Takip Et
  • 27 Mayıs 2025, Salı 17:07

Aydın’da zeytin atığından mucize doğdu

Zeytinyağı üretiminde Türkiye’nin öncü illerinden Aydın’da, çevreye zarar veren zeytin karasuları artık birer tehdit değil, tarımın geleceği için birer fırsat. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ile özel sektör iş birliğinde yürütülen proje sayesinde sıvı organomineral gübre, hayvan yemi ve biyokütle yakıta dönüştürülen atıklar, yerli tarım ve çevre için umut veriyor.

“AYDIN KARASUYUN ESİRİ OLAMAZDI”

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu Ziraat Mühendisi Taylan Şenol, bu dönüşümün baş aktörlerinden biri. Karasu atıklarının yüksek fenolik bileşikler ve organik yük sebebiyle çevresel tehdit olduğunu belirten Şenol, “Aydın gibi bir tarım cenneti, karasuya teslim olmamalıydı. Büyük Menderes Nehri başta olmak üzere toprak ve su varlıklarımız bu yüzden zarar görüyordu” dedi.

ZEYTİN ATIĞI ARTIK GÜBRE

ADÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Saime Seferoğlu ile yürütülen AR-GE projesi kapsamında, zeytin karasuyu organik kökenli materyallerle zenginleştirildi. Şenol süreci şöyle özetledi:

“Yaptığımız analizlerde karasuyun azot, potasyum ve magnezyum gibi elementlerce zengin olduğunu fark ettik. 2 fazlı üretim sistemine geçerek karasuyun besin içeriğini daha konsantre hale getirdik. Ardından sıvı gübreye dönüştürerek marul, çilek ve domates gibi ürünlerde uyguladık. Olumlu sonuçlar aldık.”

Seferoğlu ise, “Ürün kalitesini ve raf ömrünü artıran bir sonuç elde ettik. Kimyasal gübrelerin yerine organomineral gübreyi koymak çevresel ve ekonomik anlamda kazanç sağlıyor” diye konuştu.

KARASUDAN DÖRT FARKLI ÜRÜN

Geliştirilen sistemle sadece gübre değil, hayvan yemi, biyokütle yakıt ve ham zeytinyağı üretildiğini vurgulayan Şenol, “Çekirdekten çıkan kül dahi enerjiye dönüşebiliyor. Atıkların hijyenik koşullarda toplandığı sistemimiz sayesinde el değmeden dört ayrı ürün elde ediyoruz. Şu anda Türkiye’yi bu projeyle yurt dışında temsil ediyoruz” dedi.

BAKANLIK DESTEĞİYLE DÖNÜŞÜM HIZLANDI

2023 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirilen 2 fazlı üretim yöntemi ile hem çevre kirliliği hem de su israfı önlenmiş oldu. Taylan Şenol, “2 fazlı üretim sayesinde atık yüzde 80 azaldı. Polifenol zenginliği sayesinde hem daha kaliteli yağ, hem daha az kirlilik sağlandı” dedi.

“TARIMDAN VAZGEÇEMEYİZ”

Türkiye'nin yem ve gübrede dışa bağımlı olduğunu söyleyen Şenol, bu gibi projelerin tarım ihracatının önünü açabileceğini vurguladı:

“Verimli topraklarımız var ama dışarıdan gübre alıyoruz. İthal ürünlerle hem toprağımızı kirletiyoruz hem döviz kaybediyoruz. Biz tarımı bırakmamalıyız. Vatanı nasıl terk etmiyorsak tarımı da terk edemeyiz.”

Prof. Dr. Seferoğlu da organik gübrenin kalıcılığına dikkat çekti:

“Kimyasal gübre her yıl tekrar ister. Oysa organik gübre üç yıl etkili. Doğru dozla kullanıldığında verimlilik sağlanır, toprağın geleceği korunur.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR MODEL ÜLKEYE ÖRNEK

Aydın’da başarıyla uygulanan bu model, hem çevre koruma hem tarımsal verimlilik açısından örnek teşkil ediyor. Zeytinin artık atık değil, değerli bir kaynak olduğu bu proje, çevreyle uyumlu kalkınmanın mümkün olduğunu ispatlıyor. Gıda güvenliği ve ekonomik bağımsızlık için yaygınlaştırılması gereken bu yaklaşım, toprağa ve geleceğe yatırım anlamına geliyor.

Aydın’da üniversite ve sanayi iş birliği ile karasu sorunu çözüme ulaştı. Bununla ilgili yetkililerden olumlu görüş ve ruhsat onaylarının biran önce verilmesi bekleniyor. (SELİME AYDEMİR) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.