Takip Et

SON DAKİKA

Psikiyatrist Dr. Muhammet Gökhan AKSU
[email protected]

Uyku

3 Aralık 2013, Salı

     

Merhaba Denge okurları, bundan sonra haftada bir gün yazılarımla sizlerle olacağım. İlk yazımda da uyku ve uyku bozuklukları hakkında sizleri bilgilendirmek istedim.

Uyku, yaşamın sürdürülmesi için zorunlu eylemlerden birisidir. Belirli şartlarda ertelenebilir, azaltılabilir ancak kaçınılmaz olarak yerine getirilmelidir. Aslında ömrümüzün üçte birinin uykuda geçmesi kayıp sayılmamalıdır. Uyku farklı bir bilinçlilik durumu olup vücudun kendini yenilediği, öğrenilen bilgilerin kaydedildiği bir dönemdir.

 

Gününü işyerinde ya da okulda çalışarak geçiren bireylerin yeni öğrendiği bilgiler ancak iyi bir uyku ile hafızaya kaydedilebilir. İşte ve okuldaki başarı için düzenli uyku alışkanlığı önemlidir.

 

Her bireyin aileden gelen özellikleri, çocukluk dönemi alışkanlıkları ve çevresel etkilerle uyku ihtiyacı farklılık gösterir. Her yaşa göre uyku ihtiyacı da değişmektedir. Bebekler gelişimleri için günün çoğunluğunda uyurken yaşla bu süre azalır ve ileri yaşlarda 4-5 saat uyku bile yeterli olabilir. Uyku bütün gibi görünse de kendi içinde evreleri vardır. Uykuya ilk geçiş, vücudun tam dinlendiği derin uyku evreleri ve rüyaların görüldüğü evrelerden oluşur. Tüm bu evrelere ait farklı uyku bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.

 

UYKU BOZUKLUĞU

Uyku bozukluğu, birçok hastalığa bağlı ortaya çıkabilen bir problemdir. Başta depresyon, kaygı bozuklukları, alkol ve madde kullanım bozukluğu gibi ruhsal bozukluklarda, akut ve kronik ağrılarda, birçok dahili hastalığın seyrinde görülebilir. Altta yatan neden düzelmeden uyku bozukluğuna çare bulmak zordur. Uykuda bir problem olduğunda hemen bir ilaç ya da alkol gibi maddeler almaktan sakınmalı ve bir hekimden tıbbi yardım istenmelidir.

 

Uykudaki bir problemin belirlenmesinde; muayene, laboratuvar testleri yanında polisomnografi (PSG) denilen gece uykusunun elektriksel kaydı alınmaktadır. Bu grafi tanının doğruluğu için en değerli testtir. Gece uykusu boyunca beynin elektriki dalgaları, solunum sayısı ve derinliği, nabız, kandaki oksijen değeri gibi parametreler kaydedilir. Konulan tanıya yönelik ilaç ya da ilaç dışı tedaviler uygulanır.

 

Sağlıklı bir uyku için yetişkinlerde her sabah aynı saatte kalkmaya özen gösterilmeli, gece uyku gelmeden yatağa gidilmemelidir. Yatak odası yeterli ısıda, gürültü ve parlak ışıktan arındırılmalıdır. Akşam yapılan yoğun sportif aktiviteler, ağır yemek öğünleri, fazla çay-kahve tüketimi, zihinsel aktiviteyi uyaran tartışma programları, aksiyon içeren dizi ve filmler uykuya geçişi zorlaştırabilir.

 

Aslında gece uykusunda geçirdiğimiz günün hesabı görülmektedir. Gününüz ne kadar aktif ve keyifli olursa gece uykunuzda sağlıklı olur.

 

Herkese sağlıklı günler ve uykular dileğiyle.



Yazarın Tüm Yazıları

Yeme Bozuklukları

21 Şubat 2014, Cuma

Cinsel Bozukluklar

15 Şubat 2014, Cumartesi

Şizofreniyi Anlamak

7 Şubat 2014, Cuma

Sosyal Fobi (Çekingenlik)

31 Ocak 2014, Cuma

Yetişkinlerde dikkat eksikliği

24 Ocak 2014, Cuma

Obsesyon (Takıntı)

17 Ocak 2014, Cuma

Hastalık Hastalığı

10 Ocak 2014, Cuma

Öfke ve kontrolü

1 Ocak 2014, Çarşamba

Tükenmişlik

25 Aralık 2013, Çarşamba

Bağımlılık

18 Aralık 2013, Çarşamba

Depresyon ve mevsim

11 Aralık 2013, Çarşamba

Uyku

3 Aralık 2013, Salı