Takip Et
  • 28 Eylül 2013, Cumartesi

Zencilerin performans üstünlüğü genetik mi?

Zenci diye tabir ettiğimiz siyahi sporcuların üstünlüğü yıllardır sorgulanır. Bunun vücut antropometrik yapısıyla ilgisi var mıdır? Siyahi insanların beyazlara göre anatomik ve fizyolojik olarak üstünlükleri var mıdır? Bilim adamları araştırmalarında, atletlerin derilerinin rengiyle, performans başarıları arasında nasıl bir bağlantı olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Gerçekte, yalnızca atletizmde değil, Amerikan futbolu ya da basketbol, boks gibi spor dallarında da benzer bir başarı durumu var. Bu spor dallarındaki oyuncuların neredeyse % 80-90 oranında Afrika kökenli olduğunu görüyoruz. Pek tabi böyle bir durumu açıklamak için gösterilen geleneksel neden, toplumsal etkenler. Bu tartışmalara göre, Afrika kökenliler spora yöneliyorlar çünkü ırkçılık onları diğer iş kollarından ve toplumsal etkinliklerden dışlıyor. Ayrıca, dışlanmak ve bastırılmak onlarda, beyazlara oranla daha çok kazanma hırsı uyandırıyor. Elbette bu toplumsal gerçekliğin dışında, birtakım başka nedenler arayanlar da var. Bunlardan biri, ABD’li gazeteci Entin’e göre, Afrika kökenlilerin koşmaya ve zıplamaya doğal bir yeteneği var. Örneğin, atletizmde uzun mesafe şampiyonlarının çok büyük bir kısmının Doğu Afrika’dan, hatta Kenya’daki Kalenjin kabilesinden çıktığını söyleyen Entine, Kalenjin atletlerinin beyazlara oranla daha uzun bacaklara (at bacağını andıran) ve daha geniş akciğer kapasitesine sahip olmalarına dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, kaslarda yavaş kasılan kas lif oranının yüksek olması nedeniyle, daha çok oksijen kullanma yeteneği gibi özellikleri olduğunu belirtiyor. Bunun tersi olarak, Batı Afrika kökenli olanlar, kalın ve "göze çarpan" hızlı kasılan kaslarıyla, geniş göğüs kafesleri sayesinde sürat ve kuvvete dayalı sportif aktivitelerde başarılılar. Çok sayıda rekorların kırıldığı Pekin olimpiyatları siyahi sporcuların bazı branşlarda, özellikle atletizmin kısa mesafe (sprint) ve uzun mesafe yarışlarında ciddi başarılarda bulunmaları bunun göstergesidir. Bununla birlikte, özellikle kısa mesafe (sprint) gibi yüksek şiddetli egzersizlerde kaslarımızın hızla enerji yenilemesini sağlayan en önemli enzimlerden biri CK’dır (kreatin kinaz) ve bu enzim aktivitesinin siyahî sporcularda, Kafkaslardan bile daha fazla olduğu spor fizyolojisi araştırmalarıyla ortaya konmuştur. Bu ise kasların kasılma hızının fizyolojik sebeplerinden biri olabilir. Tüm bunlar “Acaba ırkların gen ekspresyonları arasında farklılıklar mı var? sorusunu akla getirmektedir. Öte yandan, siyahî sporcuların atletizm, boks gibi branşlarda daha başarılı oldukları görülürken, yüzme, kule atlama gibi su sporlarında ise pek başarı gösterememektedirler. Gerçi Maritza Correira geçtiğimiz yıllarda olimpiyat vizesi alan birkaç istisnadan biridir.

 

Bu sporcuların, vücutlarındaki yağ oranı daha düşük, ağırlık merkezleri yukarıda, testosteron düzeyleri yüksek, kalçaları dar ve hızlı kasılan kasların oranları daha fazladır. Bu teze karşı çıkanlar, Entine’in tezindeki en büyük eksikliğin ırk ve nüfus farklılığı karmaşası olduğunu söylüyorlar. Bazı toplumlarda, kimi genlerin daha sık görüldüğü ve bu nedenle bunların diğer toplumlara oranla daha atletik ya da daha yetenekli sayılabileceği bir gerçek. Ancak, bilim adamları bunun "Afrika kökenliler koşmak için doğar" anlamına gelemeyeceğini söylüyorlar. Genetikçilerse, insanları derilerinin rengine ya da vücut şekillerine göre ayırmanın dışında, başka kriterlere göre de ırksal sınıflandırmalar yapılabileceğini belirtiyorlar. Örneğin, kan grupları, laktoz toleransları, hücreleri ya da diğer kalıtımsal etmenler, ırk sınıflandırmalarında temel alınabilir. Kalıtımsal olarak, bunların hepsi ırk belirlemede deri rengi kadar değerli kriterler olarak sayılıyorlar. Ancak Entine, kendi tezine uymayan kanıtları yok sayıyor. Batı Afrika kökenli olup, Kuzey Amerika’da ya da Batı Avrupa’da yaşayanlarla, Karaibler kökenli olanların birçok spor dalında başarılı oldukları bir gerçek. Buna karşılık, batı Afrika’da yaşayan Afrika kökenliler onlar kadar başarılı değil. Bu da, baskın olanın öncelikle kalıtımsal özellikler olduğu tezine ters düşüyor.

 

HIZ GENİ

ABD’de yapılan araştırmalar, beyazlar ve Afrika kökenli ırklar arasındaki karışmalar nedeniyle, Afrika kökenli nüfusun % 30’unun "beyaz" genlerden oluştuğunu ortaya koyuyor. Bir başka deyişle, Afrika kökenli ABD’li sporcuların genlerinin % 30’u "beyaz adam" geni var. Bu durumda teze göre, Afrika kökenli ABD’li sporcular, Batı Afrika’dakilere oranla daha yeteneksiz olmalıdır. Ayrıca, her ne kadar Entine Batı Afrikalılar’ın atlamada beyazlardan daha yetenekli olduğunu iddia etse de, üç adım atlama, yüksek atlama, sırıkla atlama ve uzun atlamada Afrika kökenliler beyazlardan daha başarılı değiller. En azından yarışmalarda elde edilen sonuçlar, öyle olduğunu gösteriyor. Spordaki başarıyla, deri rengi arasında bir bağlantı olduğuna inanmayanların sorduğu ilk soruysa "Siz bugüne kadar Olimpiyat madalyası kazanan kaç Afrikalı pigme gördünüz?" oluyor. Artık şifreler yavaş çözülüyor Kopenhag Kas Araştırmaları Enstitüsü çevrenin atletlerin başarısındaki etkisinin yüzde 25 olduğunu, gerisinin genlere bağlı olduğunu ortaya koydu. İskeletin sağlamlığı, kas yapısı, refleks ve akciğer kapasitesi gibi genlerle belirlenen özelliklerin başarıda etkili olduğu açıklandı. Amerikan İnsan Genetiği dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre de 'hız geni' olarak adlandırılan 'ACTN3'ün de başarıda büyük payı olduğu görüldü.

 

Sonuç olarak genetik faktörler çok önemli, ama bir şey daha var ki; Amerika’da en fakir nüfus kesimini zenciler oluşturuyor. Önlerinde de iki seçenek var, ya karanlık işlere bulaşmak ya da iyi bir sporcu olup hayatını kurtarmak. Bunun haricinde Brezilya, Afrika ülkeleri bu gibi fakir ülkelerden çok iyi sporcular çıkıyor. Öncelikle daha hırslı oluyorlar. Çünkü tek kurtuluş yollarının bu olduğunu biliyorlar. Ama her şeyi boş verecek olursak hangi iş alanı olursa olsun, bir insan her şeyden önce çok çalışmalı, yetenek insanı bir yere kadar götürüyor. Bence başarının anahtarı; yetenek (genetik özellikler), hırs ve en önemlisi çok çalışmak. Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.