Bu yazımızda erken çocuklukta kritik dönemin önemini kısa ve net olarak anlatmak istiyorum. Öncelikle şu soruyla başlayalım, “İnsana belli bir yaşta öğretilmemiş olan özellikler belli bir zaman sonrasında öğretilerek telafisi olabilir mi?’’

İşte kritik dönem dediğimizde tam da burada duruyoruz ve düşünüyoruz. Bilişsel dönem, psikososyal dönem, devinimsel dönem, dil gelişimi ve bu dönemlerin temelini oluşturan okul öncesi dönem. Okul öncesi dönemde atılan her doğru adım ve eğitimciler tarafından fark edilip yönlendirilen her bir yetenek geleceğimiz için doğru yatırımlardır.

Günümüz koşullarında en çok karşılaştığımız sorulardan bir diğeri de erken yaşta yabancı dil öğreniminin anadile olumlu veya olumsuz etkileri var mıdır? Dil bilimciler erken dönemde yabancı dil öğrenen çocukların problem yetilerinde, bilişsel gelişimlerinde özgüven benlik algılarında olumlu sonuçlarla karşılaşmıştır.

Çocuk yabancı dili öncelikle anaokulunda doğal bir ortamda eğer olanak varsa kendi akran gruplarından öğrenmelidir. Taklit ederek oyun yoluyla tekerlemelerle şarkılarla öğrenmelidir siz de fark edeceksiniz ki kendiliğinden öğrenme metodu burada kendini gerçekleştirmiş olacak bu doğrultuda çocuklarınızı yüreklendirin ebeveyn, çocukta fark ettiği olumsuz bir davranışı olumluya dönüştürebileceği gibi bu olumsuz davranışı da kalıcı kişisel bozukluğuna itebilir. Unutmayalım çevremizi fark etmeye başladığımız dönem (erken çocukluk dönemi) çevremizdekileri en fazla algıladığımız dönemdir. Bu dönemde kişisel gelişimimize olumlu yetiler kazandırdığımız gibi çevreden olumsuz birçok şeyde öğrenebiliriz. Bu dönemde olumlu çevre koşullarında yetişen çocuklar ileri ki okul hayatlarında başarıyı sağlayacaklardır.

Son olarak hatırlatmam gereken bir şey var ki, kritik dönemlerde fark edebildiğimiz ve doğru yönlendirdiğimiz yetenekler kadar fark edilmeyen veya görmezden gelinen davranışlarda önemlidir. Kritik dönemlerde çocuklarımızın davranışlarını dikkate aldığımız kadar kendi davranışlarımızı da kontrol altında tutmalıyız.