
1 Mayıs 2025’te Türkiye’nin dört bir yanında meydanlar doldu taştı. Disk, Kesk, TMMOB ve TTB’nin Aydın bileşenlerinin de aralarında olduğu emek ve meslek örgütleri, milyonlarca emekçiyi, kadını, genci, emekliyi ve yurttaşı bir araya getiren ortak bir manifesto yayımladı. Ortak metin, adaletsizliğe, eşitsizliğe, güvencesizliğe ve baskıya karşı yükselen birleşik bir direniş çağrısına dönüştü. “Zorbaların değil işçilerin, emekçilerin, halkın egemen olduğu bir ülke mümkün” diyerek Türkiye’de yepyeni bir yaşamın mümkün olduğu vurgulandı.
"TÜRKİYE BİZİZ, GELECEK BİZİM"
“Biz bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleriz” diyerek başlayan bildiride, kendini ülkenin sahibi sananlara karşı halkın gerçek gücü vurgulandı. İşçilerden kamu emekçilerine, mühendislerden mimarlara, gençlerden kadınlara kadar toplumun tüm kesimlerinin meydanlarda buluştuğu ifade edildi. “Biz tüm renklerimiz ve farklılıklarımızla Türkiye’yiz” denilerek kapsayıcı bir birliktelik mesajı verildi.
ADALETLİ BÖLÜŞÜM, İNSANCA YAŞAM
Metinde, üretilen değerin adaletli bölüşüldüğü, asgari ücrete ve asgari yaşam koşullarına mahkûm olunmayan bir hayatın mümkün olduğu ifade edildi. Emeğin karşılığının alındığı, sendikal hakların özgürce kullanıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, gece yarısı baskınlarının yaşanmadığı bir ülke talebi yinelendi. “8 saat çalış, 8 saat dinlen, 8 saat yaşa” ilkesinin yeniden hayat bulduğu bir düzen vurgulandı.
EMEKLİLİK HAKKI VE GÜVENCELİ GELECEK
Emeklilik sistemine yönelik tepkilerin de öne çıktığı bildiride, “Onlarca yıl çalıştıktan sonra emekli olabildiğimiz, emeklilik hakkımızın gasp edilmediği bir ülke mümkün” denildi. Emeklilerin geçim sıkıntısı çekmediği, insanca yaşayabildiği bir düzenin inşasının hedeflendiği ifade edildi.
KADINLARA EŞİT VE GÜVENCELİ HAYAT
Kadına yönelik şiddet, taciz ve güvencesiz çalışma koşulları bildiride net ifadelerle reddedildi. Kadınların güvenceli, esnek olmayan, eşit koşullarda çalışabildiği, ayrımcılığın olmadığı bir yaşamın mümkün olduğu vurgulandı. Kadınların meydanlarda güçlü şekilde yer alması, metindeki eşitlik çağrısıyla bütünleşti.
EŞİT YURTTAŞLIK VE DEMOKRATİK HAKLAR
Bildiride, kimsenin dilinden, inancından, kimliğinden dolayı ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmediği, herkesin eşit yurttaş olarak kabul edildiği bir Türkiye hayali paylaşıldı. “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” sözleriyle özgürlük ve dayanışma ruhu yansıtıldı.
ÖZGÜR BASIN, BAĞIMSIZ SANAT, ÖZERK AKADEMİ
Gazetecilerin, sendikacıların, sanatçıların, akademisyenlerin, belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gençlerin baskı altında olmadığı, özgürlüklerin egemen olduğu bir Türkiye talebi yineledi. “Özgür bir Türkiye mümkün” sözleri, ifade özgürlüğüne dair güçlü bir çağrıyı temsil etti.
DEPREM DEĞİL RANTLA MÜCADELE
Deprem felaketlerinin ardından yaşanan ihmallere karşı bildiride, “Felaketi çaresizce beklemediğimiz, rantı değil doğayı ve yaşamı korumayı hedefleyen bir ülke mümkün” denilerek afet yönetiminde halk sağlığı ve doğa temelli bir yaklaşımın önemi vurgulandı.
GERÇEK DEMOKRASİ VE HALKIN İRADESİ
Kayyum atamalarına ve merkeziyetçi yönetim anlayışına karşı halkın söz ve karar sahibi olduğu, gerçek bir demokrasinin inşası çağrısı yapıldı. “Tek bir kişinin değil, kayyumcuların değil, halkın söz ve karar sahibi olduğu bir düzen mümkün” ifadesiyle yönetim anlayışına yönelik açık bir eleştiri getirildi.
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI: YARINDAN TEZİ YOK!
Metnin sonunda 1 Mayıs meydanlarında bulunan milyonların “yarından tezi yok” diyerek bulundukları her yerde örgütlenme sözü verdiği vurgulandı. “Örgütlenerek kazanacağız, birleşe birleşe kazanacağız” denilerek halkın birleşik mücadelesine olan inanç dile getirildi. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.