Takip Et
  • 21 Mart 2015, Cumartesi

Çanakkale geçilmedi şehidim

18 Mart'ın 100. Yıldönümü, Facebook’ ta paylaşım ve yorum patlaması yaşattı. Milli duygular yönünden çok saygı duyulası bir durum ama her konuda olduğu gibi burada da yanlış bilgi ve tarih birikimsizliğimiz ön planda.

18 Mart Çanakkale bir gün süren bir deniz savaşıdır. İngiliz ve Fransız birleşik donanması, 100 yıl önce boğazı geçip Marmara'dan İstanbul önlerine demirlemeyi hedeflemektedir. Ancak Osmanlı ordusu Almanların mühimmat desteğiyle boğazın iki yanında iyi tahkimat yapmış ve suyun altını ve üstünü başarıyla mayınlamıştır. Gün bittiğinde müttefiklerin 6 zırhlısı batmış, 4 zırhlısı ağır yara almış, 8 denizaltıları kayıptı. 800’den fazla askerleri ölmüştü. Türklerde ise 79 ölü ve yaralı, Almanlarda 18 ölü ve yaralı vardı. 18 Mart Çanakkale geçilmez budur. Tabi bugünün öncesinde yaklaşık 1 ay boyunca boğazı geçme denemeleri de olmuş. Hatta ordunun dikkatini dağıtmak için 5-15 Mart arası İzmir Körfezi ablukaya alınmıştır.

Mustafa Kemal’in efsaneleştiği Anafartalar ve Conkbayırı siperlerindeki göğüs göğüse mücadele 25 Nisan dan sonra gerçekleşmiştir. Burada vurgulanması gereken Çanakkale’ye gidip o ruhu yerinde hissedebilmektir. Hincal Uluç’un kampanyasını destekliyorum. Bu ülkede Çanakkale Şehitliği’ ni gezmeyene lise diploması verilmesin. Ben yazının devamını 12 yaşındaki kızımın şehitler ve Çanakkale üzerine yazdığı lirik kompozisyondan bölümlere bırakıyorum.

ŞEHİDİM

Vatanımın alnı ak şehidi, orada toprağın altında rahat mısın? Değilsen söyle, seni rahatsız eden ne ise söyle. Doğan güneş ise indireyim gökten. Yıldızlarsa söyle teker teker sökerim gökyüzünden. Yeter ki sen rahat et. Yeter ki parlasın mezar çiçeklerin. Benim güneşim ışığım olsun. Bana bir yol göstersin, o yolda ilerleyip sana varayım. Birgün öleceksem senin gibi vatan uğruna okeyim.

Önüme çıkanı yıkarım, sana olan sevgimin önünde durmaya çalışanı gömerim cehennemin en derin kuyularına. Sana laf söyletmem bana bıraktığın aydınlığa el sürdürtmem.

Söyle bana kaç kere ardında anacığını bırakıp koştun cepheden cepheye. Kaç kere ölüm korkunla baş ettin bomba sesleri arasında. Ve kaç mermi değdi o cesur yüreğine.

Seni bana unutturmaya çalışanlara inat, seni tekrar tekrar yaşatacağım. Çünkü ben senin kutsal yoluna baş koymuş bir Türk genciyim. Ve sen oralarda kefensiz yatarken bu toprağı satmaya çalışanlar sonsuza dek ben ve benim gibi gençleri bulacaklar karşılarında. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.