
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı, Aydın Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Profesör Doktor Ahmet Ender Demirkıran, tvDEN'de yayınlanan Emin Aydın'la Baş Başa programının konuğu oldu. Programda meme kanseri konuşuldu.
Kendisini tanıtan Prof. Dr. Ahmet Ender Demirkıran, "Ben 1965 Adana doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun oldum 1990 yılında. İhtisasımı Malatya İnönü Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında 1995 yılında tamamladım. Yine aynı yerde bir kaç sene öğretim görevlisi olarak çalıştım. Ardından Manisa Saruhanlı Devlet Hastanesi'nde görev yaptım. 1999 yılında Aydın'a geldim. 2004 yılında doçent oldum. 2010 yılında profesör oldum. 21 yıldır Aydın'dayız. Burayı seviyoruz. Aydın Meme Hastalıkları Derneğimiz var. 2003 yılında kuruldu. Bu derneğin amacı bu konuda çalışan sağlık personellerinin eğitimlerine destek olmak ve gelişimlerini sağlamak. Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu'nun da kurucu üyesiyiz. Aktif olarak görev yapıyoruz" dedi.
"MEME KANSERİ ÜLKEMİZDE ÇOK GÖRÜLÜYOR"
Meme kanseriyle ilgili konuşan Demirkıran, "İnsan hücrelerden oluşuyor. Hücreler dokuları, dokular organları oluşturuyor. Hücrelerdeki anormal hareketler sonucunda oluşan bir durum kanser. Vücutta bunu engelleyecek mekanizmalar bulunmakta. Meme kanseriyle ilgili en büyük risk faktörü kadın olmak. Her sekiz kadından birinde meme kanseri görünmekte. Erkeklerde de görülüyor ama kadınlara göre daha az. Yaş bir risk faktörü. Yaş arttıkça meme kanseri görülme olasılığı artıyor. Yurt dışında 50 yaş altında meme kanseri görülme olanı yüzde 20'yken bizim ülkemizde yüzde 40. Yine yurt dışında 40 yaşından önce görülme oranı yüzde 5'ken, bizim ülkemizde yüzde 20'lere çıkıyor. Bizde daha genç yaşlarda meme kanseri görülme olasılığı çok yüksek. Sebebi bir çok şey olabilir. Kesinlikle sebep söylemek mümkün değil. Genetik faktörler olabilir. Genelde anne genlerinden geçen bir sıkıntı. Gençlerde daha fazla görülüyor. 20 yaşından sonra ayda bir defa insanların kendini muayene etmesi önemli. Adet (regl) bittikten sonraki hafta içinde meme ucuna dairesel tarzda muayene etmeleri gerekiyor. Amaç erken teşhis edebilmek. Kanser hayatın bir gerçeği. Kanserle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Ülkemizde tıp konusunda iyi durumdayız. Hastalığın erken tanı konması önemli. Meme başında içeriye çökme, meme cildinde değişiklikler olması, meme başında pullanmalar, en önemlisi de kitle olması kanserin belirtileridir" dedi.
"EGZERSİZ YAPMALIYIZ VE BESLENMEYE DİKKAT ETMELİYİZ"
Meme kanseri tedavisini konuşan Demirkıran, "Meme kanseri tanısı konulduktan sonra biyopsi olması gerekiyor. Buradan tanı konulabiliyor. Bu tanı kanserin nasıl gideceği konusunda yol gösteriyor. Hasta değerlendiriliyor. Hastalarda bir engel yoksa cerrahi ve ilaç tedavisi, gerekirse radyoterapi olabiliyor. Tümör uygunsa hapla tedavi ediliyor. Biz eskiden asistanlığımda meme kanserleri çoğunlukla memeyi alarak tedavi edilmeye çalışıyordu. Sadece kanserli bölge çıkarılarak tedavi ediliyor çoğunlukla şuanda. Hastanın radyoterapi görmesi gerekiyor. Hemoterapi dediğimiz tedavide bir takım sıkıntılar görülüyor. Yorgunluk hissi. Saçların dökülmesi oluşuyor. Ağızda yaralar oluşuyor. Bunların çoğunluğu geçicidir. Kanser olmamanın bir formülü yok. Egzersiz yapmak gerekiyor. Beslenmeyi dikkat etmek gerekiyor. Zeytinyağı bu bölgede çok çıkıyor, bu iyi bir şey. Çok fazla kırmızı et tüketmememiz gerekiyor. Kimyasallardan uzak durulması gerekiyor. Her şey radyasyon yayıyor. Dikkat etmemiz gerekiyor. Zeytinyağı sağlıklı bir yağ. Biz çok şanslıyız" dedi.
"ORGAN BAĞIŞI ARTMASI GEREKİYOR"
Demirkıran, "ADÜ'de Biz 4 profesör, 2 doçent, 2 doktor öğretim üyesiyle hizmet veriyoruz. Kliniğimizde Türkiye'de yapılan bütün cerrahilerin hemen hemen hepsi yapılabilmektedir. 2017 yılından itibaren organ nakline başladık. Türkiye'de 81 merkezde böbrek nakli, 51 merkezde de karaciğer nakli yapılmaktadır. Biz canlı nakillerde de başladık. Biz çocuklarda da böbrek nakline canlıdan başlamak üzereyiz. Yarın (bugün) 16 yaşındaki bir delikanlıya annesinden böbrek nakli yapacağız. Bu sevindirici bir haber. Organ bağışının artması gerekiyor. 25 civarında karaciğer nakli yaptık. Bir o kadar da böbrek nakli yaptık. Bu sayılar yetersiz. Artırma hedefindeyiz. Sonuçlar fena değil. Bu bir ekip işi. Sadece cerrahisi ile bu iş bitmiyor. Organ bağışının yayılması gerekiyor. Canlıdan ameliyatlarda farklı riskler taşıyorsunuz" dedi.
"KANSERLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR"
Demirkıran, "Kolon kanseri yaygın olarak görülüyor. 50 yaşından sonra herkesin kolonoskopi yaptırması gerekiyor. Hemeroid (basur) bir kolon kanseri değildir. Başta da söyledim. Kanserle yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Erken tanı koymak gerekiyor. Eğer bir sıkıntı varsa sağlık kuruluşuna gidilmeli. Kabızlık şikayeti olabilir. Her kabızlık kanser değildir. Kabızlıktan sonra ishal görülmesi, büyük abdestte kanama görünmesi doktora gidilmesi gereken bir durum. Alkol karaciğere negatif etki eden bir durum. Beslenmeye dikkat edilmeli. Spor salonlarında ek ilaçlar kullanılıyor. Faydası yanında zararı da olur. Bunları dikkatli kullanmak gerekiyor. Safra kesesi taşı bir belirti verdiyse o zaman kontrol altına almamız gerekiyor. Kilolu olmamız gerekiyor" dedi.
"VÜCUT DENGESİNİ SAĞLAMAK GEREKİYOR
"İnsanlarda önemli olan kanseri erken yakalayabilmek" diyen Demirkıran, "Midede yanma ve ağrı hissediyorsanız gastroenteroloji başvurmanız gerekiyor. Endoskopi yapılmanız gerekiyor. Erken tanı hayat kurtarıyor. Her midede yanmanın kanser olmadığını söylemek gerekiyor. Obozite ülkemizde ciddi sorun. İnsanların zayıflaması temin edilebiliyor. En doğrusu sağlıklı beslenmek ve bu problemlerle karşılaşmamak. Kilolu olmamak en doğrusu. Vücut dengesini sağlamak gerekiyor" dedi.
Son olarak kadınlara seslenen Demirkıran, "Yılda 1 defa hekim kontrolüne gitmeleri gerekiyor. Yıllık mamografi çekilmesi gerekiyor. Eğer ailede risk faktörü varsa erken yaşta gelmek önemli. Akıllı ilaç tedavileri var. Moleküler biyoloji patoloji laboratuvarları ile yapılıyor. Üniversitemizde bu mevcut. Çalışmalar yapıyor. Dışarıdaki hastanelere hizmet verdiğini de biliyorum. Pandemi dönemiyle de uyarıyorum. Sosyal mesafeye uyalım. Maske takalım. Hijyen kurallarına önem verelim. Dikkat edelim. Pandemiyi de atlacağız" dedi. (ARİF YILMAZOĞLU)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.