Takip Et
  • 16 Şubat 2015, Pazartesi

Tarım fuarları ve aile çiftçiliği

Her yıl düzenlenen İzmir Tarım Fuarı, bu yıl 12-15 Şubat tarihleri arası yapıldı. İki ara bir dere boşluk bulup fuara gittim. Saat 16.00'da pavyonun kapısına dayandım. Fuar saat 18.00'de kapanıyordu. Apar topar bir tur attım.

Baştan söylemeliyim ki Türkiye' nin 3. büyük ve tarım bölgesi Ege'nin en büyük kenti için bence sönük bir fuardı. Bunda belki de neredeyse her hafta ülkenin farklı şehirlerinde açılan tarım fuarlarının da etkisi vardır diye düşünüyorum.

Toplam fuar alanının, her zamanki gibi en büyük yüzölçümünü, traktör ve iş makinaları kaplıyordu. Tarımsal kredi satan banka stantları, gübre firmaları, dergiler ve tabi her fuarın değişmezi perakende satış yapan firmalar. En akıllı iş bu. Her fuara katıl, satış yap. Fidancılık firmaları, mandıracılar, hırdavat, nalburiye satanlar ciddi cirolar yakalıyor.

Bu seneki fuarda bence en başarılı girişimci ödülü İranlı bir tarım dergisinin. Adamlar İran pazarının cazibesini anlatıp dergilerine reklam verecek firmaları bulmaya gelmişler. Gerçekten yaptırımların gevşeme sürecine girmesi İran tarım pazarını makina üreticileri için cazip hale getirmiş. Gidip bayilik ağı oluşturmanın tam zamanı gibi..

Meyve fidancıları inanılması güç kazançlardan bahsediyorlar, ama bence Tarım İl Müdürlüğüne danışmadan, toprak analizleri yapmadan adım atmayın. Bölgemizde bu innovatif yatırımlara mesai harcayan Karakaş Çiftliği, Muzaffer Aykın gibi kendi işinde başarılı işadamı dostlar ve bu işe ömür vermiş Beyköy'den Ali Rıza Amca gibi duayenler var. Onlara da mutlaka danışılmalı.

Seracılık bence ihmal edilen işlerden biri. Fethiye, Finike, Bursa, Sarayköy bölgeleri seracılıkta oldukça yol almışlar. Buralarda her sera önünde bir kamyon, bir kamyonet ve bir binek araç var. Belli ki iyi kazanıyorlar.

Hayvancılıkla ilgili işletmelerin de fuara yoğun ilgisi vardı. Özellikle tarımsal kalkınma hibeleri bu alanda girişimcileri heveslendirmiş. Ama siz siz olun ayağınıza çizmeyi geçirip hayvan dışkısı temizlemeyecekseniz bu işlere atlamayın.Tesis kira, tarla kira, yem hazırdan ise para kazanmanız olası değil. Ama tesisi yaptınız, iyi bir veteriner buldunuz ve hayvanları öz kaynakla aldınız. İşte yılda hayvan başı bin TL besicilikten, bin 500 TL süt inekçiliğinden kazanç mümkün olabilir. Bu da ortalama bir aileye bakabilir. Hesaplar tabii minimum 50 baş üzerine yapılıyor.

Tarım fuarlarının bence hala yetersiz olduğu alan organik tarım. Bunda çiftçi ve köylünün eğitim eksiği yanında, pazarda kilosu bir iki liradan satılan bir ürünü organik olunca 5-6 liraya kaç kişi alır sorusu da önemli. Organik satış daha ziyade Nazilli İpek Hanım Çiftliği, Bodrum Varvil Çiftliği gibi butik işletmelerin internet satışları üzerinden gidiyor.

Birleşmiş Milletler 2014 yılını Aile Çiftçiliği Yılı ilan etti. Dünyada 570 milyon çiftlik var ve bunların 500 milyonu aile çiftliği. Ülkemizde ise destek büyük işletmelere veriliyor. Avrupa Birliği ise 2014-2020 yılları arasında aile çiftçiliğine her yıl artan miktarlarda destek verecek. Dünyanın en pahalı mazotunu, elektriğini kullanan biz çiftçilerin de aile çiftçiliği desteklerinin bol olması temennisiyle... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.