
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı açık kalp ameliyatlarına başlayalı 16 yıl oldu. Gerek Aydın’da gerekse Ege’nin pek çok ilinde binlerce hastayı sağlığına kavuşturan ADÜ Kalp ve Damar Cerrahisi ekibinin, bugüne kadar iki bini açık kalp ameliyatı olmak üzere beş binin üzerinde vakaya imza attığını söyleyen ADÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Gürcün, “Küçücük bir umut olsa da saatlerce sürecek ameliyatlara gözünü kırpmadan girerek sadece hekimlik yeminlerine değil, insanlık onuruna da bağlı hareket eden arkadaşlarla bu başarıyı yakaladık” dedi.
Kuruluş yılı olan 1995’te hızlı bir yapılanma sürecine giren ADÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı, ilk açık kalp ameliyatını 1999 yılının Kasım ayında yaptı. Yılda yaklaşık 300 açık kalp ameliyatı gerçekleştiren ekibin uzun yıllardır birbirlerini tanıdıklarını söyleyen ADÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Gürcün, “Birbirlerini uzun yıllardır tanıyan ve gerek eğitim hayatlarının gerekse mesleklerinin yaklaşık 25 yılını beraber geçiren bir ekibe sahibiz. Birbirlerini iyi tanımanın ve birbirlerine güvenmenin verdiği güçle mortalite (ölüm) ve morbilite (ameliyat sonrası problem) oranları dünya standartlarında olan çok sayıda başarılı operasyona imza attık. 100 yıllık bir binada tek bir sandalye ile yola çıkan ekibimiz, bugün yeni ve modern hastane binasında son teknoloji ile donatılmış servisi, ameliyathanesi, 10 yataklı yoğun bakım ünitesi ve her geçen gün büyüyen kadrosu ile hastanenin lokomotif kliniklerinden biri” dedi.
HER YAŞTA VE HER RİSK DÜZEYİNDE HASTAYA YAŞAM ŞANSI VERİYORLAR
ADÜ Kalp ve Damar Cerrahisinin en büyük özelliğinin her yaşta ve her riskte hastaya yaşam şansı tanıması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Uğur Gürcün, şunları söyledi:
“Yaşı, kronik rahatsızlıkları, kilosu gibi nedenlerle riskli vaka olarak değerlendirilen ve pek çok merkezin yaşama tutunmak için bir şans vermediği pek çok hastayı ADÜ’de başarı ile ameliyat ettik. Gecesini gündüzüne katarak kimi zaman ambulansın arkasına takılıp, kimi zaman kalp masajı ile hayata döndürüp, kimi zaman ise küçücük bir umut olsa da saatlerce sürecek ameliyatlara gözünü kırpmadan girerek sadece hekimlik yeminlerine değil, insanlık onuruna da bağlı hareket eden arkadaşlarla bu başarıyı yakaladık.”
HİBRİD AMELİYATHANE İSTİYORLAR
Türkiye’de az sayıda merkezin yaptığı Aort Diseksiyonu (yırtılması) ameliyatını 2000 yılında hayata geçirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Uğur Gürcün bugün yılda 12 ila 15 arasında yaptıkları bu ameliyatlarla bölge için hayati önem taşıyan referans bir hastane olduklarını vurguladı. Gürcün, “Kimi zaman 500 gram bebeğe, kimi zaman ise 100 yaşına merdiven dayamış hastalara kalp ameliyatı yaptık. Açık ve kapalı yöntemle yapılan tüm girişimsel cerrahi uygulamaların yanı sıra lazerle varis tedavisi gibi modern tüm damar içi işlemleri de hastanemizde yapılıyor” diye konuştu.
Hedeflerini her geçen gün bir adım öteye taşımakta kararlı olduklarını söyleyen Uğur Gürcün, şöyle devam etti:
“Hem açık, hem kapalı ameliyatları birlikte yapabileceğimiz Hibrid tipi ameliyathane istiyoruz. Bu tip ameliyathaneler ile sadece hastalarının sağlığına kavuşması noktasında değil asistanlara bu alanda iyi bir eğitim verilebilmesi noktasında da faydalı olunacağını biliyoruz. Erişkin kalp cerrahisi yapmak için tüm teknik imkanlara sahip olan hastanemizin, ileri düzeyde kalbi destekleyen cihazları da bünyesine katarak ileride kalp transplantasyonunu (organ nakli) da gerçekleştirebileceğine inanıyoruz.”
TÜM ÖĞRETİM ÜYELERİ PROJE YÜRÜTÜYOR
ADÜ Kalp Damar Cerrahisi olarak yoğun çalışma temposu, öğrenci yetiştirme gayretinin yanı sıra bilimsel yayın ve proje üretme noktasında da büyük çaba sarf ettiğini söyleyen Prof. Dr. Uğur Gürcün, şunları kaydetti:
“Kendi bünyemizdeki organ banyosu laboratuvarı ile çok sayıda deneysel çalışmaya imza atan, çok sayıda atıf alan makaleleri ve desteklenen büyük bütçeli projeleri olan öğretim üyelerimiz var. Hazırladıkları bilimsel çalışmalar zaman zaman ödül alan Kalp Damar cerrahları yaptıkları çalışmaları ulusal ve uluslararası kongrelerde sunarak geniş kesimlere ulaşmasına katkıda bulunuyor. İnsan hayatının kutsallığına inanıyoruz. Hastalarımızın sadece yaşama tutunma noktasında değil, yaşam kalitelerinin artması noktasında da büyük bir özveri ile çalışıyoruz. Tüm şehrin de desteğini istiyoruz.” (CEM ULUCAN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.