Takip Et
  • 5 Şubat 2015, Perşembe

Alt Yapı

Takım oyunlarının tamamında, hep bahsedilen ancak hiçbir zaman hak ettiği ihtimam gösterilmeyen unsur, altyapıdır. İster siyasi, ister ticari, ister sportif tüm altyapıların kaderi aynıdır. Hadi siyasiler alttan gelen gençler yerlerine göz diker diye haz etmiyorlar diyelim, aynı şey şirketlerde de geçerli, yükselme potansiyeli olan adamın önünü türlü türlü Bizans oyunlarıyla keserler. Peki ama sporda altyapı çok ciddi bir gelir kaynağı değil mi?

Her seçilen yönetimden altyapıya dair bir sürü terane dinlersiniz. Altınordu’dan girip Buca’dan çıkarlar, araya bir Salih Uçan örneği atarlar, açıkçası bol bol da alkış alırlar. Sonra sonra herşey eski tas eski, hamam Eee ne de olsa pahalı transfer demek para demek ve ne yazık ki akçalı işler her dönem caziptir. Bir futbol kulübü ölçeğinde altyapı işlerinin 3 tane bileşeni vardır.1.Kendi bünyende yetiştirmek, 2.Amatörler 3.Diğer takımlarda yeterli şans bulamayan gençleri transfer etmek.

Buyurun ben de iddia ediyorum ki; uygun bütçe ve doğru sistemle çalışılırsa, her yıl Aydınspor 3-4 tane Salih Uçan kazanabilir. Aydınspor 1923 te görev yaparken neredeyse tek uğraşım tek projem buydu. İşin Amatör kulüpler ayağında inanılmaz bir güvensizlik söz konusu. Hiç kimse gelecek vadeden bir oyuncusunu Aydınspor'a vermek istemiyor çünkü geçmişte hep ağızlar yanmış. Kendi altyapında çalışacak değerli spor adamları da bolca mevcut. Scouting(Oyuncu izleme) için ekip kurulur. Bu konuda da gerek spor yüksekokulu gerekse İzmir'e yakın olmak bir avantaj. Geriye ne kalıyor sadece bu işe inanan bir yönetim. Ben şahsen Dardanel başkanı Niyazi Önen beyin fabrikada bordrolu antrenör çalıştırdığını ve bu antrenörlerle Ege’yi taradıklarını biliyorum. Lise eğitim masrafları karşılığı altyapıya transfer yapıyorlar. Bu oyuncuları en kötü BAL ligine satsan 30.000 TL eder. Hele 3 ya da 2. ligde rakamlar 100 binlere çıkar. Yani eğitim döneminde 5-6 bin harca en kötü 20 en iyi 85-90 bin kazan. Niyazi Bey bu işe çok doğru bir şekilde, işadamı gözlüğüyle bakıyor ama ne hikmetse ben her biri kendi işinde çok başarılı yönetici dostlarıma bunun önemini anlatamıyorum.

Prof. Mustafa Ferit Acar çok iyi dostumdur. Sıkı bir ‘Kaf sin Kaf’lıdır ama İzmir’de Buca, Altınordu ve Karşıyaka'nın alt yapı koordinatörlüğünü yapmış bir futbol profesörüdür.500 bin yıllık bütçe için yeterlidir diyor. Çağlar Volga hoca ekibiyle sadece Türkiye değil tüm dünya liglerini izliyor. Onlara da bol bol uydu anten televizyon ve bilgisayar lazım. Prof. Birol Güven Göztepe'nin mentoru. Sporcunun her sıkıntısıyla ilgilenip onlara oturup kalkmayı sosyal yaşamı düzenli yaşamı öğretiyor. Bu iş bir sistem işi.

Tam 33 yıl önce Amerika'da Pennsylvania eyaleti Pittsburgh şehri Mt. Lebanon lise takımında oyuncuydum. Bir Cumartesi sabahı 06.00 da okul sahasında 100 e yakın çocuğun kendi toplarıyla antrenman yaptıklarını gördüm. Üstelik tribünde de 100 veli onları bekliyordu. Hocaya sordum neye göre seçiyorsunuz.' Onlara bir hareket gösterip 25-30 kez tekrar etmelerini istiyorum' dedi. Sonra uzak bir yere gidip sahayı gözlüyormuş. Bir çocuk hareketi ne kadar doğru yaparsa yapsın eğer hocanın söylediği tekrarları yapmıyorsa kıymeti yok. Ama diğeri daha az yetenekli bile olsa çabalıyorsa öncelik onun. Bugün 33 yıl sonra ABD ulusal takımı Güney Amerikalı futbolla yatıp kalkan ülke takımlarının arasından sıyrılıp dünya kupasına katılıyor. Biz ise tek seçici ülke antrenörünün şapkadan tavşan çıkartmasını bekliyoruz.

Tarsus İdmanyurdu deplasmanına gittiğimizde bu ilçede 26 tane futbol sahası olduğunu duyup şaşırmıştık. Sonra Tarsus Belediye Başkanı, Mersin Büyükşehir’e seçildi ve taş gibi bir takım yaptılar. Akhisar ve Turgutlu ilçelerindeki tesisleşme İzmir ve Manisa’da yok. Çünkü siyasetçilerde bu alandaki popülaritenin getirisini fark ettiler. Ehh ne diyelim darısı başımıza. Birgün inşallah.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.