oldu. Aydın’ı ısıtamadığımızdan dolayı. Kentin, her tarafında enerji var ama biz ısınmasını beceremiyoruz. Üstüne üstlük Jeotermal Yasası için hükümete o günlerde teşekkür ettik ama kadük kaldı. Çünkü kapanın elinde kaldı. MTA her türlü yerin altındakinin sahibi ama Aydın’ı kollayan yok” dedi.
GÜNEŞ PİLLERİ
Büyükşehir’le birlikte enerjinin çok önemli hale geldiğini savunan Albeyoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim önerimiz güneş pilleridir. Yer hazır, bekliyor. Doğa yaratmış Aydın’da, Germencik, Jeotermal santralinin bulunduğu dağın sırtı, güneye bakıyor. Güneş panelleri, beni buraya koyun gerisini merak etmeyin diyor. 10 ay en azından, bana göre daha fazla, bedava elektrik üreteceğiz, doğaya da fazla zarar vermeyeceğimizi düşünmüyorum.” (EMRAH DİNÇER/HEDEF AJANS)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.