Diyetisyen İremnur Kubanlı, ”Hızlı kilo verme ile travma oluşturuyorsunuz vücudunuzda. Yani ciddi kas kayıplarına neden olabiliyor. Kemik mineral değerlerinin düşmesine de neden oluyor. Kronik bir hastalığınız varsa özellikle şeker, diyabet gibi yüksek insülin direncine sahip bir rahatsızlığınız varsa yine şekerlerinizin talan olma durumu var. Yine tansiyonuzun çok düşük seyretmesi gibi kendinizi halsiz, güçsüz, depresif ve mutsuz hissetmenize de neden olabilir. Aslında bu şok diyetler çok ta kalıcı değildir. Bu kilo kayıplarının geri alınacağı hiç unutulmamalıdır” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Diyetisyen İremnur Kubanlı, tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa’da Sağlık Vakti programının konuğu oldu. Kubanlı, Son günlerde popüler olan ve ünlü oyuncu Rıza Kocaoğlu’nun da uyguladığı Su diyetini önermediğini ve ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini söyledi.

“SU DİYETİNİ BELLİ KRİTERLERE GÖRE DEĞERLENDİRDİĞİMİZ DE, ÇOK SAĞLIKLI BULMUYORUZ”

Son günlerde popüler olan ‘Su diyeti’ hakkında açıklamalar yapan Kubanlı, “Su diyeti aslında son günlerde çok popüler oldu. Halkımıza mal olmuş sanatçıların, toplumda iyi yer edinmiş kişilerin bu diyeti uygulamaları, bunun yanında aldığı iyi ya da kötü sonuçları paylaşmaları onları destekleyen ve onları seven kişilerin de bunu uygulamasıyla birlikte popüler bir hale geldi. Aslında Su diyetine baktığımızda, su bazlı içeceklerin, su ağırlıklı ve su oranı çok düşük gıdaların yani sebze ve meyvelerin kullanılarak yapıldığı ortalama 7 gün süren bir diyet. Baktığınızda hızlı bir kilo kaybı sağlıyor, 5 il 7 kilo gibi astronomik bir kilo kaybı sağlıyor ama çokta doğru bulmuyorum açıkçası. Kimlerin bu diyeti uyguladığını değerlendirmek gerekiyor. Kronik bir rahatsızlığı var mı, herkese uygun mu bu diyet, kronik rahatsızlığı olup kilo vermek isteye birçok kişi de var onlar içinde uygun mudur? Tüm bunları değerlendirdiğimizde aslında su diyetini çok sağlıklı bakmıyoruz. Çok hızlı verilen kiloların çok hızlı bir şekilde alındığından da eminiz artık. Beslenmemiz değiştiğinde su kayıplarını gözlemleriz. En garanti olan Akdeniz diyetinde de sıvı kayıpları görürsünüz. Sebebi ise vücudun metabolizması bir anda değişir ve hızlıca bir ödem atma refleksine girer. Hücrenin içi ve dışı arasında bir su farkı vardır biz bunun hücrenin içini doldururken dışını kaybetme eğilimine gideriz ve ödem parametresinin açılmasını sağlarız. O yüzden vücudumuz ilk haftalarda hücre dışı suyu atma eğilimi içerisinde oluyor” dedi.

“SU DİYETİ ORTALAMA 7 GÜN SÜRMEKTEDİR”

Su diyetinin ortalama yedi gün sürdüğünü vurgulayan Kubanlı, “Bu diyet ortalama 7 gün sürüyor. Zaten 7 gün sonunda ciddi sağlık risklerini de ortaya çıkaracaktır. Bu yedi günde ilk başta sebze içerikli sular ile başlıyorlar. Su, maden suyu ve sebze suları ile başlıyorlar. Kabak suyu, domates suyu ve taze sıkılmış olan meyve suları da olabilir yine bunlarla başlıyorlar. Üç gün özellikle yoğun su ağırlıklı kalorisi 300 -500 gibi çok düşük kalan yetişme dönemindeki bir kişi için çok yetersiz olan bir kaloriyle başlıyor. Daha sonra yavaş yavaş hafif protein kaynaklı protein çorbalarına geçiş oluyor. Kıymalı ve tavuk parçalı çorbalarla başlıyorlar ve sonrasında hafif haşlanmış yumurtayı ekleyerek te sunumu tamamlamayı hedefliyorlar. Aslında yapılmış, uygulanmış ve sonuç alınmış bir bilimsel çalışması da yok” diye konuştu.

“HIZLI KİLO VERME İLE VÜCUDUNUZDA TRAVMA OLUŞTURUYORSUNUZ”

Kubanlı, “Hızlı kilo verme ile travma oluşturuyorsunuz vücudunuzda. Yani ciddi kas kayıplarına neden olabiliyor. Kemik mineral değerlerinin düşmesine de neden oluyor. Kronik bir hastalığınız varsa özellikle şeker, diyabet gibi yüksek insülin direncine sahip bir rahatsızlığınız varsa yine şekerlerinizin talan olma durumu var. Yine tansiyonunuzun çok düşük seyretmesi gibi kendinizi halsiz, güçsüz, depresif ve mutsuz hissetmenize de neden olabilir. Aslında bu şok diyetler çokta kalıcı değildir. Bu kilo kayıplarının geri alınacağı hiç unutulmamalıdır. Kötü geçen o 5-6 günlük süreç kötü bir deneyim dışında bir şey katmıyor aslında. Bu diyetlerin kesinlikle uygulanmaması taraftarıyım. Yapılmış bilimsel bir çalışması yok. Denenmiş, uygulanmış hastalar üzerinde ya da değişik yaş gruplarında, cinsiyette özellikle sporcu bir bireyde öneremezsiniz. Su demek sizin bütün besin ögelerinin yeterliliğini sağlayacak değil. O yüzden bu diyetleri yapmamalarını öneriyorum. Bir diyetin geçerliliğinin olabilmesi için çok değişik gruplarda uygulanmış, iyi sonuçlar alınmış ve olumlu sonuçlara rağmen gözlemler devam etmiş, uzun vadedeki etkilerine bakılmış, sonrasında da literatüre geçmiş diyetleri kabul etmemiz daha önemlidir. Biz çok güzel bir yörede yaşıyoruz, Akdeniz beslenmesine uygun şanslı bir bölgedeyiz. En basitinden zeytinyağı tabağında sağlıklı yağların içerdiği bir Akdeniz tipi beslenmek, sonrasında beslenme uzmanının karar vereceği yolda kilo verme süreci ve bu farklı diyet modelleri uygulanabilir hastaya. Tüm bunlarda beslenme uzmanı eşliğinde olmalıdır” açıklamasında bulundu. (AYHAN BOĞATARAN)