Takip Et
  • 27 Şubat 2015, Cuma

Siyasi Pazarlama ve Satış

Roma'nın işlek caddelerinden birinde iki dilenci yan yana oturmuş, dileniyorlarmış. Birinin elinde Hristiyan aleminin sembolü olan haç, diğerinde ise Yahudi dünyasının sembolü Hz. Davud'un yıldızı varmış. Önlerinden geçen ve çoğu Hristiyan olan insanlar her ikisinin ellerindeki sembollere bakıyor ve Hristiyan olana yüklü bir sadaka verip geçiyorlarmış.

Bir ara yanlarına, Hristiyan dünyasının ruhani lideri olan Papa gelmiş. Bir süre dilencileri izledikten sonra elinde Davud'un yıldızını tutana "Bu şehir Hristiyanlığın sembol şehirlerinden biridir. Önünüzden geçen insanlar seni burada yıldızla dilenirken görünce tepki gösterip haç tutan arkadaşına para veriyorlar. Üstelik sana inat oldukça cömert miktarlar veriyorlar demiş. Bunun üzerine yıldızlı dilenci haç tutana dönmüş ve "Moiz "demiş. "Bize pazarlama dersi verene bak!!".

Pazarlama böyle bir şeydir ve Davud'un çocukları dünyada bu işi en iyi yapan ırklardandır. Kelime anlamı olarak" bir ürünün, bir malın, bir hizmetin satışını geliştirmek amacıyla tanıtmayı, paketlemeyi, satış elemanlarının yetişmesini, piyasa gereksinimlerini belirlemeyi ve karşılamayı içeren etkinlikler bütünüdür.

Bugünlerde gündem siyasi pazarlama çalışmaları ile dolu. Milletvekili aday adayları mecliste sunabilecekleri hizmetleri önseçim üyelerine ya da genel merkezlere pazarlama telaşındalar. Bu pazarlamanın ardından da satış gelecek. Yani, bir mal ya da hizmetin karşı tarafa sunularak bir bedel karşılığı kabul ettirilme işlemi. Aday olup tüm seçmenden oy isteyecekler.

Prof. Overstrret'in ifadesiyle "Önce karşılarındaki insanlarda istek uyandırmalılar. Bunu yapabilen bütün dünyayı yanında bulur, yapamayan ise yalnız kalır"

Seçiciler için belli başlı kriterler var.

-Sizin gözünüzün içine bakarak konuşuyor mu?

-Kibar mı?

-Samimi mi?

-Hepsinden önemlisi bölgemizin sorunlarına hakim mi?

Süleyman Demirel'in tarzıyla söylersek; Aydın mebusu Koçarlı’daki çam fıstığı işleyen köylünün derdini de bilecek, Köşk’ün dağ köyündeki kestaneciliğin sorunlarını da. Bu sene incir rekoltesi neden az, jeotermal buharı zeytinlere zarar veriyor mu, organik tarım mı, iyi tarım uygulamaları mı bilecek? Barajlarda kültür balıkçılığı nasıl geliştirilir, Aydınlılar TKDK’ya niye az proje hazırlıyorlar. Vs vs. …

Bu işler basının önüne çıkıp "projelerim var" demeyle olmuyor.

Hz. Muhammed (sav) "İki günü eşit olan ziyanda" demiştir. Bu söz politikacının kulak küpesi olmalı. Sürekli kendilerini geliştirmeliler. Ve parlamento da olmadıklarında da kendi işinde başarılı üretken insanlar olmalılar.

Aksekililerin pazarlama ve satış öyküleri meşhurdur. Ben köylüye yapılan satışla ilgili bir anekdotu yazayım, hisseyi adaylar çıkartsın. Aksekili manifaturacı amca köy pazarında sergisinin başındayken bir kadın gelir. "Kumaşın endazesi kaça?" diye sorar. "4 Mecidiye kızıma’’ der amca. "Köylü teyzem pazarlık yapar, "1 altın olmaz mı? ""Olur kızım olur der amca. Zaten sizin bu tatlı dilleriniz değil mi beni bu pazarlara getiren.

1(1 altın=5 Mecidiye).

Pazarlığı düzgün yapın dostlar. 3 Mecidiye etmeyecek insanları sarı lira sanmayın. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.